Bazen insan kendisi ile yaşadığı hayat hakkında konuşur…
***
Eksiklerini, yapamadıklarını veya gayretsizliğini kendine itiraf eder…
***
Kendini yargılar… Buna özeleştiri diyoruz…
***
Hedefsiz ve boş işler insan ömrünü içerden ve derinden kemirir gider…
***
Yaptığımız işlerde bir hedef ve büyük bir amaç gütmediğimiz takdirde hem yapılan iş hem de ona ayrılan zaman heder olmuş demektir…
***
Bir insanın felaketi, kendine küçük hedefler bile koymamasıdır…
***
Hayat akmakta, o ise akan hayatı seyretmektedir...
***
Sistem dayatmaları, baskılar ve beklentiler arasında sıkışmış kişide artık idealler bir tarafa bırakılmış ve yoğun bir bıkkınlık başlamıştır…
***
Bir hedef sahibi olmak için yapılması gereken ilk şey boş işleri terk etmektir…
***
Mevzu ile ilgili Kanuni Sultan Süleyman’dan bir hatıra ile konuyu pekiştirelim…
***
Kanuni Sultan Süleyman düğünlerde yetenekli kişilerin gösteri yapmasını çok severmiş…
Yine bir gün, bir düğünde İstanbul'a Osmanlı ülkesindeki bütün cambazlar, ateş üfleyenler... Hepsi doluşmuş...
***
Kanuni, gösterileri zevk ile izlemiş... Bir adam varmış, dikiş iğnesini 5 metre uzağa koyuyor, dikiş ipini 5 metre uzaktan atıp iğnenin deliğinden geçiriyormuş…
***
Kanuni bunu görünce hayretler içerisinde kalmış: ‘‘ - Tesadüfen attı. Böyle bir şey mümkün değil, demiş.’’
***
Kanuni şaşkınlık içerisinde: ‘‘- Bir daha yap bakalım’’ demiş…
***
İkinci denemeyi ayakta seyreden Kanuni, katıla katıla gülmüş ve şu meşhur emrini vermiş:
“Bu adama 100 altın verin, 100 de sopa atın…”
***
Adam şaşkın…
***
Kanuni, cevabını hemen vermiş: “100 altın maharetin için, helal olsun; 100 sopa da boş işler ile uğraştığın için… Bu da bana helal olsun…”
***
Yaptığınız işleri kontrol edin… Bir şeye yaramıyorsa… Kimseye bir faydası dokunmuyorsa… Bıkkınlık baş gösterdiyse…
***
Siz de hedeften kayma ve bunun getirdiği boş işlerle uğraşma eğilimi başlamıştır…
***
Haa biz mi ?
***
Elhamdülillah henüz bizde bu belirtiler yok…