Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı sebebiyle AnadoluJet ve Çanakkale 2015- 100. Yıl Koordinasyon Merkezi’nin özel tarih projesi kapsamında birlikte projelendirdiği ‘AnadoluJet’le Çanakkale Sohbetleri’ Selçuk Üniversitesinde gerçekleştirildi. Etkinlikte Tarihçi-Yazar Talha Uğurluel, Çanakkale Savaşı’nın bilinmeyen fotoğraflarını ve seyrini hatıratlardan ve yabancı arşivlerden örneklerle paylaştı. Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Konya Valisi Muammer Erol, Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Musa Özcan, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Gür, Çanakkale Valiliği 2015-100. Yıl Koordinasyon Merkezi Dış İşleri Koordinatörü Orhan Esad Akgün, AnadoluJet Pazarlama ve Satış Birimi’nden Özgecan Kahya ve Gizem Canverdi, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Çanakkale, Ankara, Kayseri, Trabzon ve Samsun’dan sonra Selçuk Üniversitesi öğrencileri ve Konya halkıyla buluşan etkinlikte aynı zamanda ilk defa gün yüzüne çıkan yabancı arşivlerindeki fotoğrafların sergisi de açıldı.
Çanakkale Savaşı’nın yüzüncü yılında savaşın, şehitlerin ve gazilerin geride kalan öykülerini öğrencilerle paylaşan Tarihçi-Yazar Talha Uğurluel, savaşta Osmanlı Devleti kimlere ve nelere karşı savaştı, Mehmetçik nasıl müdafaa sergiledi, 18 Mart günü Çanakkale Boğazı’nda neler yaşandı, Mecidiye Tabyası’nın kahramanlıkları bir Alman generalin günlüklerine nasıl yansıdı, Türkleri zehirli gazla öldürme planı neden gerçekleştirilemedi. Norfolk Kraliyet Alayı nasıl yok oldu, Sargı Yeri Şehitliği’ni diğer yerlerden daha özel kılan sebepler neydi gibi savaşın can alıcı sorularını ve hikayelerini anlattı. Anadolu’nun dört bir köşesinde küçük yaşta savaşa gidenlerin ve arkalarında bıraktıklarının hikayelerini derleyerek anlatan Uğurluel, Konya’dan cepheye giden Mehmetçiklerin Mevlana Müzesi önünde çekilmiş fotoğraflarını da paylaştı.
Uğurluel, “Her meşrepten insan bu savaşa katılmış. Konya’dan Mevleviler neylerini üfleyerek savaşa katılmışlardır. Dedelerimiz davullarla zurnalarla düğüne gider gibi savaşa gittiler. Geride kalanlar onları tren istasyonlarına kadar uğurladılar. Fotoğraflarda hepsi var. Yabancıların arşivlerinden alınmış kimsenin görmediği fotoğraflar var arşivlerimizde. Mezarı bile olmayan şehitlerimizin son fotoğrafları bunlar” diye konuştu. Geride kalanların öykülerinden de kesitler sunan Uğurluel, “Geride kalanların belki de en acı çekenler kadınlarımızdı. Geride kalanların öyküleri daha acı. Çankırılı kadınlarımızın ördüğü çoraplar listeleri de var. Çoraplarını satıp cepheye yardımda bulunuyorlar. Listelerde gayrimüslim kadınların isimleri de var” dedi.