CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, 2001 krizi çıkarılan 70 madde, 6 ek madde, 13 geçici maddeden ibaret Kamu İhale Kanunu’nun(KİK) yolsuzluğu engellediği için AK Parti hükümetleri tarafından 10 yılda 160 kez değiştirildiğini söyledi.
Aykut Erdoğdu, partisinin Malatya İl Teşkilatı tarafından düzenlenen ‘Yolsuzluk, Yoksulluk ve Demokrasi’ başlıklı konferansta hükümeti yolsuzluklar konusunda eleştirdi. Yolsuzluğun günümüz Türkiye’sinin en önemli sorunu olduğunu söyleyen Aydoğdu, bu konuda ilk akla gelenin ihale usulsüzlükleri olduğunu, bunları imar, özelleştirme, enerji, toplu konut, ulaştırma yolsuzluklarının takip ettiğini ifade etti. Türkiye’nin ülke ve dünya tarihinde görülmemiş bir örgütlü yolsuzlukla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Aydoğdu, ilk kez kamunun tüm yöneticilerinin örgütlü bir şekilde devleti soymaya başladığını savundu.
Daha önce hazine müsteşarlığı görevini üstlendiğini anımsatan Erdoğdu, şöyle devam etti: “2001 krizinin en önemli nedeni yolsuzluktu. Bu nedenle 2001 krizinde sonra KİK çıktı. Kanunun ekonomik, etkin ve verimli ihale sistemini kurup yolsuzlukları zorlaştırıyordu. Ancak bu kanun AKP iktidarları tarafından 160 kez değiştirildi. Yolsuzluğu engellediği, rahat yolsuzluk yapılamadığı için değiştirdiler. Örneğin, kanun bir şirketin ortağı eğer ihaleye fesat karıştırmaktan veya rüşvetten yargılanıyorsa kamu ihalesine girmesini önlüyordu. 2007 yılında Mavi Akım soruşturması yapılmış. Türkiye’nin bilinen önemli iş adamları hakkında Türkiye’nin en büyük ihalesine fesat karıştırmak ve rüşvet soruşturması nedeniyle hakkında dava açıldı. Adını vereceğim, çünkü yargılama kamuya açık. Adı Nihat Özdemir, Cemil Kazancı, Mansuroğlu gibi. Peki 3. Havalimanı gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük miktarlı ihalesinde nasıl oluyor da Nihat Özdemir el kaldırıyor? Hani yasaklıydı? Hani bu ihaleye katılamazdı? Bakın O zamanın başbakanı, ulaştırma bakanı, müsteşarları ihaleye fesat karıştırma suçunu hepimizin gözleri önünde işlediler.”
Özelleştirmelerle Türkiye’nin önemli varlıklarının iktidara yakın kişilere geçirildiğinin altını çizen Aydoğdu, “Telekom bizim gözbebeğimiz bir kuruluştu. 40 milyar dolar değeri olduğuna yönelik değerleme raporu olduğu söyleniyor. Kaça satıldı? 11.5 milyar dolar. Geriye kalan 30 milyar dolar Türkiye’nin kaderini değiştirir. Tayyibe 15 -20 tane daha saray yaptıracak kadar büyük bir paradır bu para. Tekelin rakı fabrikaları vardı. 280 milyon dolara satıldı. Kim aldı? Nihat Özdemir. 3. Havalimanının müteahhidi. Devletten 280 milyon dolara alıyor fabrikayı, 8 ay sonra 1 milyar dolara satıyor. Meclis'te AKP’li bakanlara soruyoruz. ‘Sizde hiç vicdan yok mu diye? Nasıl oluyor da halktan 280 milyon dolara aldığını 8 ay sonra 1 milyar dolara satıyor? Cevap şu: Diyorlar ki değer kazanmıştır. Vicdansızlar, Türkiye’de bir yatırım aracı gösterin ki 8 ayda 5 katı para kazansın. Bütün özelleştirmeler böyle. SEKA’nın tesisleri satıldı, 180 tane lojman, 2 bin dönüm arazi, kasasında 50 milyon dolar para var. Albayraklara 1.5 milyon dolara satıldı. Düşünebiliyor musunuz, kasasında zaten 50 milyon dolar olan SEKA tesislerini Albayraklara 1,5 milyon dolara verdiler. Yağma bu boyutlarda. Eta Alüminyumu düşünün. Hani şu milletin anasına küfreden iş adamı var ya. Mehmet Cengiz. Mehmet Cengiz’e satılan Eta Alüminyum’un içine yoktan yere Oymapınar barajı da hediye olarak verildi” diye konuştu.
Hükümete yakın işadamlarının vergi borçlarının silindiğini dile getiren Aydoğdu, şunları söyledi: “Her vatandaş devlete vergi veriyor ama yandaş işadamı vergi vermiyor. Maliye Bakanlığında oturmuşlar. Mehmet Cengiz ile Ethem Sancak’ın yüz milyonlarca lira vergi borcu Maliye Bakanlığı’nda tek kalemde silinmiş. Mehmet Cengiz’in silinen vergi borcu 420 trilyon. Ve Mehmet Cengiz borcu silindikten sonra kendine 50 milyon dolara uçak almış. Vatandaşımız ise emlak vergisi, çöp vergisi, araba vergisi, sigaraya, tükettiği her şeye vergi veriyor” ifadelerini kullandı.
“YOLSUZLUK OLMASA YOKSULLUK OLMAZ”
Manisa Milletvekili Özgür Özel de AKP iktidarı paylaşım mücadelesine yandaşlar lehine sürekli müdahale ettiğini ifade etti. Özel, “Bu ülkede trafik kazaları değil ama onun dışında kontrol edemediğimiz her türlü iş kazalarında yoksul ailelerin çocukları ölüyor. Sadece eleştirmekle görevimizi yerine getiremeyiz. Bu işlerde AKP kadar sorumluyuz. Hastalıktan mikrop sorumlu tutulmaz. Mikrobun görevi mikropluktur, hastalık yaratmaktır. AKP’nin görevi iş güvenliğini sağlamak değil. AKP de görevini yapıyor ve sömürü düzenini sürdürüyorken, işçiden, halktan, haklıdan yana bir halk iktidarı kuramıyoruz diye kendimize kızalım. Mikrop, mikropluğunu yapacak. Bizim görevimizi bu hastalığa yol açan mikrobu yok etmek” dedi. CİHAN