‘Çatalhöyük halkı dindar bir toplumdu’

Kısa adı HİSDER olan Hikmet İlim ve Sanat Derneği, Boncuklu Höyük ile Çatalhöyük’ü tanımak amacıyla tarihi gezi düzenledi.

Kısa adı HİSDER olan Hikmet İlim ve Sanat Derneği, Boncuklu Höyük ile Çatalhöyük’ü tanımak amacıyla tarihi gezi düzenledi. HİSDER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, yönetim kurulu üyeleri ile HİSDER müdavimlerinin ailecek katıldığı gezi, Konya’nın Karatay İlçesi'ne bağlı Hayıroğlu Köyü’nde, Çatalhöyük'e 9 km. mesafede yer alan Boncuklu Höyük’le başladı. Çatalhöyük’ten sonra Obruk Gölü ve Obruk Han’ın gezilmesiyle son buldu. 

Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Bahar, Boncuklu Höyük’ün M.Ö. 11.200 - 11.500 yıllarına tarihlendiğini ve Çatalhöyük’e doğru bir göç hikâyesi olduğunu ifade ederek, önemli açıklamalar yaptı. Konya'nın Çumra ilçesindeki Çatalhöyük’teki arkeolojik kazı başkanlığını Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Umut Türkcan’ın yaptığını hatırlatan tarihçi-yazar Hasan Bahar, buradan çıkan orijinal eserlerin Konya Arkeoloji Müzesi’nde, 1960-61 arasındaki buluntuların ise Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde sergilendiğini söyledi. 

Çatalhöyük’ün dünyada en çok içinde resim bulunduran alanlardan olduğunu dile getiren Prof. Bahar, “Onlar zaten kendilerini bize anlatıyorlar. Av sahneleri var. Yaban sığırı eti yiyorlar. O hayvanları avlamışlar ve başlarına ocaklar yapmışlar. 148 evin diyelim ki 50 tanesinde kutsal boğa başlarının yanında kutsal ocaklar var. Nerdeyse iki evden birinin kutsal ocağı var. Aynı zamanında dindar bir toplum. Ana Tanrıça kültü yanında boğadan dolayı bereket tanrısı gibi boğa başları duvarlarda çok var. Boğaya çok önem vermişler ve bir de leopara. Ana tanrıçanın tahtı zaten leopar üzerinde. Çatalhöyük aynı zamanda bir tarım kenti. Bir de mühürler çok. Mühür olduğu için özel mülkiyet var. Ticaret var. Dokuma malzemeleri de bulundu. Çatalhöyük’te üç tür maden bulundu. Bakırdan süs ve ziynet eşyaları bulunmuştu. Çatalhöyük mimaride, tarımda, ticarette, madencilikte öncü! Mesela cıva madeni dünyada ilk defa burada kullanılmış. Niye? Lâdik, Sarayönü, Bozkır tarafları cıva yatakları yönünden o dönem zengin. Özellikle belli insanların kafataslarını cıvayla boyamışlar. Bazıların kafatasları ise aşılı kırmızı toprak boyayla boyanmış. Öldükten sonra dirilebilmek noktasında baş çok önemliydi. Kafaları haşerelere ve benzer şeylere karşı cıva, kırmızı toprak boyayla boyayarak koruyorlardı. Kafatası koruma kültürü de vardı” dedi. 

ÇATALHÖYÜK’TE HER ODADAN BİRİ TAPINAK

Prof. Dr. Hasan Bahar, şu bilgileri verdi: “Evlerinin tabanlarında buğday siloları var. Avladıkları hayvanlar ise sığır, geyik, yaban domuzu ve keçi gibi hayvanlar. Ziraat olarak da mercimek gibi baklagiller gibi bitkileri de tanıyıp ektiler. Meşe palamutu gibi topladıkları yiyecekler vardı. Çatalhöyük’te her odadan bir fazlası (üçte bir) tapınak, kutsal ocakların olduğu odalar var. Dünyanın ilk obsidiyen aynasını da burada kullanmışlar. Volkanik camdan yapılmış aynalar bulundu. Çocukları oturdukları sekilerin altına gömmüşler. Dikdörtgen şeklinde kerpiçten yapılan evler birbirlerine bitişik olmasına rağmen mimari olarak her ev kendi duvarını kullanmış. Her evin ayrı duvarı var ama aralarında bir boşluk yok. Evlerin dışarıya açık kapıları yok. Pencere yukarıda ve çatıdan giriliyor. Üstü saz ve toprakla kapatılmış. 9 bin yıllık bu mimari gelenek Konya Ovası’nda da sürüyor.”

HABER MERKEZİ


 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri