Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) 128'inci birleşimi, saat 14.00'de açıldı. TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın yönettiği birleşim, gergin başladı. TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ile Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay ve CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin arasında söz verme tartışması yaşandı.
Bahçekapılı, söz isteyen Ertuğrul Günay'a gerekçesini sordu. Bunun üzerine Günay, "Haftasonu İzmir'de cumhurbaşkanı adaylarından birisinin yapmış olduğu konuşmanın demokratik cumhuriyet esaslarına, laik devlet esaslarına aykırı olduğu kanaatindeyim. Bu konudaki görüşümü açıklamak istiyorum." dedi.
Bahçekapılı ise "Gündemle ilgisi yok yalnız Sayın Günay." karşılığını verdi. Ardından tartışma başladı.
Günay: Gündemle ilgisi olmaz zaten bu tür konuşmaların.
Başkan: Şu anda görüştüğümüz gündemle ilgisi yok. Sayın Günay lütfen benimle tartışmayın.
Günay: Sayın Başkan, siz de gereksiz tartışmalara sebebiyet vermeyin. Bu tür konuşmalarda milletvekilleri görüşlerini, tespitlerini, gözlemlerinin bir dakika içinde Genel Kurula sunarlar.
Başkan Hangi maddeye sığınarak bunu…
Günay: İç Tüzük'ü açarsınız.
Başkan Sayın Günal…
Günay: İç Tüzük'ü açarsınız…
Başkan: Hangi maddeye sığınarak bunu yaparlar?
Günay: Var burada.
Başkan: Hangi maddeye dayanarak söz istediniz? Bunu önce bir söyleyin bana.
Günay: İç Tüzük'te hükmü var. İç Tüzük
Başkan: Hangi maddeye göre söz istediniz?
Günay: İç Tüzük'te hükmü var Sayın Başkan. Siz biliyorsunuz bunu.
Başkan: Hangi hükme göre?
Günay: İç Tüzük elimde değil, madde ezberlemem ben.
Başkan: Ama o zaman siz bana diyeceksiniz ki…
Günay: Hukukçu olarak ben madde ezberlemem. Ezberci anlayış…
Başkan: Sayın Günay, burada söz almak, konuşmak, İç Tüzük'ün belli hükümlerine tabidir.
Haydar Akar: 60'ıncı madde.
Günay: 60'ıncı madde Sayın Başkan.
Başkan: 60'ıncı maddeyle ilgili de…
Günay: Dinleyin… Dinleyin… O kürsüde tarafsız görev yapmak zorundasınız.
Başkan: Sayın Günay, önce ben konuşacağım ve size söz verip vermemeyi takdir edeceğim.
Günay: O kürsüde tarafsız görev yapmak zorundasınız.
Başkan: Lütfen gerginlik çıkarmayın. Bizim usulümüz şudur: Milletvekili yerinden kalkar, söz istediğini söyler, gerekçesini de söyler, gerekli görürse ben mikrofonu açarım, kendisine söz veririm. Ben bu usulü gerçekleştirmek için uğraşıyorum. Yoksa size karşı herhangi bir kastım yok. Siz, lütfen söyleyin, beyanınız zapta geçsin, ona göre size söz verip vermemeyi belirleyeceğim.
Günay: Mikrofonu açın, söyleyeyim.
Başkan: Lütfen, ayağa kalkıp söyler misiniz Sayın Günay. Yani bir ayrıcalık yapmak durumunda değilim, lütfen.
Günay: Söz istediğimi ben buradan size işaret ettim Başkan, siz de kayda aldınız ve bana "Buyurun." dediniz. Neyi soruyorsunuz?
Başkan: Ben size şunu soruyorum: Niçin söz istediğinizi ve hangi maddeye dayanarak söz istediğinizi soruyorum Sayın Günay. Size "Sayın Günay" demekle "Size söz veriyorum, mikrofonu açın." demek aynı anlamda değil.
Günay: Söz kaydımı aldınız siz.
Başkan: Sizin söz kaydınızı aldım. Yalnız burada olan söz kayıtları belli zamanlarda, belli maddelere, belli teamüllere göre veriliyor. Buraya her ismini yazdıran her zaman söz sahibi olup kendisine söz veremiyoruz. Belli teamüllerimiz var Sayın Günay.
Günay: O kürsüde tarafsız görev yapmak zorundasınız.
Başkan: Önce bu usulü öğreneceksiniz, size sonra cevap vereceğim. Size sonra söz verip vermeyeceğimi söyleyeceğim. Şu anda söylediklerinizin hiçbiri de anlaşılmıyor. Bir dakikalık süre veriyorum, yerinizden lütfen. Size usulü hatırlatıyorum, başka bir şey değil. Lütfen...
Ertuğrul Günay: Sayın Başkan, mezhep ve etnik köken ayrımcılığını cumhuriyetin esaslarına, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı görüyorum. Böyle bir üslubu Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir mensubu olarak şiddetle kınıyorum. Ayrıca, şunu belirtmek istiyorum ki hiç kimse bu politikadan medet ummasın. Türkiye Cumhuriyeti'nde her izanlı ve vicdanlı ve her imanlı yurttaş mağrur, muzaffer ve merhametsiz bir galip olmaktansa Hazreti Hüseyin gibi mütehammil, mazlum bir şehit olmayı tercih eder. Hiç kimse bu kaba siyasetten medet ummasın, sadece bunun altını çizmek istiyorum.
"ORASI BABANIZIN ÇİFTLİĞİ Mİ?"
Başkan Bahçekapılı, "Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım." dedi. Bunun üzerine CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin söz talebinde bulundu. Ancak Bahçekapılı, "Söz taleplerini şu anda yerine getiremiyorum Sayın Keskin, lütfen…" karşılığını verdi.
Bu sözler üzerine Keskin, "Neden yerine getiremiyorsunuz? Orası babanızın çiftliği mi!" ifadelerini kullandı. CİHAN