Kritik, çok zor maçların oynanacağı haftalara girdik.
Alınan her puanın önemi, değeri ölçülemeyecek kadar büyük.
Bu nedenle, Beşiktaş maçında, uzatma dakikalarında atılan golle gelen 1 puan Torku Konyaspor’un canına can katan bir puan olarak kayda geçti.
Galatasaray ve Antalyaspor maçaları sonrası da aynı sözleri söyledik:
Belki Torku Konyaspor bu puanlarla ligde kalacak diye..
Ama inanın ki, Beşiktaş maçında alınan 1 puan Torku Konyaspor’u yaşama döndürdü.
xxx
Öncelikle, Torku Konyaspor’un bir maç seyircisiz oynama cezası nedeniyle karşılaşmayı izleyen bayan ve çocuk taraftarlara teşekkür etmeliyiz.
Kapalı, yeni ve eski yeşil tribünlerle maraton tribününün yarısını dolduran bayanlar, hem Konya’nın imajına katkıda bulundu, hem de 90 dakika boyunca takımı destekleyerek alınan 1 puanda önemli rol oynadı.
Bunun da ötesinde, küfürsüz, temiz bir tezahürat yaptılar. Bayan taraftarları bir kez kutluyorum ve kendilerinin erkeklere örnek olması gerektiğinin altını çiziyorum.
xxx
Maçın ilk yarısında, tek net gol pozisyonu Torku Konyaspor’dan geldi.. Bunda da Hasan Kabze’nin kafa şutunda topu kaleci Tolga çok güzel çıkartarak gole izin vermedi..
Torku Konayaspor, mücadeleye ve rakibe boş alan bırakmama adına caba gösterse de çok etkili değildi, bu yarıda.
İşin enteresan yanı, ligin başından beri söylediğim gibi sıra takımı görünümündeki Beşiktaş’ın topa daha çok hakim olmasına, daha olumlu pas yapmasına ve Torku Konyaspor defansındaki bazı hatalara karşın tek gol pozisyonu üretememesi üzücü olsa gerek siyah-beyazlı takım adına..
İkinci yarıda ise, Torku Konyaspor daha diri, defansta daha dikkatli, daha bilinçli ataklarla Beşiktaş kalesinde gol aradı. Pozisyonlar da vardı. Ama, forvet elemanlarının bunları değerlendirememesi sonucu beklenen gol bir türlü gelmedi.
İstekli bir Konyaspor vardı ikinci 45 dakikada. Hlep, olması gerekeni yaptı. Galatasaray maçından sonrada dile getirdik, klas futbolcu bu tür maçlarda kendisini daha açık ve en iyi şekildi göstermeli diye. Hlep, Beşiktaş maçında bunu yaptı. Hem koştu, hem pozisyonlar üretti, pas yüzdesi yüksekti..
Djalma içinde ayrı bir paragraf açmak lazım. Bu maçta, kişisel özelliklerini yine ön plana çıkarmasına ve Beşiktaş’ın sol kanadındaki sıkıntıyı iyi değerlendirmesine karşın gücünü ise, yine ekonomik olarak kullanmadı. Ama, geçen haftalara oranla daha olumlu toplar attı ve oyuna katkı sağladı.. Kalan haftalarda, kritik maçlarda takıma daha çok katkı sağlama adına teknik adamların her müsabaka öncesi kendisini uyarmasında yarar var sanırım.
Teknik kadronun oyuncu değişikliğine gitmemesi de düşündürücü. Buda, yedek kulübesinde oturan futbolcular hazır değil mi?. Teknik adamlar onlara güvenmiyor mu? sorusunu akıllara getirmekte.
Oysa, bir teknik direktör tüm futbolcuları her an oynayabilecek şekilde hazır tutmalıdır. Onlara güven vermelidir.
Beşiktaş, maç boyunca ilk kez 60. dakikada çok pas yaparak, organize bir atakla Torku Konyaspor kalesine gelebildi ve sonucunda da golü buldu.. Beşiktaş adına düşündürücü. Bu da Beşiktaş’ın amatörce yönetildiğini ve teknik kadronun eksiklerinin olduğunu göstermekte.
Ama, maçın son dakikalarında oyunu rakip sahaya yıkan ve baskı kuran, karşılaşmanın 90 dakika olduğu bilinciyle mücadele eden Torku Konyaspor, uzatma dakikalarında da olsa attığı golle beraberliği kurtararak adeta yaşama döndü. Hem de, stada gelen bayan taraftarları ve çocukları sevindirdi.
Bu gol ve alınan 1 puan, can simidi olduğu gibi karşılaşmadan sonra, akşam da olsa maça gelen bayanları ve çocukları mutluluğa boğdu. Bu sevinci yaşatan futbolcuları kutluyorum.