Chp'li Koç: En Büyük Bölücü Malesef Bu Ülkenin Başbakanıdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "Bu ülkede en büyük bölücü maalesef bu ülkenin Başbakanı’dır.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "Bu ülkede en büyük bölücü maalesef bu ülkenin Başbakanı’dır. O pakette siyasi partilere eş başkanlık kurumu getireceğiz diyor. AKP’nin eş başkanı var; İmralı’da oturuyor. Senin eş başkanın İmralı’da oturuyor. Sen ondan bile daha bölücüsün. O etnik temelde bölücülük arzuluyor, sen her alanda bu milleti karıştırmaya çalışıyorsun.” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında Genel Merkez'de toplandı. Toplantı devam ederken, MYK'nın gündemine ilişkin basın toplantısı düzenleyen Koç, kamuda başörtü serbestliği ve okullardan ‘and’ın kaldırılması ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi’nin demokratikleşme mi yoksa seçim paketi mi olup olmadığı sorusunu yönelten Koç, “Pakette ne yazık ki seçime dönük beklentilerin uyuşacak bir takım küçük kırıntılar ortaya çıktı. Bu kırıntıların yanı sıra şu da bir gerçek, Başbakan’ın, yanındaki siyasi zevatın hedefinden olan cumhuriyet kavramının içini boşaltmaya dönük girişimlerin burada ön planda olduğu net ve aşikar. Ana amaçlarına doğru emin adımlarla yürüyorlar. Cumhuriyetin laik yapısı, cumhuriyetin hukuk devleti olma özelliği gittikçe tırpanlanıyor." diye konuştu.

Söylediklerine ve yaptıklarına bakıldığında Başbakan’ın gündeminde hiçbir zaman kadının olmadığını savunan Koç, kadının evinde kocasının himayesinde yaşayacak, söylendiği kadar en az 3 çocuk yapacak, toplumda olduğu kadar gözükmeyecek, eğitimden ve üretimden uzak tutulacak kişiler olarak görüldüğünü öne sürdü.

"BAŞÖRÜTÜSÜ İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ İLE ALAKALI BİR DURUM DEĞİL"

Kamuda başörtü serbestliği ile ilişkin olarak Koç, şu ifadeleri kullandı: "Herkesin dilediği gibi giyinme hakkı vardır. Laik ve demokratik bir rejimde devletin temel niteliği, inançlar ve etnik kimlik konularında tarafsız olmaktır, nötr olmaktır. Yürütme, yasama, yargı güvenlik ve eğitim alanlarında devletin egemenliğini kullananların, tarafsızlıklarını ihlal edecek her hangi bir sembol uygun görünmez. Bu Türkiye için değil, bütün demokratik, laik rejimlerde, sistemlerde kişisel hak ve hürriyetler ayrı, devletin egemenliğini kullananların devletin inaç ve etnik köken yönünden tarafsızlığını zedeleyecek işaret, amblem taşımaları kabul edilmiyor. Şimdi bu inanç özgürlüğü ile alakalı bir durum değil. Demin de söyledim devletin inançlar ve etnik kimler karşısında tarafsız ve kör olması gerektiğinin altını çizdim. Bugün yapılan düzenleme, yakın gelecekte Türkiye’de oluşturacağı iktidar ve mahalle baskısıyla nasıl bir tabloya yol açacak, sorumluların çok iyi değerlendirmesi gerekmektedir."

"AND'IN KALDIRILMASI 90 YILLIK MİLLET BİLİNCİNİN ORTADAN KALDIRILMASIDIR"

Yapılan bir değişikliğin de ilkokullarda okutulan ‘andımız’ın kaldırılması olduğunu belirten Koç, "Bu andın kaldırılmasındaki ana amaç, 90 yılda oluşturulan millet bilincini tamamen ortadan kaldırmaktır. Yani bir tünel kazmadır. Dünyanın birçok ülkesinde buna benzer andlar vardır. Buradaki Türk kelimesi tüm etnik ve inanç grupları ile birlikte Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni tarif eder. Ama Başbakan’ın politikası Türk ifadesini bir ırk kavramı içerisinde ifade eden bir yapıdır. Bu ülkenin ve milletin adını söylemekten neden gocunuyorsunuz. Niye gerçekleri saptırıyorsun Sayın Başbakan, açıkça söylesene ‘ben Türk olmaktan utanıyorum. Bu ülkede en büyük bölücü maalesef bu ülkenin Başbakanı’dır. O pakette siyasi partilere eş başkanlık kurumu getireceğiz diyor. AKP’nin eş başkanı var; İmralı’da oturuyor. Senin eş başkanın İmralı’da oturuyor. Sen ondan bile daha bölücüsün. O etnik temelde bölücülük arzuluyor, sen her alanda bu milleti karıştırmaya çalışıyorsun." ifadelerini kullandı.

ENGİN ALAN'IN MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞMESİ

Yargıtay’ın Balyoz Davası kararının ardından MHP Milletvekili Engin Alan’ın vekilliğinin düştüğü, bunun kendi milletvekilleri için de olabileceği yönündeki bir soruya ise Koç, "Adil yargılanmayı ihlalden Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakları var. Ama Türkiye’deki yargının hukuk dışına çıkarak siyasal bir boyut kazandığını gözönüne alacak olursak her halde Avrupa İnsan Hakları boyutu da gelecek." diye cevap verdi.

HÜSEYİN ÇELİK'E SUNUCU TEPKİSİ

Yine bir gazetecinin bir televizyon programında çalışan bir sunucunun Hüseyin Çelik’in sözlerinden dolayı kovulduğuna ilişkin iddialar için de Koç, konuşmasında genel bir değerlendirmeye tabi tuttuğunu belirterek, şöyle konuştu: "Sayın Başbakanın ve yanındaki zevatın kadınla ilgili kafalarındaki düşünceleri sabit. Sayın Çelik’te böyle bir değerlendirmede bulunmuş. Tabi onların her değerlendirmesi her kanalda canlı yayınlarda bütün bu özgürlüklere sahipler. Ama böyle çam devirdiklerinde ortadan kayboluyorlar. Bu konuyla ilgili kaygılarımızı genel ifade ettik. Sayın Çelik’e de yakışmamıştır ama bu düşüncede olan birinin başka bi davranış sergilemesi de beklenmezdi.”
CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri