Bu bir Afrika dramı


Çoğunluğu Afrika ülkelerinden gelen sığınmacıların hem yetkili devlet makamlarına hem de BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Ofisine başvuru yaptıklarını ifade eden Çorabatır, bu sığınmacılardan 658'inin Konya'da barındığını dile getirdi. 
658 sığınmacının 491'inin Türkiye'deki resmi makamlara yaptığı sığınma talebinin kabul edildiğini belirten Çorabatır, Türkiye'nin Avrupa ülkeleri dışından gelenlere mültecilik statüsü vermemesi nedeniyle bu kişilerle ilgili 3. ülkelere mültecilik talebinde bulunduklarını, başvurusu kabul edilenlerin söz konusu ülkelere gönderildiğini anlattı. 
Konya'da, Valilik, sivil toplum örgütleri ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin desteğiyle barınan 658 sığınmacıdan 330'unun Somalililer olduğunu ifade eden Çorabatır, ''Sığınmacılar arasında en şansızları da ülkelerindeki bitmeyen savaştan kaçan Somalililer. Mülteci kabul eden ülkelerin Somalilileri sadece Somali'nin komşusu olan ülkelerinden kabul etmeleri, Konya'daki Somalili sığınmacıları zor durumda bıraktı'' dedi. 
Somalililerin ülkelerine dönemediklerini, Türkiye'den ya da 3. bir ülke tarafından da mültecilik başvurularının kabul edilmediğini vurgulayan Çorabatır, şunları kaydetti: 
''Kimi yakınlarını savaşta kaybetmiş, kimisi çocuğuyla birlikte çaresiz kalmış bu insanlar, kelimenin tam anlamıyla arada kalmış durumdalar. Türkiye'nin oturma hakkı vermediği Somalili sığınmacıların sayısı arttığı için onlara artık yeterince maddi destek de bulamıyoruz. Bu insanların karınlarını doyurup yatacak yer bulsanız da onlar yine de 'Ben ve ailem ne olacak?' şeklinde gelecek endişesi taşıyor. Arada kalmış ve oldukça zor şartlar altında adeta yaşam mücadelesi veren Somalililerin sonlarının ne olacağını, kendileri de dahil hiç kimse bilmiyor.'' 
Çorabatır, Türkiye'nin halen bu insanlara sadece geçici koruma sağladığını ve yaşamları tehlikeye gireceği için geldikleri ülkeye geri göndermeme gibi bir kolaylık sağladığını belirterek, şöyle devam etti: 
''Ülkemizdeki Somalililerin bu sorununu çözme konusunda maalesef çözüm alternatiflerinden uzağız. Bu insanlar, valilikler ve belediyelerin ürettiği yerel birtakım çözümlerle ayakta kalma mücadelesi veriliyor. Bu kişilerin Türkiye'de oturma hakkı elde edebilmesi için yasal düzenlemeye ihtiyaç duyuluyor. Biz de Hükümetin bu insanların sorunlarını çözecek gerekli yasal düzenleme için adım atmasını bekliyoruz. Bu sorunun çözümü noktasında maalesef gerekli yerlere sesimizi duyuramıyoruz.''