Mübarek Bayram geldi çattı...
Gönüllerin sultanı Ramazan, menzilden önceki son konağında AREFE'de kendisini uğurlamaya gelenlerle haşr-neşir...
O, öyle bir sultandır ki, Efendimiz (s.a.v) onu;
‘Evveli rahmet,
Ortası mağfiret,
Sonu ise cehennem ateşinden kurtuluştur...’ diye tanıtıyor ümmetine...
***
Can-ı ateşten kurtarmaya çabalayan, insana aşk ile bağlı bir sultan gidiyor...
Giderken de peşi sıra dertlenenlere, Allah'ın emriyle hediyeler dağıtıyor, bayramı müjdeliyor… İnşallah bu hediyelerinin biri de huzur ve barışımız olur…
***
Bir gün Peygamber Efendimiz, minbere çıkacağı zaman sahabeye yaklaşın diyor...
Sahabeler yaklaşıyor...
Peygamber Efendimiz (sav) minbere çıkarken üç kere;
“ Âmin, âmin, âmin”
Sahabeler şaşırıyor ve;
Ya Resulullah bir dua yok bir muhatap yok neden “Âmin” dediniz diye sorarlar…
***
Peygamber Efendimiz;
“ Cebrail (as) geldi ve bana 'Ey Resulullah senin adın zikredildiği zaman salavat getirmeyenin burnu yere sürtsün' dedi Ona Âmin dedim diyor.”
***
“Cebrail (as) tekrar 'Ey Resulullah anne ve babasının yaşlılığına ulaşıp da onlara yardım etmeyenin onlara hizmet etmeyenin burnu yere sürtsün' dedi Ona Âmin dedim.”
***
“Ve yine Cebrail (as) 'Ey Resulullah, Ramazan ayına ulaşıp da Allah'ın rahmetinden yararlanmadan affedilmeden çıkan olursa onun burnu yere sürtsün' dedi ona Âmin dedim diyor.”
İnşallah, Rabbimiz affettiklerinin arasına yazmıştır hepimizi...
***
Bu bayram inşallah İslam coğrafyasının uyanışına vesile olur…
Rabbim,
Kendini ve ehlini bu Ramazan’da ateşten kurtaranlardan eylesin cümlemizi…
Ömrümüz ve nasibimiz varsa, bayramdan sonra görüşünceye kadar Allah'a emanet olun...
Oruçlarınız kabul, dualarınız makbul, bayramınız ise mübarek olsun...