11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayı başladı. İkinci sahur ve ilk iftar yapıldı. Korona virüs ile mücadele kapsamında Camilerde teravih namazı kılma, birlikte iftar ve sahur yapmaya kısıtlamalar getirilse de çoğu evde Ramazan ayının heyecanı ve hareketliliği yaşandı. Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karapınar, Ramazan ayında dikkat edilmesi ve yapılması gerekenler hakkında bilgiler verdi.
KURALLARA UYMAYARAK, KUL HAKKI YEMEYELİM
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karapınar, 2 yıldır Ramazan ayında pandeminin yaşandığını söyledi. “Birey olarak üzerimize düşen pek çok sorumluluklar var” diyen Karapınar, “Virüs, yayılım konusunda pik yaptı. Birey olarak 3 altın kurala uymamız gerekir. Dikkat edildiğinde salgın emin olun bertaraf edilecek ve günlük vaka sayısını düşüreceğiz. Bir maske takmak, bu kadar zor olmamalı. Aramıza mesafe koymak, bu kadar zor olmamalı. 3 altın kural zaten bir Müslümanın şiarıdır” şeklinde konuştu. Aşıyı önemsediğinin altını çizen Dekan Karapınar, “Bu işin kesin çözümü aşıda. Sırası gelen herkesin aşı olması gerekir. Bana sıra gelse, aşı olacağım. Sorumluluğa uymamak, kul hakkıdır, vebaldir. Ramazan ayında kurallara uymayarak, kul hakkı yemeyelim” dedi.
KUR'AN'IN HEM ARAPÇASINI HEM DE MEALİNİ OKUMALIYIZ
Ramazan ayının, ibadet ayı, Kur'an ayı olduğunu ifade eden Karapınar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsanlık karanlıktaydı, Kur'an indirildi. Efendimiz peygamber olarak gönderildi ve insanlığı doğru yola erdirdi. Ramazan ayı, dediğimiz gibi Kur'an-ı Kerim ayıdır. Bol bol Kur'an-ı Kerim okumalıyız. Kur'an'ın hem Arapçasını hem de mealini okumalıyız. Hidayet rehberi olarak gönderilen kitabın içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Bu durum çok acı veren bir durum.”
ORUCUN GETİRDİĞİ SAKİNLİĞİ GERİYE KALAN 11 AYA DA YAYMALIYIZ
Orucun insanları sakinleştirici özelliği olduğuna da vurgu yapan NEÜ Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karapınar, “Oruç, insanın daha hassas davranmasını sağlar. Keşke Ramazan ayında yakaladığımız o sakinliği, yılın geriye kalan 11 ayında da yakalayabilsek, yaşamımıza yansıtabilsek. Kısaca 1 ayda edindiğimiz ahlakı, 11 ayda da kalıcı hale getirmemiz gerekir. Ramazan ayında bol bol dua etmemiz gerekir. Salgından dolayı, iftar davetleri olmayacak. Çevremizde ihtiyaç sahibi insanlar olduğunu unutmamamız gerekiyor. Esnaflarımızın kötü durumda olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Çevremizde ihtiyaç sahibi olan insanlarımıza sadaka verebiliriz. Esnafımıza destek olabiliriz. Yardımlaşma duygusunu Ramazan ayında canlandıralım. Bu süreçte işini, aşını kaybeden insanımız var. Ekmeğimizi paylaşalım. 'Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir' diyen bir peygamberin ümmetiyiz biz” diye konuştu.
İLAVE SEVAPLARIN KAZANILDIĞI BİR AY: RAMAZAN
11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayında korona virüs tedbirleri kapsamında Camilerde cemaatle teravih namazı kılınmayacağını belirten Karapınar, şu cümlelerle konuşmasını noktaladı: “Ramazan ayında 5 vakit namazlarımıza ilave olarak, sünnet olan teravih namazlarını kılıyoruz. Teravih namazımızı 2 yıldır cemaatle kılamıyoruz ama evde cemaatle kılmaya özen gösterebiliriz.
İster 8 rekat, ister 20 rekat kılabiliriz. Peygamberimiz efendimiz, 8'de kılmış, 20'de kılmış. Rivayetlerde bazı rakamlar da geçiyor. 36 rekat da kılmış. İslam dini, kolaylık dinidir. Kur'an okuyarak, teravih namazlarını kılarak, oruç tutarak, iftar yaparak, sahura kalkarak evlerimiz şenlendirilir. Sahura kalkmak lazım. Bir bardak su dahi olsa içmemiz gerekir. Sahur da bir ibadettir. Sahurda bereket vardır. Sahur yapmayı çok önemsiyoruz. Ayrıca yanlış bir algı daha var. Ramazan orucu, Ramazan ayında tutulur. Farz olan oruç, Ramazan ayında tutulan oruçtur. 'Ramazan orucunu başka bir zaman tutarım' düşüncesi yanlış bir düşüncedir. Özetle, Ramazan ayı, mübarek bir aydır. İlave sevapların kazanılacağı bir aydır. Kadir Gecesi gibi bir gece, Ramazan ayının içindedir. Bu gecenin de değerini iyi bilmek gerekir.”
EMRE ÖZGÜL