Çalışanların feryadı

Nevzat Laleli

2016 yılı ekonomik raporu

İşsizliğin fertte, ailede ve toplumda nasıl büyük bir yıkım olduğunu bir önceki yazımda görmüştük. Peki, “Allah’a şükür benim bir işim var ve ben çalışıyorum” diyen insanların durumu nedir? Bir de onlara bakalım.

İşçiler sıkıntılıdır. Çalışanların büyük kısmı devletin belirlediği asgari ücretten aylıklarını almaktadırlar. Bilindiği gibi, 2015 yılında senenin 1. altı ayında asgari ücretli bir işçinin eline aylık net 949 TL 2. altı ayı içinde 1000 TL para geçmekteydi. 2015 yılı seçim senesi idi. AK Parti hükümeti 7 Haziran seçimlerinde oy kaybına uğrayınca 1 Haziran 2015 Genel Milletvekili seçimlerinde asgari ücrete 300 TL zam yapacağını açıkladı ve 2016 yılında bu zammı yaptı. Böylece asgari ücrete 300 TL zam gelmiş oldu. Bir diğer ifade ile daha önceki yıllardaki gibi asgari ücrete bir yılda % 10 değil % 30 zam yapılmış oldu ve asgari ücret 1.300 TL oldu. Açlık sınırının 4 kişilik bir aile için Kasım 2016’da (Memur-Sen) 1.497 TL olduğu dikkate alınırsa, bu 1.300 TL’lik asgari ücretin de düşük olduğu ortaya çıkar.

Üstelik açlık sınırının altında olan asgari ücretten vergi de alınmaktadır. Şu günlerde Asgari Ücret Tespit Komisyonunda 2017 yılında uygulanacak asgari ücretin ne kadar olması gerektiği konusu görüşülmektedir. Temennimiz asgari ücretin çalışanların alın terini karşılayacak düzeyde olmasıdır.

Milli Görüş iktidarında asgari ücret açlık sınırının üzerinde belirlenecek ve asgari ücretten vergi alınmayacaktır. Asgari ücret, insanımızın rahat bir hayat sürmesini temin edecek düzeye yükseltilecektir. Bunu gerçekleştirebilmek için öyle % 10-12 düzeyinde değil, en az % 50 düzeyinde zam yapılacaktır ve asgari ücretten vergi alınmayacaktır.

MEMURLARIN DURUMU

Memurlar da sıkıntılıdır. Bilindiği üzere birkaç yıldan beri memurların yıllık maaş artışları toplu sözleşme ile belirlenmektedir. Toplu sözleşmelerde belirlenen maaş artışı oranı eğer enflasyon (TÜFE) oranının altında kalırsa 1. altı ayın sonunda veya 2. altı ayın sonunda enflasyon farkı memura ödenmektedir. Burada bir hususa daha dikkat çekmek istiyoruz. Enflasyon farkı verilince memurun hayat standardındaki düşme bir ölçüde telafi edilmiş oluyor. Ama GSYH’daki büyümeden memurlara pay verilmesi hiç kimsenin aklına gelmiyor. Bize göre milli gelirdeki artan pastadan da memura bir pay verilmesi gerekir.

2015 yılında Hükümet ile Memur Sendikaları arasında 2016 ve 2017 yıllarında memur maaşlarına yapılacak zamlar görüşüldü ve 2016 yılı için % 6 + % 5 = % 11, 2017 yılı için de % 3 + % 4 = % 7 olarak kararlaştırıldı. Biz bu toplu görüşmedeki artışların da yeterli olmadığını o zaman ifade etmiştik. Şimdi de ifade ediyoruz. Zira Memur-Sen’in tespitlerine göre Kasım 2016’da 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 4.309 TL’dir.

Bu değer esas alındığında memurlarımızın çok büyük bir kısmının yoksulluk sınırının altında maaş aldıkları anlaşılmaktadır. Biz devletin hiçbir memurunun yoksulluk sınırının altında maaş almamasını istiyoruz.

54. Erbakan Hükümetinin enflasyonun % 83 olduğu 1996-1997 yıllarında memurlara 1 yılda yaptığı ortalama maaş artışının % 130 düzeyinde olduğu dikkate alınırsa AK Parti iktidarının yıllık enflasyonun % 6.5 olarak öngörüldüğü 2017 yılında memur maaşlarına yapacağı yıllık toplam % 7’lik artışın çok yetersiz olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

EMEKLİNİN DURUMU

Emeklilerin maaş artışları TÜFE’ye endekslidir. TÜFE oranında maaş artışı almaktadırlar. Eğer TÜFE hedef alınan enflasyon oranından yüksek olursa enflasyon farkı kendilerine ödenmektedir. Emeklilerimize de milli gelirdeki artıştan pay verilmemektedir. Maaşları düşük olduğu için enflasyon oranında yapılan artışlar emeklilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Emeklilerin maaşları düşük olduğu için pek çok vatandaşımız emekli olduktan sonra düşük ücretle de olsa bir iş bulup çalışmak zorunda kalıyor.

1 Kasım 2015’de yapılan Genel Milletvekili seçimlerinde AK Parti’nin emeklilerimize verdiği seçim vaadi çerçevesinde 2016 yılında emeklilerimizin maaşlarına enflasyon oranına ilaveten 100 TL zam yapıldı. Milli Görüş iktidarında, 54. Erbakan Hükümetinde enflasyon % 83 iken emekli maaşlarına yapılan artışlar % 100’ün üzerindeydi. Hatta Bağ-Kur emeklilerinde % 350’ler düzeyindeydi. Enflasyon oranının üzerindeki bu artış onların yüzünü güldürdü. AK Parti iktidarında emekliler yokluğa, sefalete mahkûm edildi.

ESNAFIN DURUMU

Esnaf sıkıntılıdır. Bu kesimlerde yani çiftçide, işçide, memurda ve emeklide para olmayınca esnaftan kim mal alacak? Bir avuç tuzu kuru rantiyeci mi? Hayır. Onlar ABD ve AB’nin lüks mallarını kullanırlar. Evet, çiftçide, işçide, memurda, emeklide para olmayınca esnaf malını satamıyor, kepenk kapatıyor. Öte yandan ülkemizde büyük şehirlerden başlayan AVM’ler ve büyük marketler diğer şehirlerimizde de yaygınlaşıyor. Bu durum küçük esnafın işini daha da zorlaştırıyor.

Döviz fiyatları son bir yılda yaklaşık % 30 arttı. Sanayici sıkıntılı. Otel rezervasyonları iptal ediliyor. Turizmci dertli. Peki, bu ülkede kim hayatından memnun? diye bir soru sorsak. Acaba ne cevap alırız? Sizi bilmeyiz ama, bizim cevabımız, “Rantiyeciler, yani paradan para kazananlar” olurdu.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.