Çiftçinin masraf isyanı!

Son zamanlarda döviz kurlarında yaşanan artış ile birlikte başta tarımsal gübre olmak üzere; tarımsal ilaç, mazot ve pek çok ürüne zam geldi.

Türkiye’nin tahıl ambarı olarak nitelendirilen Konya ovası çiftçileri duruma yetkililerin çözüm bulmasını istiyor. Konya Ticaret Borsası önünde toplanan yaklaşık 50 çiftçi yetkililerin seslerini duymasını istiyor. Siyasilerin çiftçilerin sorunlarıyla ilgilenmediğini belirten İsmilli Çiftçi Ali Şekerci, “Konya’da 15 milletvekili var. Hasat döneminden bugüne kadar borsanın açılışını yaptığından beri bir tane milletvekilinin buraya geldiğini görmedim. Bu çiftçilerin derdini kimse dinlemiyor. Çiftçinin ürün satarken zararı var mı? Diye kimse sormuyor” dedi.

ÇİFTÇİNİN SORUNLARINI DİLE GETİRSİNLER

Son yıllarda maliyetlerin sürekli yükseliş gösterdiğini, ancak alım fiyatlarının değişmediğini dile getiren Şekerci, “Ben köylüyüm ama bu maliyeti kim çıkarıyor anlamıyorum. Gelsinler önce maliyet hesabı yapalım ondan sonra alım fiyatını belirlesinler. Fiyatları açıklarken çiftçinin maliyetlerini kimse göz önünde bulundurmuyor. Ama çiftçi olarak bunu hak ediyoruz. Bunun tepkisini sandıkta göstermemiz lazım. Siyasi baskı olduğu için birçok medya kuruluşu bizim sesimizi dile getiremiyor. Siyasiler ve oda başkanları haklının yanında durmuyor. Odalara seçilenler 2-3 senede bir seçilmeli. Ben 50 yaşımdayım, 25 senedir bir tane oda başkanı görüyorum. Çiftçinin sorunlarını dile getirecek insanlara ihtiyacımız var” açıklamalarında bulundu.

YEME YAPILAN ZAM SÜT ÜRETİCİSİNİ VURDU

Süt üreticisinin de artan maliyetler karşısında zor günler geçirdiğini, üreticiye acilen destek verilmesi gerektiğinin altını çizen çiftçi Özhan Karabucak, şunları söyledi: “Süt üretmenin maliyetleri katlandı. Yem fiyatlarına üst üste zam geldi. Ocak ayından bu tarafa yem fiyatları yüzde 50’nin üzerinde zamlandı. Ama süt fiyatları sadece 10 kuruş zamlandı. Süt fiyatlarının artırılması gerekiyor. Sütün değerini vermiyorlar. Sütü ithal etme yoluna gidiyorlar. Bu şekilde devam ederlerse Türkiye sütte bile dışa bağımlı bir hale gelecek. 1 litre su ile 1 litre sütün fiyatı aynı olamaz. Süt üretmek kolay iş değil. Yetkililerin acilen süt fiyatlarında güncelleme yaparak çiftçiye destek olması gerekiyor.”

BUĞDAY FİYATLARI 10 YILDIR AYNI SEVİYELERDE

Buğday üretim maliyetlerinin de katlandığını , ancak alım fiyatlarının yıllardır aynı seviyelerde olduğunu ifade eden Karabucak, “Bu sene buğdayı bizden 900 liraya aldılar. Şimdi ekmek için sertifikalı tohumluk buğdayı 2.200 liraya bize satıyorlar. 2008 yılında ürettiğimiz buğdayı 800 liraya satıyorduk. O yıllarda mazotun litresi 2,5 liraydı. Şimdi mazot 6,5 liraya yaklaştı ama bizim buğday 900 lira oldu. Mazotun fiyatı neredeyse 3 kat artmışken buğdayın fiyatı 10 yıl öncesiyle aynı seviyelerde kaldı. Artan maliyetler ve mahsul alım fiyatlarının düşük olması sebebiyle çiftçi seneye tarlasını belki ekemeyecek. Çiftçinin zor durumda olduğunu belirten Karabucak, konuşmalarını şu şekilde tamamladı: “Çiftçilik kolay iş değil. Kimse bu işle uğraşmak istemez. Gıda bir ülke için çok önemlidir. Gıda üretimi olmazsa hiçbir şey olmaz. Devlet bizim yükümüzü alarak maliyetleri düşürmeli. Mazot 6,5 lira, DAP gübresi 3.400 lira diğer gübreler de çok pahalandı. Biz bu maliyetler karşısında ne kadar dayanabiliriz bilemiyorum.”

YER ALTI SULARINI KULLANMAK İSTEMİYORUZ

Yer altı sularının kullanılması sebebiyle obrukların oluştuğunu söyleyen çiftçi Baki Pullukçu, “Biz suyu yeraltından kullanmak istemiyoruz ama başka çaremizde yok. Yer altı suyunu kullanmamız sebebiyle obruklar oluşuyor. Bir vatandaş olarak bugün işe koyulsak 5 kilometre ötedeki tarlaya suyu götürebiliriz. Devlet ise bize suyu getiremiyor. Biz yer altı sularını tüketmek istemiyoruz. Yer altı suyunu çıkarmak için elektrik parası ödemek istemiyoruz. Bunlara çözüm bulsunlar girdi maliyetlerini düşürsünler ondan sonra buğday daha da ucuzlasın” şeklinde konuştu. Ovaya barajlardan su verilmediği için verimin düştüğünü dile getiren Pullukçu, konuşmalarını şu şekilde tamamladı: “Bağbaşı Barajı dolu. Ama ovaya bu sene su vermediler. Mahsullerimizin su istediği zamanda su gelmedi. Şuanda baraj halen dolu duruyor. Konya içme suyuna ayırdıklarını belirttiler. İçme suyunun şuan sadece yüzde 30’u buradan karşılanıyor. Yüzde 70’i yine orada duruyor. Bize o suyu verselerdi ovada verim artışı olurdu. Şuan aldığımız ürün girdi maliyetlerini karşılamıyor. Yetkililer bizim faydamıza olacak çözümleri üretsinler.”

SALİH ACIBADEM

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri