Cuma günü maç bittikten sonra fark ettim ki büyük oynuyoruz. Nerede o Sivas, Kasımpaşa maçlarındaki oyun, nerede Fenerbahçe, Bursaspor, Galatasaray maçlarındaki oyun. Gerçekten farklı. İnanç geliyor takıma. Her ne kadar galip gelememiş olsak bile oynanan oyun beni memnun etti. Sonuçta Galatasaray bizim rakibimiz değil.
***
Maça gelecek olursak biraz becerimiz olsa ilk yarıyı 2-0 ya da 3-0 önde kapatmamız içten bile değildi. Ama tecrübesizlik ve yetenekli ayakların gününde olmamasından olmadı. İlk yarı yenilen golde ise tecrübe eksiği ortaya çıktı. Kaleye çekilen şutta yerde kalan oyuncu Selim, heyecanıyla yerden hemen kalktı. Oysa zaman geçirmek adına yerde kalsa maçın ilk yarısı 1-0 lehimize bitecek durumdaydı. Kalktı ve adamı Drogba’yı arkaya sarkarken kaçırdı. Ali Turan’ın üstünden kafa golü geldi. Her neyse.
***
Ömer Ali Şahiner; Konya’nın, Konyaspor’un umudu. Milli futbolcumuz. Fakat acayip derecede kilo almış. Hantallaşmış, ayakları resmen çürümüş. Gaziantepspor maçında kaçırdı, üstüne bu hafta Galatasaray karşısında hemde 1-0 öndeyken kaçırdı. Atsa 2-0 olacak rahatlayacağız. Galatasaray strese girecek. Belki kontradan bir gol daha bulup 3-0 bitirebilirdik maçı. Kısmet artık. Fakat bu çocuğun bu hali gerçekten içler acısı. Antrenörlerin ilgilenmesi lazım.
***
Ayrı bir parantez de Recep Aydın’a açmak istiyorum. Transfer yasağımızın olduğu dönemde ismini duyurdu ilk. Asıl mevkisi forvet olmasına rağmen kendisini forvet arkası pozisyonuna adapte etti. Geçen sezon Neca gibi bir ismi yedek bırakacak performans sergiledi, lige çıkmamızda büyük katkı sağladı. Ve Recep kaldığı yerden devam ediyor. Fenerbahçe maçında Türkiye’ye adını duyurmuştu. Her hafta üstüne koyarak ilerliyor deniliyordu. Galatasaray maçında bunu gördük. Sahada basmadık yer bırakmayan, gol koklayan bir ofansif ortasaha vardı. Golünü de attı. Gururlandırdı bizleri. Helal olsun sana çocuk, helal olsun.
Büyük maçların farkı
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.