Bugün insanlığın efendisi son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalâtu Vesselam’ın doğduğu Hicri Rebîu’l-Evvel ayının 12’si. İnsanlığa bir rahmet tecellisi olarak gönderilen Peygamberimiz aleyhisselam, 1433 sene öncesi bugün dünya âlemlerine teşrif ettiler. Bu sebeple siz değerli okuyucularımın ve tüm İslam âleminin bu kutlu ve mutlu gününü tebrik ediyor ve bu güzel günden en kâmil mânâda nasiplenmenizi cânı yürekten diliyoruz.
Böylesi özel ve güzel günler, bireysel olarak bizlere ve tüm insanlığa rahmet ve esenlik akıtsın. Maddeyle bunalan sinelere ışık olsun, dünyevi hazlarla daralan ruhların mânâ âlemlerine mevlîdi(=doğumu) olsun. Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalâtu vesselam insanların gönüllerinde hiç sönmeyen bir kandil olarak hep yansın.
Bugün o güzeller güzeli son Nebi Peygamber aleyhisselâm’ın doğduğu gün. Bugün O’na ne kadar muhtâcız. Sâdece İslam âlemi değil bütün beşeriyet bugün O’na muhtaçtır. O sallallâhu aleyhi vesellem, insanlara yol gösterici en güzel bir rehber idi. O’nun gibisi daha gelmedi ve gelmeyecektir. Bugün onsuzluğun bize sunduğu hayat çok basit ve çok kirli! Müslümanlar da dâhil dünya insanlığı gerçekten çok kirlendi. Herkes ve hepimiz aklanmaya öylesine muhtâcız ki! Ayni zamanda en güzel ahlâki vasıflara sâhip olan; “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere geldim.” Diyen peygamberlerin sultânı Haz. Muhammed aleyhissalâtu vesselâm’ın tüm erdemlerine bugün insanlığın her şeyden çok ihtiyâcı var.
Bugün birbirinin kuyusunu kazmaya çalışan insanlık, O kutlu Nebi’nin bütün insanlığa bıraktığı ilâhi düsturlara öylesine muhtaç ki, ancak ‘Muhammedî prensipler’ alarm veren tüm insanlığın imdâdına yetişebilir. Ancak O’nun getirdiği hükümlerle kararan kalpler aydınlanabilir. İnsanların bir başka âlemde aklanması da yine ancak O’nun izniyle olacaktır.
Geçmişte O’nun doğumuyla nasıl insanlık cehâlet bataklığından kurtulduysa bugünde tüm insanlık O’nun yaşadığı güzel ahlaki faziletler ve uyguladığı mükemmel sosyal hayat düsturlarıyla içinde bulundukları zulmet çağından kurtulabilir. Bugün O’nun doğumu, belki de insanların yeniden bir gönül medeniyetinin doğumuna vesile olabilir.
Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalâtu Vesselâm’ın büyük âlimler vasıtasıyla bizlere bıraktığı güzel sözleri bireysel pratik hayâta inse hakikaten güzel insanlar doğacaktır. Peki, bahsedilen bu güzel insanlar nasıl olur? Onların davranışları, ahlâkları nasıldır? Duygularında neler gizlidir? El cevap; güzel insanlar, birçok ahlâki vasıflarda herkesin beğeneceği hatta hayran kalacağı davranışları üzerlerinde bulunduran kişilerdir. Onlar yalan söylemezler, doğru ve dürüst olurlar. Dâima çalışırlar ve çalışmayı severler. Başkalarına yük olmazlar, tembellik yapmazlar hep insanların yararına işler üretirler, hakkı söylerler, adâletten ayrılmazlar. Doğru bildikleri yolda cesurca ilerlerler. Muhtaçlara yardıma koşarlar. Tüm canlıları şefkat ve merhametle kucaklarlar. Böylesi güzel insanları gördüğümüzde; ‘Ne kadar güzel ahlâkı var, tıpkı peygamber ahlâkı gibi’ demez miyiz? Bugün eşine pek ender rastladığımız bu güzel ahlak sâhibi insanlar ancak Allah(c.c) dostu kimselerdir. İşte o kimseler aynen peygamber efendimizin ahlâkının numuneleridir.
O Peygamber Muhammed Mustafa aleyhissalâtu Vesselam, bütün insanlara örnek teşkil edecek bir güzel hayat yaşamıştır. İnsanlara dâima iyi davranışlar sergilemiş son derece mütevâzi ve sâde bir hayat yaşayarak insanları gösterişten, riyâdan ve dünyâya dalmaktan alıkoymuştur. Kendi işlerini kendi yaparak kişinin kendi emeğinin ve çalışmasının kıymetli olduğunu göstermiştir. İnandığı dava uğruna son derece cesur ve sabırla yıllarca yılmadan mücâdele etmiştir. Kendisine kötülük yapanlara O, sallallâhu aleyhi vesellem hep iyilikle muamele etmiştir. Etrâfında gördüğü tüm sertliklere yumuşaklıkla cevap vermiştir. Yoksula yardım etmiş, ihtiyaçlının ihtiyaçlarına koşmuş küçüklere, büyüklere hayvanlara dahi son derece müşfik, şefkat ve merhametle davranmıştır. Engin sevgisiyle, dost düşman herkes âbâd olmuştur. İyi ki doğmuş O güzel Peygamber! Böylesi güzel bir peygambere ümmet olmak biz Müslümanlar için ne büyük şereftir! Allahümme salli ala seyyidina Muhammed.
Sâdece kandillerde O’nu anmak güzeldir ama yetmez. Biz O’nu hayâtımızın her aşamasında örnek almalıyız. O’nun sözlerini okumak yetmez. Bizler O’nun hadislerini önce gönüllerimize aktarıp sonra yaşantımıza aksettirmeliyiz. Yine O’nun hayâtını okuyup, öğrenip kendi hayâtımıza getirmeliyiz. O’nun örnek hayâtı hayatlara hâkim olmadıkça insanlık iflah olmayacaktır.
Bu vesilelerle Mevlid kandilinin tüm insanlığın güzel ahlâka, sâlih amellere yeniden doğuşu olması temennisiyle hem kandilinizi hem de cumânızı mübârek ediyoruz efendim.
Böylesi özel ve güzel günler, bireysel olarak bizlere ve tüm insanlığa rahmet ve esenlik akıtsın. Maddeyle bunalan sinelere ışık olsun, dünyevi hazlarla daralan ruhların mânâ âlemlerine mevlîdi(=doğumu) olsun. Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalâtu vesselam insanların gönüllerinde hiç sönmeyen bir kandil olarak hep yansın.
Bugün o güzeller güzeli son Nebi Peygamber aleyhisselâm’ın doğduğu gün. Bugün O’na ne kadar muhtâcız. Sâdece İslam âlemi değil bütün beşeriyet bugün O’na muhtaçtır. O sallallâhu aleyhi vesellem, insanlara yol gösterici en güzel bir rehber idi. O’nun gibisi daha gelmedi ve gelmeyecektir. Bugün onsuzluğun bize sunduğu hayat çok basit ve çok kirli! Müslümanlar da dâhil dünya insanlığı gerçekten çok kirlendi. Herkes ve hepimiz aklanmaya öylesine muhtâcız ki! Ayni zamanda en güzel ahlâki vasıflara sâhip olan; “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere geldim.” Diyen peygamberlerin sultânı Haz. Muhammed aleyhissalâtu vesselâm’ın tüm erdemlerine bugün insanlığın her şeyden çok ihtiyâcı var.
Bugün birbirinin kuyusunu kazmaya çalışan insanlık, O kutlu Nebi’nin bütün insanlığa bıraktığı ilâhi düsturlara öylesine muhtaç ki, ancak ‘Muhammedî prensipler’ alarm veren tüm insanlığın imdâdına yetişebilir. Ancak O’nun getirdiği hükümlerle kararan kalpler aydınlanabilir. İnsanların bir başka âlemde aklanması da yine ancak O’nun izniyle olacaktır.
Geçmişte O’nun doğumuyla nasıl insanlık cehâlet bataklığından kurtulduysa bugünde tüm insanlık O’nun yaşadığı güzel ahlaki faziletler ve uyguladığı mükemmel sosyal hayat düsturlarıyla içinde bulundukları zulmet çağından kurtulabilir. Bugün O’nun doğumu, belki de insanların yeniden bir gönül medeniyetinin doğumuna vesile olabilir.
Hz. Muhammed Mustafa aleyhissalâtu Vesselâm’ın büyük âlimler vasıtasıyla bizlere bıraktığı güzel sözleri bireysel pratik hayâta inse hakikaten güzel insanlar doğacaktır. Peki, bahsedilen bu güzel insanlar nasıl olur? Onların davranışları, ahlâkları nasıldır? Duygularında neler gizlidir? El cevap; güzel insanlar, birçok ahlâki vasıflarda herkesin beğeneceği hatta hayran kalacağı davranışları üzerlerinde bulunduran kişilerdir. Onlar yalan söylemezler, doğru ve dürüst olurlar. Dâima çalışırlar ve çalışmayı severler. Başkalarına yük olmazlar, tembellik yapmazlar hep insanların yararına işler üretirler, hakkı söylerler, adâletten ayrılmazlar. Doğru bildikleri yolda cesurca ilerlerler. Muhtaçlara yardıma koşarlar. Tüm canlıları şefkat ve merhametle kucaklarlar. Böylesi güzel insanları gördüğümüzde; ‘Ne kadar güzel ahlâkı var, tıpkı peygamber ahlâkı gibi’ demez miyiz? Bugün eşine pek ender rastladığımız bu güzel ahlak sâhibi insanlar ancak Allah(c.c) dostu kimselerdir. İşte o kimseler aynen peygamber efendimizin ahlâkının numuneleridir.
O Peygamber Muhammed Mustafa aleyhissalâtu Vesselam, bütün insanlara örnek teşkil edecek bir güzel hayat yaşamıştır. İnsanlara dâima iyi davranışlar sergilemiş son derece mütevâzi ve sâde bir hayat yaşayarak insanları gösterişten, riyâdan ve dünyâya dalmaktan alıkoymuştur. Kendi işlerini kendi yaparak kişinin kendi emeğinin ve çalışmasının kıymetli olduğunu göstermiştir. İnandığı dava uğruna son derece cesur ve sabırla yıllarca yılmadan mücâdele etmiştir. Kendisine kötülük yapanlara O, sallallâhu aleyhi vesellem hep iyilikle muamele etmiştir. Etrâfında gördüğü tüm sertliklere yumuşaklıkla cevap vermiştir. Yoksula yardım etmiş, ihtiyaçlının ihtiyaçlarına koşmuş küçüklere, büyüklere hayvanlara dahi son derece müşfik, şefkat ve merhametle davranmıştır. Engin sevgisiyle, dost düşman herkes âbâd olmuştur. İyi ki doğmuş O güzel Peygamber! Böylesi güzel bir peygambere ümmet olmak biz Müslümanlar için ne büyük şereftir! Allahümme salli ala seyyidina Muhammed.
Sâdece kandillerde O’nu anmak güzeldir ama yetmez. Biz O’nu hayâtımızın her aşamasında örnek almalıyız. O’nun sözlerini okumak yetmez. Bizler O’nun hadislerini önce gönüllerimize aktarıp sonra yaşantımıza aksettirmeliyiz. Yine O’nun hayâtını okuyup, öğrenip kendi hayâtımıza getirmeliyiz. O’nun örnek hayâtı hayatlara hâkim olmadıkça insanlık iflah olmayacaktır.
Bu vesilelerle Mevlid kandilinin tüm insanlığın güzel ahlâka, sâlih amellere yeniden doğuşu olması temennisiyle hem kandilinizi hem de cumânızı mübârek ediyoruz efendim.