Büyük göç olabilir

İdlib'de yaşanan olayların sonucunun, 7 yıldır Suriye'de yaşanan iç savaşın ve zulmün sonucundan daha ağır olabileceğini söyleyen İHH Konya Şube Başkanı H. Hüseyin Uysal, "Olası saldırı da 700 bin Suriyeli'nin göç için hareket haline geçmesini bekliyoruz"

İnsani Yardım Vakfı (İHH) Konya Şubesi, Mevlana Kültür Merkezi (MKM) önünden yeni insanlık dramının yaşandığı İdlib'e dualarla 4 TIR dolusu yardım malzemesi gönderdi. Suriye'de geride kalan 7 yıllık zaman dilimi içerisinde insani bilançonun çok dramatik olduğunu ifade eden İHH Konya Şube Başkanı Op. Dr. Hasan Hüseyin Uysal, "Son 2 yıldır ilan edilmiş olan çatışmasızlık bölgeleri ilk anlarda barış için önemli bir adım gibi görünmüştü. Ancak Esid rejiminin bu bölgelere yönelik saldırıları binlerce sivilin ölümü ile sonuçlandı" diye konuştu.

ÇOK TRAJİK OLAYLAR YAŞANABİLİR

İdlib'in nüfusunun 3'te ikisinin yardıma muhtaç olduğunun altını çizen Uysal, muhtemel bir rejim saldırısı ardından bölgede yeni felaketlerin boy göstereceğini üzülerek ifade etti. 3 milyonu aşkın insanın yaşadığı İdlib'de muhtemel bir saldırı sonrasında en az 700 bin kişinin yeniden yollara düşeceğini beklediklerini söyleyen Uysal, şunları kaydetti: "Bu da Suriye savaşında şu ana kadar bir seferde en büyük mülteci hareketi olacaktır. Bu insanların en az 250 bin tanesinin Türkiye'ye doğru hareket etmesi bekleniyor. Cilvegözü Sınır Kapısı insani yardımların tek giriş yeri. Aylık ortalama 400-450 arası yardım kamyonu giriş yapmaktadır. Muhtemel bir askeri saldırıda güvenlik nedeniyle sınır kapısı kapatılırsa yardımların girişi de aksayacaktır. İdlib'e bir saldırı halinde sivil kayıpların daha da artmasından korkuluyor. Bölgede silahlı unsurlar ile sivillerin ayrımı zor olduğu için muhtemel hava operasyonlarında binlerce sivil zarar görecek. İdlib'de mülteci ailelerin çoğu yoksulluk sınırının altında yaşamakta ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaktadır. Gıda, barınak, sağlık ya da eğitim ihtiyaçları gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanlar, yeni bir saldırı halinde hayattan iyice kopacaklardır.

Okulların yarısı ya hasarlı ya da sığınak olarak kullanıldığından eğitim yapılamıyor. İdlib'de bulunan hastane ve kliniklerin yarıdan fazlası çalışamıyor. Milyonlarca hektar tarım arazisi ya yok edildi ya da kullanılamaz hale getirildi. Bu nedenle bölgeye başta un olmak üzere; temel yaşam desteğinin yapılması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Muhtemel bir göç dalgasının gelmesi durumunda zaten imkânların yetersiz olduğu kamplarda ciddi insani kriz oluşacaktır. Bu krizi kontrol altına alabilmek için çadır, hijyen ve sağlık ürünlerinin yanı sıra, gıda malzemelerine de ihtiyaç vardır. İdlib'de yaşanan katliamların büyümesi halinde Halep'ten daha trajik bir sonuca sebep olabilir. Bombardımanın durdurulması yada sivillerin tahliyesine yol açan siyasi bir anlaşmanın sağlanamaması halinde modern Suriye tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Sivillerin sistematik olarak hedef alınması ve öldürülmesini önlemek için başta Türkiye olmak üzere; uluslararası camianın harekete geçirilmesi ve duyarlılıkların artırılması insani bir vazife olarak görülmektedir. Bölgede yaşanan ve planlanan katliamların durdurulması için Türkiye ve dünya kamuoyunu harekete geçirmeye çağırıyor, mazlumlara sahip çıkmaya davet ediyoruz."


EMRE ÖZGÜL

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri