Ne Refah’ta, ne DYP’de, ne ANAP’ta, ne Fazilet Partisi’nde ne de Saadet Partisi’nde, hatta merkez sağda başka bir partide ne görüldü, ne de duyuldu bu…
Hepsinde olaylı kongreler oldu… Kavgalar, sürtüşmeler yaşandı…
Fikir ayrılıkları zaman zaman kamuoyuna yansıdı…
Ama bu durum ilk kez zuhur etti…
Birlikte aynı listeyle seçilip gelmiş isimlerin, gizlice genel başkana, operasyon çekmeye kalkması ve bunu başarması ilk kez oluyor…
***
TAYYİP ERDAOĞAN’A DOLAYLI OPERASYON
AK Parti Genel Başkanı’na habersizce, nezaketsizce, yangından mal kaçırır gibi yetkilerini elinden almak, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na değil, AK Parti’nin hükmü şahsiyetine, AK Parti’nin bütünlüğüne bir operasyondur…
Çok net bu bir CHP geleneğidir...
Kimse bunun partinin kurucusu, temeli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle, talimatlarıyla yapıldığını da söyleyemez…
Bu hareket, Tayyip Erdoğan ismi ve gölgesi kullanılarak, direk Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği değerlere ve partiye çekilmiş bir operasyondur…
***
Aslında ne demek istediğimiz, ne demeye çalıştığımız da, ilerde çok daha net anlaşılacaktır… Dünkü Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarındaki satır aralarında gizli bu mesaj… Burada isimlerden ziyade, farklı gerekçelerle, AK Parti’yle birlikte aslında direk ülkeye de bir operasyon çekiliyor…
BUNDAN SONRA NE OLUR?
Birileri uyanmaya başladı…
Parti içerisinde bulunan ak saçlılar diye tabir edilen isimler, oyunu gördü, harekete geçti bu hasarı tamir etmeye, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ı bir araya getirmek istemeyen çevrelere ayar geçmeye başladılar…
Ama büyük bir çatlak oluştu… Kısa sürede tamir edilir, yalnız bu saatten sonra izi kalır…
Bu çok net…
***
DAVUTOĞLU İSTİFA EDER Mİ?
Davutoğlu dünkü açıklamalarında sert ve net konuştu;
“Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen, her makamı elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki, hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam… AK Parti’nin zarar görmesine asla izin vermem…” dedi…
Bu nasıl okunur?
“Fitne çıkaranlarla sonuna kadar savaşırım” diyor…
Çok net…
Ülkenin içinden geçtiği şu zor, dar, tehlikeli virajda, istifa etmeye kalksa bile buna en başta DEVLET müsaade etmez… Başbakan’ın şu dönemde istifası demek, ekonomiden, güvenliğe ülkeyi karanlık bir uçuruma itmek demektir…
Davutoğlu, bunun bilincinde, arzu etse bile müsaade edilmeyeceğini en iyi bilenlerden…
Bu da çok net…
GENEL BAŞKAN DEĞİŞİR Mİ?
İktidar partisindeki genel başkanlık değişimi, muhalefet partisinde olduğu kadar kolayca çözülecek bir denklem değildir…
AK Parti’de genel başkanın değişmesi için, olağanüstü kongre şart… Genel başkanın değişmesi demek, Başbakan’ın da değişmesi demektir…
***
Başbakan’ın değişmesi demek, Türkiye’nin yeniden seçime gitmesi anlamı taşır…
Peki, AK Parti ülkenin geçtiği bu sıkıntılı süreçte seçim kararı alırsa, halkın kapısını hangi argümanla çalacak?
Ne anlatacak? Hangi mağduriyeti ortaya koyacak…
Her şeyden önemlisi olası bir erken seçimde, genel başkanını değiştiren AK Parti hangi isimle yüzde 49’un üstünde oy alacak?
***
Birilerinin dediği gibiyse şayet;
‘Davutoğlu’nu yemek için’ bu kadar risk alınır mı?
Ya da bu kadar risk alınıyorsa;
Hedef sadece, Davutoğlu mudur?
Tüm bu hengamede yanıtlanması gereken en kritik sorular işte bunlardır..!