Sevgili okurlar, on bir ay hasretle beklediğimiz mübârek Ramazan ayında, yine sona yaklaştık. Elbette hüzünlüyüz, hicran doluyuz ancak bugün Kadir gecesine kavuştuğumuz için de, çok sevinçliyiz. Ayrıca Ramazan ayının bu son Cumâsı. Hem Kadir Gecesi, hem Cuma günü biz Müslümanlar için bugün çok değerli. Hepinizin bu mübârek gecesini ve Cuma Bayramınızı tebrik ediyorum. Lâyıkıyla idrak etme duâmı arz ediyorum.
Kînâtın Mutlak Sâhibi olan Allâhu Teâlâ, “Ben insanları ve cinleri Bana ibâdet etsinler diye yarattım.” (Zâriat, 56) buyuruyor. Dünyâya geliş amacımız keyiflice yaşayıp, ondan kâm almak değildir. Dünyâya geliş amacımız, Rabb’imize kulluktur. Ona kulluk, yüce Kur’ân’a tâbi olmakla mümkündür. Ne diyor yüce Kur’an’da, yukarıdaki âyeti kerimede, insanoğlu dünyaya Rabb’e kulluk için gelmiştir. Güzel inananlar, yaptıkları işleri güzel yaparlar. Güzel kulluklar için de, ibâdet gereklidir. İbâdetsiz kul, nefsine hâkim olamaz, hevâ ve heveslerine kapılır, şeytanın fısıltılarına aldanır, günaha kayar, kötülükler işler, çirkinliklerin kucağına düşer. İşte ibâdet; mümin kişiyi bu yanlışları yapmaktan korur, insana irâdesine hâkim olma bilinci verir. Dolayısıyla mümin, ahlaklı yaşamak istiyorsa, ibadetlere sıkı sarılması lâzımdır. Günümüze bakın, ahlâk seviyesi düşük insanlar, çoğunlukla ibâdete yanaşmayan kişilerdir.
İbâdetlerin en kâmil mânâda yapılmasının, müminlerin mutlak yararına olan en güzel bir gündeyiz. Şerefli Kur’ânu Azûmüşşan’da. ‘Kadir Sûresin’de buyurulduğu gibi, bin aydan hayırlı olan ‘Kadir Gecesi’yle muhatabız bugün. Müslümanların ebedi saadetlerini temin etme adına yaşadıkları her gün kıymetlidir ama bugün başka. Bu gece, ‘Şerefli Kur’ân’ımızın ‘âlem-i ervah’(sırlar âlemi)’dan dünya semâlarına indirildiği pek mübârek bir gecedir. Cenâbı Hakk’ın yarattığı bütün günler kıymetlidir ama bâzı özel gün ve geceler vardır ki, onların değeri diğer günlere göre daha fazladır. Meselâ; Kadir Gecesi, Berat Gecesi, kandil geceleri, Cuma günü ve gecesi, Arefe günleri ve geceleri, Bayram geceleri, özel sevap kazanmak için bol kazançlı günlerdir. Bu günleri ibâdetü taatlarla geçirenler, ahretleri adına iyi bir yatırım yapmış olurlar. İşte hamdolsun bugün eriştiğimiz, ‘Kadir Gecesi’ de bu özel günler içinde en mübârek gecedir. Dünyâ telâşelerine kapılarak, bu gece asla boş geçirilemez. Akıl var, mantık var, deriz ya bâzen aynen öyle, bin aydan hayırlı olan değeri çok yüksek olan bu güzel gece, ibâdetlerle ihya edilmelidir.
Şunu kesinlikle bilelim ki, Şerefli Kitâbâ tâbi olanların hayatları şereflidir. Bu gecenin şerefli bir gece olması, yüce Kur’ân’ın şerefinden dolayıdır. Hayâtın anlamı, yalnızca Kur’an ile idrak edilir. İnsan yaşamı, Kur’ân’a uyduğu sürece bereketlenir. Hayâtını Kur’ân’a göre düzene koyamayanlar, kula kul olurlar, eşyanın-maddenin hakikatini anlayamadığından onların tutsağı olurlar tıpkı bugünkü insanlığın hâli perişanlığı gibi. Halbuki, Hakk’a ve O’nun kutsî kitâbına uyanlar, kula kul olmazlar. Onlar gerçek özgürlüğü yaşarlar. Bu sebeple, mümin kişiler hayatlarında neye tâbi olduğuna şöyle bir baksınlar. Kişi nefsinin ve şeytanın yol göstermelerine mi tâbi oluyor, yoksa Aziz Kur’ân’a mı tâbi oluyor? Kur’ân’a uymayanlar elbette Kadir Gecesi’nin kıymetini anlayamazlar. Şerefli Kur’ân’ uyanlar dünyânın en hayırlı ve en nasipli kimseleridir.
Mübârek Kadir Gecesi, ‘Kadir Sûresinde’ belirtildiği gibi, bir bereket, rahmet, esenlik, güvenlik gecesidir. Bu mübârek gecede, semâlar âleminden nurdan yaratılmış varlıklar olan melekler, dünyâ âlemine teşrif ederler. Bu mübârek gecede melekler; Hakk’ı zikredenlerin zikirlerine katılırlar, ibâdetü taatte bulunanları tespit ederler, içtenlikle af dileyip duâ edenleri seçerler. İşte bu işleri gerçekleştirmek için yedi kat semâlardan, tan yeri ağarana kadar melekler iner de inerler. Böylesi nur çağlayanların aktığı, rahmet ve feyizlerin yağdığı, değerine paha biçilemez bir mübârek gece asla boş geçirilemez. Bir gün uymasak ne olur, ölmeyiz ya! O halde bu istifâdesi bol gün ve geceyi iyi değerlendirmeli. Kadir Gecesinin gündüzleri de, aynı gecesi gibi pek değerlidir. Bu hususta Sevgili Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselam buyuruyorlar ki; ‘Dört gece vardır ki, geceleri gündüzleri, gündüzleri geceleri gibi faziletlidir. O gün ve gecelerde Allah Teâlâ yağmur ve bol bereket ihsan eder. İnsanları cehennemden âzâd eder, çok miktarda ihsanda bulunur. Bunlar; Kadir gecesi ve sabahı, Arefe gecesi ve sabahı, Berat gecesi ve sabahı, Cuma gecesi ve sabahıdır.’ (Kenzu’l-Ummal, No: 35214, 12/322)
O halde sevgili kardeşler, davranalım, bugünü em kâmil bir şekilde değerlendirelim. Nafile namazlar, kaza namazları, zikru tesbihatlar, Kur’an okumaları, tevbe ve istiğfarlar yapalım. Hatâlarımızdan, yanlışlıklarımızdan, günahlarımızdan ötürü yalvara-yakıla tüm samimiyetimizle Rabb’imizden aflar dileyelim, çokça duâlar edelim inşallah. Bugün Hakk’ın divânına durmak için en mübârek bir gündür. Ne mutlu lâyıkıyla idrak edebilenlere!
Aynı zamanda ‘Arefe günü’ ve ‘Bayram gecesi’de titizlikle ihya edilmeli. Zira, bu konularda hadisi şerifler var. Buyuruluyor ki; ‘Arefe gününü gereği gibi ihya eden cennete girer’ (Et-Tergib ve’t-tervib, n:1615) ‘Bayram gecesinin sevâbını, sırf Allah’tan bekleyerek, ibâdetle geçiren kişinin kalbi, bütün kalplerin öldüğü gün ölmez.’ (İbn-i Mâce, n: 1782)
Efendim şimdiden sizlerin ve bütün İslam âleminin Ramazan bayramınızı mübârek ediyoruz. Kıymetine paha biçilemez Kadir Gecesinde ve hepsi birbirinden değerli olan Ramazanın son günlerinden en kâmil istifâler diliyoruz. Cumânızı ve Kadir Gecenizi tebrik ediyoruz. Duâlarda buluşalım inşallah.