Buğdaya ithalat darbesi

Yurt dışından buğday ithal edilmesiyle yerli çiftçi ektiği ürünlerden zarar ediyor. Bankaların borç batağında olan çiftçiler, buğdayın ithal edilmesiyle buğday fiyatlarının düşmesinden şikayetçi.

Geçtiğimiz yıl özellikle tarım ürünlerinde yaşanan rekolte kaybı, Türkiye'nin bir çok üründe ithalat rakamlarını artırmasına sebep oldu. Türkiye, ABD'den pamuk, Fransa’dan arpa, Mısır’dan pirinç, Ukrayna’dan mısır, İtalya’dan bakla, Çin’den sarımsak gibi bir çok ülkeden tarım ithalatı yapar hale geldi. Tarım ürünleri ithalatında en çok öne çıkan ürün ise buğday. Türkiye, Konyalı çiftçi başta olmak üzere İç Anadolu'nun hemen hemen her bölgesinde ekilen buğdayı, birden fazla ülkeden ithal ediyor. Ambargo konulan Rusya pazarı sadece Türkiye'ye özel buğday ihraç ediyor. Türkiye'ye yönelik bu istisna Rusya'nın sattığı buğdayın fiyatını da artırıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ekmeklik buğday ve yemlik arpa ithalatına geçtiğimiz haziran ayında başlamıştı. Yapılan ithalat ihaleleri yerli çiftçinin belini bükse de, TMO ithalat ihalelerine devam ediyor. Sadece geçtiğimiz yıl yaşanan don ve dolu olayları değil, yapılan yanlış tarım politikaları da buğdaydaki ithalat rakamlarını artırıyor. Türkiye'nin en çok hububat ithal ettiği ülke ise Rusya. 2014 yılında Rusya'dan 1 milyar dolarlık hububat ithal edilirken, Ukrayna'dan 119 milyon dolar, ABD'den 110 milyar dolar ve Kazakistan'dan da 58 milyon dolar hububat ithalatı yapıldı.

TARIM POLİTİKALARI ÇİFTÇİNİN BELİNİ BÜKÜYOR

Türkiye toprakların hububat gibi bir çok tarım ürününe uygun toprak ve iklim yapısı olduğunu belirten Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Celil Çalış, "Türkiye'nin şu şartlar altında buğday ithal etmemesi gerekiyor. Konya Ovası gibi hububat üretimine müsait, Türkiye'nin bir çok bölgesi bulunuyor. TMO ürün ithal edeceğini söylüyor. Çiftçi buğday ekmiyor. Ekince de yurt dışından ithal edilen buğdaydan dolayı fiyatı düşüyor. Buğdayda ne gibi adamların atılacağı belli olmadığından çiftçi de güvenip ekemiyor. Mesela geçtiğimiz yıl yaşanan olumsuz hava koşullarından dolayı buğdayda rekolte kaybı yaşanmıştı. Ancak bu yıl gereken zamanda gereken yağış alındı. Sadece Nisan ayının son haftasında yağan bir dolu olmuştu. Bunun zararı az da olsa hissedildi. Fakat her şeyiyle bu yıl geçtiğimiz yıla oranla daha verimli olacaktır inşallah" ifadelerini kullandı.

BUĞDAY EKİLİ ALANLAR AZALIYOR

Yanlış tarım politikalarından dolayı buğday ekili alanların azaldığını dile getiren Çalış, "Çiftçinin buğdaya olan güveni azaldı. Geçtiğimiz yıllara oranla ekim alanı daraldı. Çiftçimiz yeni alternatiflere yöneldi artık. Mesela bir ayçiçeği furyası başladı. Haddinden fazla ekildi aslında ayçiçeği. Önceden buğdayın borsada ne kadar değer göreceği az çok belli olurdu. Fakat şimdi bizler bile ne çıkacağını bilmiyoruz. Geçen yılın buğday stoğu ile ondan önceki yılın buğday stoğu arasında tonlarca fark var. Yetkililer bi kota belirlese ve dese stoğumuzda şu kadar ton buğday olsa ülkemize yeter diye. Fakat bu hesaplama bile yapılamıyor ve ya ürün çiftçinin elinde kalıyor ya da fazla ürün ithal ediliyor" diye konuştu.

İHRAÇ ETMEMİZ GEREKİRKEN İTHAL EDİYORUZ

Türkiye'nin başta Rusya olmak üzere diğer ülkelerden hububat ithal edilmesinin yanlış tarım politikalarının bir sonucu olduğunu kaydeden Çalış, "Bizim Rusya gibi buğdaya daha elverişsiz tarım alanları bulunan bir ülkeye buğday ihraç etmemiz gerekirken Rusya'dan yüklü miktarda buğday alımı yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl Türkiye'nin buğday stoğu 636 milyon tondu. Ondan önce daha düşüktü. Bu yıl belki daha yüksek olur, kimse henüz ne olacağını bilmiyor. Ürün ithal ediliyor, 86-87 kuruş olan buğdayın fiyatı bir anda 70 kuruşa kadar düşüyor. Çifti zaten 70 kuruşa sattığı buğdaydan kar edemiyor. Dolayısıyla da bankaların eline düşüyor. Bugün bankalara borçlu olan bir çok çiftçi, yanlış tarım politikasından dolayı bu durumda" şeklinde konuştu.

DESTEKLER GÖZ BOYAMALIK

Siyasilerin sürekli çiftçiye büyük desteğin sağlandığını belirtmesinin sadece göz boyamak olduğunu ifade eden çiftçi Seyit Ali Karakoyun ise, "Çiftçiye verildiği söylenen desteklemeler, göz boyamalık. Bugün ben 20 tonluk faturama verilen destekleme 603 lira. Normalde bunun en az 2 bin lira civarında olması gerekiyor. Destekleme sözleri hikaye. Tarım Bakanı göreve geldiğinden bu yana çiftçiler olarak sürekli belimiz bükülüyor. Yanlış tarım politikaları bizi bitirdi. Köyümüzde tarlası olan bir çok komşumuz borçlarından dolayı tarlasını satmaya uğraşıyor. Yanlış tarım politikasının örneğini geçen yıl da gördük. Geçtiğimiz yıl 85 kuruştan alınmaya başlayan buğday, yurt dışından buğday ithal edilmesiyle 70 kuruşa kadar indi. 2 ay süreyle de bu fiyatta kaldı. Çiftçi mecbur, zarar etse de 70 kuruştan elindeki buğdayı sattı. Satmasa elinde kalacak. Çiftçi gittikçe borçlanıyor. Tarımdan anlayan birisinin artık bu tarım politikalarını belirmesi lazım" diye yakındı.

BERKHAN PARLAK merhabahaber.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri