Gazeteci Ömer Şahin'in Kanal A da ki "Görüş Farkı" programında Ergenekon sanıklarının adaylıklarına ilişkin çarpıcı iddia ortaya atıldı. ANAP'ın eski bakanlarından Vehbi Dinçerler ile 28 Şubat sürecinde Başbakan Tansu Çiller'in Başdanışmanlığını yapan Hüseyin Kocabıyık, CHP'nin Ergenekon sanıklarını Anayasa projesini engellemek için aday gösterdiğini savundu.
CHP'nin aday gösterdiği merkez sağ isimler ve Ergenekon sanıklarının hiçbirinin oy getirmeyeceğini vurgulayan Hüseyin Kocabıyık, “Merkez sağ partiler helak olmuşken, hiçbir temsil kabiliyeti olmayan isimler aday gösterildi. CHP, bunlardan oy beklemiş olamaz. Asıl amaç Anayasayı yaptırmamaya dönük bir hamlenin şimdiden hazırlığıdır" dedi. Vehbi Dinçerler de, "13 Haziran'a hazırlanılıyor. Anayasa'ya 'hayır' diyecek bir kadro oluşturuluyor. Bu çok şuurlu, kararlı bir tercihtir" ifadelerini kullandı.
DEMİREL CHP’ye gidin diyor! Dinçerler ve Kocabıyık, CHP'nin Mehmet Haberal, Sinan Aygün gibi Ergenekon sanıklarının yanı sıra merkez sağ kökenli bazı isimleri aday göstermesinde eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in rolü olduğu görüşünde. Dışarıdan "gizli bir el" ve "Demirel"in siyaset mühendisliği yürüttüğünü savunan Kocabıyık, eski Cumhurbaşkanı Demirel ve DP eski başkanı Hüsamettin Cindoruk'un açıkça CHP'ye çalıştığını da söyledi: "Ömrü boyunca solun rakibi olduğunu söyleyen Demirel ile Cindoruk CHP'ye destek veriyor. Demirel, yanına giden herkese 'CHP'ye gidin' diyor"
Efendim, bu haberin taaccüp edilecek bir yanı yoktur. Sağın ve solun kaynağı Batı medeniyetidir, dolayısıyla sağ ve sol partiler Batı medeniyetine hizmet etmektedirler. Kapitalist ekonomiyi benimseyenlere sağcı, sosyalist ekonomiyi benimseyenlere solcu denir. Batı’da SSCB Bloğu’nun ve Batı Bloğu’nun oluşmasının sebebi budur. Aralarındaki soğuk savaşın 25 Aralık 1991’e kadar sürmesinin ve zaman zaman sıcak savaşın çıkmasının sebebi ekonomiktir. Soğuk savaş döneminde Batı Bloğu yani kapitalizm Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerini arkasına alarak SSCB Bloğu ile mücadele etmekteydi. Türkiye başta olmak üzere İslam âleminde İslamî manada bir kıpırdanma olunca söz konusu bloklar aralarındaki soğuk savaşı sona erdirerek düşman olarak İslam’ı belirlediler. ABD koalisyonunun, Irak’ı Afganistan’ı ve Somali’yi işgal etmesinin sebebi budur…
Batı’da sağ ve sol partiler yani demokrat ve sosyalist partiler, temelde Batı medeniyetinde yani bu medeniyetin temelini oluşturan Yahudilik ve Hıristiyanlığın hâkimiyetinde hem fikirdirler, onlar bunun için vardır. Tarihte aralarında geçen kanlı savaşların sebebi, medeniyetlerinin hâkimiyetinde usul farklılığından kaynaklamıştır. Batı’da dinde yapılan reform ile Hıristiyanlığın aslına dönüştürülmüştür.
Türkiye’de ve İslam ülkelerinde ise Batı’nın etkili propagandasıyla solun din düşmanı, sağın ise dine saygılı olduğu zihinlere yerleştirildi. Partiler de buna göre oluşturuldu, yıllardır, sağ ve sol partiler birbirinin rakibi olarak gösterildi, halk da buna göre şekillendirildi, bu durum Batı’nın etkili propagandasıyla halen devam etmektedir. Aslında her ikisi de Batı medeniyetinin varlığı için var olduklarından dolayı her ikisi de İslam’ın düşmanıdırlar; görünüşe aldanmayalım, bilimin gereği de budur. Başta söyledim; sağın ve solun kaynağı Batı medeniyetidir. Bu durumda sağın dine saygılı gösterilmesi aldatmacadan başka ne olabilir? Demirel’in ömrü boyunca solun rakibi olduğunu söylemesi, sosyalist ekonomik sistemi değil, kapitalist sistemi benimsediğinin bir ifadesidir. Bu da ancak dine saygılı olma politikasıyla yürütülürdü, Demirel’in yaptığı budur. Türkiye’de öyle bir politika yürütülüyor ki, Batı’da sosyalistler dine karşıdır, kapitalistler ise saygılıdır, bu bir aldatmacadır, yukarıda ifade ettiğimi gibi sosyalistler de kapitalistler de temelde dinlerini detaylı bir şekilde öğreniyorlar ve dinlerinin hâkimiyeti için vardırlar.
Bu durumda CHP’nin batında iktidara gelme gibi bir amacı yok zahirde vardır. İktidara gelme gibi bir amacı olsaydı, kendini feshederdi, milletin değişim ve dönüşümüne göre yeniden bir parti olurdu ve Dinçerler’in, Kocabıyık’ın dediği gibi yeni anayasayı engellemek için Ergenekon sanıklarını ve merkez sağ isimleri aday göstermezdi.
Eski Cumhurbaşkanı Demirel’in ve DP eski başkanı Hüsamettin Cindoruk'un açıkça CHP'ye çalışması, sağ partilerin de kendilerini feshedip, milletin değişim ve dönüşümüne göre yeniden dizayn edilmediğinin bir ispatıdır.
Bundan dolayı CHP ve sağ partilerin temsilcileri Demirel’in ve Cindoruk’un oluşturduğu blok, yeni anayasanın yapılmasını kesinlikle engellemeye güçleri yetmeyecektir, belki bir süre geciktirebilirler; çünkü Türkiye halkının değişim ve dönüşümü ufku buna fırsat vermeyecektir, söz konusu Bloğu da feshedecektir. Gelecek pek yakındır.
CHP'nin aday gösterdiği merkez sağ isimler ve Ergenekon sanıklarının hiçbirinin oy getirmeyeceğini vurgulayan Hüseyin Kocabıyık, “Merkez sağ partiler helak olmuşken, hiçbir temsil kabiliyeti olmayan isimler aday gösterildi. CHP, bunlardan oy beklemiş olamaz. Asıl amaç Anayasayı yaptırmamaya dönük bir hamlenin şimdiden hazırlığıdır" dedi. Vehbi Dinçerler de, "13 Haziran'a hazırlanılıyor. Anayasa'ya 'hayır' diyecek bir kadro oluşturuluyor. Bu çok şuurlu, kararlı bir tercihtir" ifadelerini kullandı.
DEMİREL CHP’ye gidin diyor! Dinçerler ve Kocabıyık, CHP'nin Mehmet Haberal, Sinan Aygün gibi Ergenekon sanıklarının yanı sıra merkez sağ kökenli bazı isimleri aday göstermesinde eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in rolü olduğu görüşünde. Dışarıdan "gizli bir el" ve "Demirel"in siyaset mühendisliği yürüttüğünü savunan Kocabıyık, eski Cumhurbaşkanı Demirel ve DP eski başkanı Hüsamettin Cindoruk'un açıkça CHP'ye çalıştığını da söyledi: "Ömrü boyunca solun rakibi olduğunu söyleyen Demirel ile Cindoruk CHP'ye destek veriyor. Demirel, yanına giden herkese 'CHP'ye gidin' diyor"
Efendim, bu haberin taaccüp edilecek bir yanı yoktur. Sağın ve solun kaynağı Batı medeniyetidir, dolayısıyla sağ ve sol partiler Batı medeniyetine hizmet etmektedirler. Kapitalist ekonomiyi benimseyenlere sağcı, sosyalist ekonomiyi benimseyenlere solcu denir. Batı’da SSCB Bloğu’nun ve Batı Bloğu’nun oluşmasının sebebi budur. Aralarındaki soğuk savaşın 25 Aralık 1991’e kadar sürmesinin ve zaman zaman sıcak savaşın çıkmasının sebebi ekonomiktir. Soğuk savaş döneminde Batı Bloğu yani kapitalizm Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerini arkasına alarak SSCB Bloğu ile mücadele etmekteydi. Türkiye başta olmak üzere İslam âleminde İslamî manada bir kıpırdanma olunca söz konusu bloklar aralarındaki soğuk savaşı sona erdirerek düşman olarak İslam’ı belirlediler. ABD koalisyonunun, Irak’ı Afganistan’ı ve Somali’yi işgal etmesinin sebebi budur…
Batı’da sağ ve sol partiler yani demokrat ve sosyalist partiler, temelde Batı medeniyetinde yani bu medeniyetin temelini oluşturan Yahudilik ve Hıristiyanlığın hâkimiyetinde hem fikirdirler, onlar bunun için vardır. Tarihte aralarında geçen kanlı savaşların sebebi, medeniyetlerinin hâkimiyetinde usul farklılığından kaynaklamıştır. Batı’da dinde yapılan reform ile Hıristiyanlığın aslına dönüştürülmüştür.
Türkiye’de ve İslam ülkelerinde ise Batı’nın etkili propagandasıyla solun din düşmanı, sağın ise dine saygılı olduğu zihinlere yerleştirildi. Partiler de buna göre oluşturuldu, yıllardır, sağ ve sol partiler birbirinin rakibi olarak gösterildi, halk da buna göre şekillendirildi, bu durum Batı’nın etkili propagandasıyla halen devam etmektedir. Aslında her ikisi de Batı medeniyetinin varlığı için var olduklarından dolayı her ikisi de İslam’ın düşmanıdırlar; görünüşe aldanmayalım, bilimin gereği de budur. Başta söyledim; sağın ve solun kaynağı Batı medeniyetidir. Bu durumda sağın dine saygılı gösterilmesi aldatmacadan başka ne olabilir? Demirel’in ömrü boyunca solun rakibi olduğunu söylemesi, sosyalist ekonomik sistemi değil, kapitalist sistemi benimsediğinin bir ifadesidir. Bu da ancak dine saygılı olma politikasıyla yürütülürdü, Demirel’in yaptığı budur. Türkiye’de öyle bir politika yürütülüyor ki, Batı’da sosyalistler dine karşıdır, kapitalistler ise saygılıdır, bu bir aldatmacadır, yukarıda ifade ettiğimi gibi sosyalistler de kapitalistler de temelde dinlerini detaylı bir şekilde öğreniyorlar ve dinlerinin hâkimiyeti için vardırlar.
Bu durumda CHP’nin batında iktidara gelme gibi bir amacı yok zahirde vardır. İktidara gelme gibi bir amacı olsaydı, kendini feshederdi, milletin değişim ve dönüşümüne göre yeniden bir parti olurdu ve Dinçerler’in, Kocabıyık’ın dediği gibi yeni anayasayı engellemek için Ergenekon sanıklarını ve merkez sağ isimleri aday göstermezdi.
Eski Cumhurbaşkanı Demirel’in ve DP eski başkanı Hüsamettin Cindoruk'un açıkça CHP'ye çalışması, sağ partilerin de kendilerini feshedip, milletin değişim ve dönüşümüne göre yeniden dizayn edilmediğinin bir ispatıdır.
Bundan dolayı CHP ve sağ partilerin temsilcileri Demirel’in ve Cindoruk’un oluşturduğu blok, yeni anayasanın yapılmasını kesinlikle engellemeye güçleri yetmeyecektir, belki bir süre geciktirebilirler; çünkü Türkiye halkının değişim ve dönüşümü ufku buna fırsat vermeyecektir, söz konusu Bloğu da feshedecektir. Gelecek pek yakındır.