2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunundaki yetersizlik ve 2006 yılında çıkan yönetmelikteki eksiklik, hayvanları yıllardan beri istismara açık bir hale getirdi. Türkiye'de özellikle son 15-20 yılda hayvanlara yönelik gerçekleştirilen şiddet olaylarındaki artış gözlerden kaçmadı. Hayvanlara yapılan işkencelerin üzeri taksitli para cezası ile kapatılıyor. Hayvan hakları savunucuları ise yapılan işkencelerin altında eğitimsizliğin yattığını, yetiştirilen çocukların da merhametsiz büyütüldüğünü söylüyor.
İŞKENCELERİ EN FAZLA ÇOCUKLAR YAPIYOR
Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Sürmeli Börü, özellikle son 15-20 yıl içinde hayvanlara yönelik yaşanan şiddet olaylarındaki artışa dikkat çekti. Çıkan yasaların ve yönetmeliklerin yetersizliğine değinen Börü, hayvanın mal olarak görüldüğünü belirtti. İşkencelere verilen cezanın sadece maddi olduğunu hatırlatan Başkan Börü, maddi cezanın da taksitli ödendiğini ve bu durumun da içler acısı olduğunu kaydetti. Eğitimden sonra işkencelere hapis cezasının getirilmesini talep eden Börü, "Caydırıcı yaptırımların olması şart. Tabi bundan önce eğitim de öncelikli ihtiyaçtır. Kimse olayın eğitim boyutu ile ilgilenmedi. İşkenceleri de maalesef en fazla çocuklar yapıyor. Çarpık kentleşme, evlerin bahçelerinin olmayışı, alt yapı eksiklikleri insanları dar kalıplara soktu. Dar kalıplar, çocukların yetiştirilişi üzerinde hakimiyet kurdu. Kediye eline uzatacak çocuğa 'Pistir dokunma', köpeğe el uzatacak çocuğa da 'Isırır' denildi ve çocuklar hayvanlardan uzak tutuldu. Oysa çocuklar hayvanlardan karşılıksız sevgi görür. Bu hayvanlar çocuklara sorumluluk yükler ve vicdan hesabı yapabilme özelliği kazandırır. Bu konuda eğitimin şart olduğunu yine belirtmek istiyorum. Köy Enstitüleri ve Öğretmen Okulları kapatıldı, eğitim anlayışımız bitti" açıklamalarında bulundu.
BARINAK AÇIK CEZAEVİ GİBİ!
Sefaköy'de yapımı devam eden hayvan barınağı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Börü, barınağın eski barınağın kopyası gibi olduğunu dile getirerek, "Barınak aynen açık cezaevine benziyor" dedi. Eski Belediye Başkanı Tahir Akyürek'in görevinin son dönemlerinde çalışanlarına bir talimat verdiğini ve sokakta başıboş bir hayvanın bile kalmamasını istediğini ifade eden Börü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu talimattan sonra şehir merkezindeki hayvanlar, kırsal kesimlere dağıtıldı. Hayvanların kulübesiz verilmemesi gerektiğini söylesem de dinletemedim ve hayvanlar perişan oldu. Biz, Konya Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Mustafa Özkafa, Karatay Belediyesi Eski Başkanı Mehmet Şen ve diğer başkanlar ile protokol imzalamıştık. Her belediye bir yıl hayvanların mama ücretini ve bakımlarını karşılayacaktı. Türkiye'de bir ilke imza atmıştık. Aslında bu protokol Tahir beyin son zamanlarına kadar iyi gitti sonra bozuldu. Barınağımızın fiziki şartları çok kötü. Ameliyathanesi, kliniği, hekimi, teknisyeni yok. Seçime harcanan paranın çok değil, bir kısmı hayvanlara ayrılsa her şey bugünden daha güzel olur. Uygulamada yanlışlıklar var. Çevre Koruma Dairesi Başkanlığı'nın attığı yanlış adımlar var. 2017 yılının Eylül ayında yaşanan sorun bunun en bariz örneği. Yeni barınak bitmeden hayvanları buraya taşıma kararı alındı. 500 köpek, 100 de kedi yavrusu öldü. Bu, büyük bir ah. Ama ben Konya Büyükşehir Belediyesi yeni Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay beyin bu problemleri çözeceğine inanıyorum. Kendisi Selçuklu Belediye Başkanlığı yaptığında ilçede herhangi bir sıkıntı yaşamamıştık.
EMRE ÖZGÜL