Onunla ancak dilini bilen anlaşabilir. Küçük bir çocuk nasıl ebeveynlerinden ve çevresinden ilgi bekliyorsa çiçekte öyle ilgi bekler ve büyür” dedi. Hayatında çiçeğin ayrı bir yeri olduğunu ifade eden Soybalı konuşmalarına şöyle başladı: “35 yıldır bu mesleği yapıyorum. Asıl mesleğim kunduracılıktı benim. Çiçeklere olan ilgim beni bu zamana kadar getirdi. Bütün bu güzelliklerin hepsi toprağa bağlı. Toprağı ve bitkileri şekillendiren ise insan. İnsan ve çiçek arasında bir bağımlılık var. Bu ikili ilişkiyi ayrı ayrı düşünmek imkansız. Küçük bir çocuğa nasıl ilgi veriliyorsa çiçeğe de aynı hassasiyet gösterilmelidir. Çiçek canlıdır. İlgi beklemesi normaldir. Her gün çiçekle ilgilenmelidir. Altı temizlenmelidir. Susuz bırakılmamalıdır. Birbirinden farklı çiçek türü var. Bakımını genellemek doğru olmaz. Her çiçeğin kendine ait özellikleri olduğu gibi, bakımı da farklılık gösterir. Çiçekler her şeye rağmen birçok konuda bizlere yardımcı olurlar. Yani konuşamadıkları,eğilemedikleri, hareket edemedikleri halde, sevdiklerimize verilen bir çiçek, ona olan sevgimizin, saygımızın en güzel ifadesidir.”
EN ÇOK GÜL ALINIYOR
Yaz ve kış aylarında çiçek satışının farklılıklar gösterdiğini söyleyen Soybalı, “Kış ve yaz ayları çiçekleri ve fiyatlarını etkiler. İşlerimiz yaz ayına göre biraz daha duraklıyor. Ama gül her mevsimde satılıyor. Gül'e yüklenen anlam, gül satışlarını kısıtlamıyor. Gül, kişiler için anlamlı günlerde vazgeçilmez bir araç. Çiçeklerinden yararlanılan bu bitkinin birçok çeşidi vardır. Güzel renkleri ve kokusuyla tanınan bu tür, çiçek türleri arasında ayrı bir öneme sahiptir” dedi.
OSMAN ÖZDEMİR merhabahaber.com