Olaylar insanları oyalar.
*****
Bilinmesi gereken bir gerçektir, kocaman balıkları, oltanın ucundaki ufacık bir sol/ucanla avlarlar, balık tutanlar.
Kala/balık tutanlarda böyledir, toplumların önüne solucan yerine, ölü canları atarlar.
Herkes bir tarafından bakarak bertaraf olur…
Fransız daha çok Fransız olması için çekilir, yaşanan olayların içerisine. Milli, dini ve toplumsal bilinci bir arada tutmak için, Hristiyanlara Müslümanlar yaptı diye lanse edilir. Charlie Hebdo’nun çizerleri, kalemleri mizah özgürlüklerinin gereğini yaptığını zannederler.
Bir kısım güruha dönüşmüş, gür ruhları sığlaşmış Süslüman’lar bunun Müslümanlıkla İslam’la, alakası yoktur olamaz bu bir terörizm diye kenara çekilirler.
Bir kısmı, Peygamber Efendimiz’in karikatürlerini yayınlamasaydılar, diye kükrer…
Müslümanlar, kısım kısım bölünür, biri kasım kasım oh olsun, ölsün der...
Diğeri yazık insan, öldü diye inler.
Bir takım insanlar, 12 kişi ne ki İslam coğrafyasında 12 Milyon insanı katlettiler, bu ikiyüzlüler derler.
Herkes kendi duruşundan, inancından yaşamından ve hayatından baktığında kendine bir hak kıyafeti biçer.
“Dünya öyle bir kazandır ki, bütün HAK’ları kazanına atıp, kötülük, acı ve gözyaşı pişirir.”
Ve sonra, insanlara kendi kanlarını, kendi gözyaşlarını en güzel lezzet diye önüne servis eder.
Şeytan’ın sofrasına havyar yiyerek hayvanlaşır insanlar. Kalite, katile dönüşür. Özgür bir yaşam, hürriyet, medeniyet diyerek, çağları aştığını düşünen “insani karakter” krakere dönüşür ve çiğnenir dünyanın ağzında.
Bazen insanları Din ve inançla dolandırır şeytan, bazen de dinsizlikle… Özgürlükle, köle eder kendine, hürriyetle kelepçeler, akılla prangalara vurur…
Sen 12 kişinin ölümüne Oh çekersin..
O 12 milyon’un ölümüne oh çeker.
Tek aktörle film olmaz, her çeşit oyuncusunu içine serper sistem!
Ve hepsine, biraz mutluluk, biraz acı, biraz oh biraz da vah bırakır.
Kafir’in küfrüne, küfürle, üfürmekle, tükürmekle karşı çıktığını zannetmeyi bırakın..!
Ölen kimmiş, öldüren kimmiş..
Nedenmiş? Niçinmiş?
Bunları bir kenara bırakıp, nasıl öldüğünüze ve öldürüldüğünüze bir bakın.
Ey….!
Karikatürü çizilmiş PEYGAMBERİN, karakteri çizilmiş ümmeti..!
Karakteri çizilmiş, kesilmiş, doğranmış… Medeniyetin karakterine karikatür olmuş Müslüman tipolojisine sahip insanlar.
Hepimiz Charlie’yiz diyenlere karşı, Biz Charlie değiliz diye ritim tutan Charlie’ler..
Hepimiz Charlie’yiz ama bu Fransa’daki dergi olan Charlie değil, Türkiye’de bir zamanlar TV dizilerinde oynatılmış bir maymun vardı ismi Charlie idi.
Evet…
Hepimiz o Charlie’yiz.
Maymun İştahlı...
Mal mülk, iştahlı maymunlar.
Kapitalizmi çizerler, ceplerimize ses çıkmaz.
“Vaiz” efendiler vaftiz eder kutsal menfaat sularıyla, Faiz’leri caiz kılarlar, sesimiz çıkmaz.
Müslüman mahallesinde, salyangoz değil, domuz satarlar, sesimiz çıkmaz.
Birisi çıkar, “Mekke’nin Fethinde” Peygamberin düştüğü hataya düşmeyeceğiz diye açıklama yapar sesimiz çıkmaz..
“Bakara güzel makara” der zatı zevatlar, ses çıkarmaz zerzevatlar.
Bre ahmak ona uymayan ümmet, onunla birlikte hareket etmeyen zihniyet.
Hakaret etmiyor mu?
Millet olmanın eşiğinden, zilletin eşiğine toplumların gelebilmesi için, onların doğrularını çalmazlar, sadece doğrularına yalanlar doğrarlar.
Bu Charlie Hebdo saldırısı, kısacası gaz almadır.!
Ve herkes fazlası ile gazını ortaya bıraktı bende İKAZ’ımı ortaya bırakayım..!
Gaflet’ten uyanmayanları, olayların gofretleri ile beslerler..!
Ve aklımızı başımıza almazsak..
Birgün hepimizi CHARLİE’leştirecekler.