Üretim yaparken çevreye zararlı gaz yayan ağır sanayi kuruluşlarına emisyon raporlama zorunluluğu geliyor. Avrupa Birliği’nin ticarette mecbur tuttuğu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘Emisyon Yönetmeliği’ adı altında 1 ay içinde yürürlüğe alacağı sistem ile soda, demir-çelik ve çimento gibi ağır endüstriyel üretim yapan şirketler, ürünlerinin üzerine çevreye ne kadar zehirli gaz yaydıklarını yazmak ve raporlamak zorunda kalacak. Yapılacak uygulamanın hem ekonomik hem de çevresel geri dönüşümünün olacağını söyleyen İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Genel Sekreteri Engin Güvenç, sürekli hale gelecek olan bu uygulama ile şirketlerin ne oranda çevreyi tahrip ettiklerinin belirlenmesi ve oranların azaltılmasının sağlanacağını söyledi.
İMKB sürdürülebilirlik endeksi
Öte yandan Avrupa Birliği’nin de ağır sanayi ürünleri ithalatında böyle bir zorunluluk istediğini söyleyen Güvenç “Avrupa Birliği, üretiminizdeki emisyon miktarlarını raporlayamıyorsanız, hangi gazları ne şekilde havaya saldığınızın bir listesini hazırlayamıyorsanız sizinle iş yapmayacak. Mal satamayacaksınız Avrupa’ya. Mesela AB’nin ‘Ekolabel’ projesi kapsamında özelikle ağır sanayi ürünleri ülkeye sokarken, ürün üzerinde tüm emisyon miktarlarınızı bildirmeniz gerekecek” diye konuştu. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda bir endeks hazırladıklarını söyleyen Güvenç “Burada şirketlerin sürdürülebilirlik alanında neler yaptığı veya yapacağı, alınabilecek önlemler gibi konular yer alacak. Bu endeks aslında bir kılavuz niteliği görecek. Her şirket kendini bu değişimin içine doğru taşımak isterse hangi alanlara bakması lazım burası bir kaynak oluşturacak” diye konuştu.
Endeksin yabancı yatırım çekme açısından da büyük önem taşıdığına vurgu yapan Engin Güvenç “Burada şirketlerin bu konulara ne kadar önem verdiği ve iklim değişikliği konusunda nasıl projeler ürettiğine bakılabilecek. Yabancı yatırımcı şirketlerin öncelikle sürdürülebilirlik ve çevresel konulara ne kadar önem verdiğine bakacak. Avrupa’da bu böyle. İnsanlar artık para kazanırken veya bir yere yatırım yaparken sürdürülebilirliğe ve iklim konularına büyük önem veriyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin enerji kaynaklarını iyi kullanması gerektiğini söyleyen Güvenç, enerji üretmek kadar tüketimi kısmanın da ciddi bir yol olduğunu belirtti.
Türkiye Rio’da dünya ile yarışacak
HAZİRAN ayında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde yapılacak Rio+20 Zirvesi’nin Türk iş dünyası ve kamu kurumları tarafından hazırlanan sürdürülebilirlik projelerinin dünya ülkeleri ile yarışacağı bir platform oluşacağına değinen Güvenç, şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin katılacağı zirvede Türkiye’deki özel sektör kuruluşları, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları sürdürülebilirlik ve yeşil ekonomi ile ilgili son 10 yılda neler yaptıklarını ve önümüzdeki yıllarda neler yapılabileceği hakkındaki en iyi 20 projeyi tanıtacak. İyi projeler üretebilmek, büyük prestij sahibi olabilmek demek.”
İMKB sürdürülebilirlik endeksi
Öte yandan Avrupa Birliği’nin de ağır sanayi ürünleri ithalatında böyle bir zorunluluk istediğini söyleyen Güvenç “Avrupa Birliği, üretiminizdeki emisyon miktarlarını raporlayamıyorsanız, hangi gazları ne şekilde havaya saldığınızın bir listesini hazırlayamıyorsanız sizinle iş yapmayacak. Mal satamayacaksınız Avrupa’ya. Mesela AB’nin ‘Ekolabel’ projesi kapsamında özelikle ağır sanayi ürünleri ülkeye sokarken, ürün üzerinde tüm emisyon miktarlarınızı bildirmeniz gerekecek” diye konuştu. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda bir endeks hazırladıklarını söyleyen Güvenç “Burada şirketlerin sürdürülebilirlik alanında neler yaptığı veya yapacağı, alınabilecek önlemler gibi konular yer alacak. Bu endeks aslında bir kılavuz niteliği görecek. Her şirket kendini bu değişimin içine doğru taşımak isterse hangi alanlara bakması lazım burası bir kaynak oluşturacak” diye konuştu.
Endeksin yabancı yatırım çekme açısından da büyük önem taşıdığına vurgu yapan Engin Güvenç “Burada şirketlerin bu konulara ne kadar önem verdiği ve iklim değişikliği konusunda nasıl projeler ürettiğine bakılabilecek. Yabancı yatırımcı şirketlerin öncelikle sürdürülebilirlik ve çevresel konulara ne kadar önem verdiğine bakacak. Avrupa’da bu böyle. İnsanlar artık para kazanırken veya bir yere yatırım yaparken sürdürülebilirliğe ve iklim konularına büyük önem veriyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin enerji kaynaklarını iyi kullanması gerektiğini söyleyen Güvenç, enerji üretmek kadar tüketimi kısmanın da ciddi bir yol olduğunu belirtti.
Türkiye Rio’da dünya ile yarışacak
HAZİRAN ayında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde yapılacak Rio+20 Zirvesi’nin Türk iş dünyası ve kamu kurumları tarafından hazırlanan sürdürülebilirlik projelerinin dünya ülkeleri ile yarışacağı bir platform oluşacağına değinen Güvenç, şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin katılacağı zirvede Türkiye’deki özel sektör kuruluşları, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları sürdürülebilirlik ve yeşil ekonomi ile ilgili son 10 yılda neler yaptıklarını ve önümüzdeki yıllarda neler yapılabileceği hakkındaki en iyi 20 projeyi tanıtacak. İyi projeler üretebilmek, büyük prestij sahibi olabilmek demek.”