Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loloğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD yönetimiyle yarın yapacağı resmi görüşmelerin büyük önem taşıdığını ifade ederek, “ABD, Türkiye’nin Suriye’deki duruma el koymasını isteyecek ve Hükümete bu yönde baskı yapacaktır. Davutoğlu, bu talebi kesin biçimde reddetmelidir” dedi.
Loğoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Suriye konusunun Türkiye bakımından zor ve tuzaklarla dolu yeni bir safhaya girdiğini belirtti. Loğoğlu, “AKP tarafından aylardır yüksek perdeden seslendirilen ‘olup bitenlere başkaları kayıtsız kalsa bile biz asla ilgisiz kalmayacağız’, ‘ya Beşşar, eden bulur’ söylemleri Türkiye’nin komşu ülkeye bir müdahaleye istekli olduğu izlenimini yaygınlaştırmış ve algılama olarak Türkiye’yi çatışmanın eşiğine yerleştirmiştir” dedi. AKP'nin bu “öngörüsüz”, “meşruiyete aykırı ve ilkesiz” yaklaşımıyla dış güçlerin güdümünde bir politika izlediğini, Suriye gibi hayati bir konuda bağımsız hareket edemediğini ve muhalefet ile rejim arasındaki kanalların tıkanmasına yol açığını ifade eden Loğoğlu, “Bu nedenle, Suriye’nin bugün geldiği noktada AKP hükümetinin de ciddi sorumluluğu vardır” dedi.
Loğoğlu asıl amacın, Suriye halkını demokratik bir yönetime, barış, istikrar ve özgürlüğe kavuşturmak olması gerektiğini belirtirken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD yönetimiyle yarın yapacağı resmi görüşmelerin de bu çerçevede büyük önem taşıdığını kaydetti. ABD’nin, Türkiye’nin Suriye’deki duruma el koymasını isteyeceği ve Hükümete bu yönde baskı yapacağı uyarısında bulunan Loğoğlu şöyle devam etti:
“Davutoğlu, bu talebi kesin biçimde reddetmelidir. İnsani yardım dahil, hiçbir gerekçe Türkiye’nin komşu ülkeye müdahalesini haklı ve meşru kılamaz. Böyle bir müdahale Suriye meselesini çözmek yerine, durumu ağırlaştırır, bölge dinamik ve dengelerini altüst eder, İran ve Rusya’nın mukabil müdahalelerini tetikleyebilir ve Arap dünyasının ülkemize karşı kalıcı husumetine yol açar. AKP, bugüne kadar CHP’nin tüm uyarılarına rağmen izlediği yanlış Suriye politikasıyla Türkiye’yi tehlikeli bir noktaya sürüklemiştir. Washington’daki görüşmeler bu yanlıştan dönülmesi ve bağımsız, ilkeli bir politikaya yönelmek için bir fırsattır. AKP ve Davutoğlu bu cesaret ve basireti bu kritik aşamada da gösteremediği takdirde, halkımız bilmelidir ki ülkemiz ve bölgemiz kötü günler geçirecektir.”
ANKA
Loğoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Suriye konusunun Türkiye bakımından zor ve tuzaklarla dolu yeni bir safhaya girdiğini belirtti. Loğoğlu, “AKP tarafından aylardır yüksek perdeden seslendirilen ‘olup bitenlere başkaları kayıtsız kalsa bile biz asla ilgisiz kalmayacağız’, ‘ya Beşşar, eden bulur’ söylemleri Türkiye’nin komşu ülkeye bir müdahaleye istekli olduğu izlenimini yaygınlaştırmış ve algılama olarak Türkiye’yi çatışmanın eşiğine yerleştirmiştir” dedi. AKP'nin bu “öngörüsüz”, “meşruiyete aykırı ve ilkesiz” yaklaşımıyla dış güçlerin güdümünde bir politika izlediğini, Suriye gibi hayati bir konuda bağımsız hareket edemediğini ve muhalefet ile rejim arasındaki kanalların tıkanmasına yol açığını ifade eden Loğoğlu, “Bu nedenle, Suriye’nin bugün geldiği noktada AKP hükümetinin de ciddi sorumluluğu vardır” dedi.
Loğoğlu asıl amacın, Suriye halkını demokratik bir yönetime, barış, istikrar ve özgürlüğe kavuşturmak olması gerektiğini belirtirken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD yönetimiyle yarın yapacağı resmi görüşmelerin de bu çerçevede büyük önem taşıdığını kaydetti. ABD’nin, Türkiye’nin Suriye’deki duruma el koymasını isteyeceği ve Hükümete bu yönde baskı yapacağı uyarısında bulunan Loğoğlu şöyle devam etti:
“Davutoğlu, bu talebi kesin biçimde reddetmelidir. İnsani yardım dahil, hiçbir gerekçe Türkiye’nin komşu ülkeye müdahalesini haklı ve meşru kılamaz. Böyle bir müdahale Suriye meselesini çözmek yerine, durumu ağırlaştırır, bölge dinamik ve dengelerini altüst eder, İran ve Rusya’nın mukabil müdahalelerini tetikleyebilir ve Arap dünyasının ülkemize karşı kalıcı husumetine yol açar. AKP, bugüne kadar CHP’nin tüm uyarılarına rağmen izlediği yanlış Suriye politikasıyla Türkiye’yi tehlikeli bir noktaya sürüklemiştir. Washington’daki görüşmeler bu yanlıştan dönülmesi ve bağımsız, ilkeli bir politikaya yönelmek için bir fırsattır. AKP ve Davutoğlu bu cesaret ve basireti bu kritik aşamada da gösteremediği takdirde, halkımız bilmelidir ki ülkemiz ve bölgemiz kötü günler geçirecektir.”
ANKA