Brezilya İle 6. Randevu

A Milli Futbol Takımı, yarın Brezilya ile oynayacağı özel maçla birlikte tarihindeki 6. maçına çıkacak.Milli takım, Dünya Kupası'nı en çok kazanan takım unvanına sahip Brezilya ile oynadığı 5 maçı da kazanamadı. 1956'daki ilk maçı...

A Milli Futbol Takımı, yarın Brezilya ile oynayacağı özel maçla birlikte tarihindeki 6. maçına çıkacak.

Milli takım, Dünya Kupası'nı en çok kazanan takım unvanına sahip Brezilya ile oynadığı 5 maçı da kazanamadı. 1956'daki ilk maçı 1-0 kaybeden milliler, toplam 5 maçtan 2 beraberlik ve 3 yenilgiyle ayrılırken, attığı 3 gole karşılık kalesinde 6 gol gördü. Ay yıldızlılar, 2003 ve 2007'de oynanan son iki maçta güçlü rakiplerine pabuç bırakmadı.

Türkiye - Brezilya: 0 - 1

1. Maç (1 Mayıs 1956 - Özel Maç)

Millî takımın Brezilya ile ilk randevusu, 1956 yılının 1 Mayıs'ında gerçekleşti. Aynı yılın 19 Şubat'ında 3-1'lik unutulmaz Macar zaferini Lefter'in iki, Metin Oktay'ın bir golüyle tarihin altın sayfalarına yazan ay yıldızlılar, 25 Mart'ta Portekiz'e aynı skorla kaybetmiş olsa bile 1 Mayıs günü İstanbul İnönü Stadı'nın çimlerine yeni bir destan parolasıyla çıkmıştı.

Mutat seremoniden sonra oyuna saat 16.30'da Brezilyalıların vuruşu ile başlandı. İlk dakikadan itibaren yerden kısa paslı ve bol deplasmanlı oyunlarıyla savunmamızı zorlayan misafirler, forvetlerinin şut atma kabiliyetinden mahrum bulunması sebebiyle, elde ettikleri fırsatlardan faydalanamadı. Bu baskı 14. dakikaya kadar devam etti. Bu arada, Didi'nin uzattığı pası ceza çizgisi dışında yakalayan santrfor Alvaro, ani bir şutla topu kaleye gönderdiyse de Şükrü Ersoy, yerinde bir müdahaleyle bu tehlikeyi bertaraf etti. Bu ciddi tehlikenin atlatılışından sonra aradan henüz beş dakika geçmişti ki, Brezilyalılar hiç beklenmedik bir zamanda, sahadan galip ayrılmalarını temin eden oyunun yegâne golünü attı. 19. dakikada sağ bek Djalma Santos, ileriye kayarak Basri'yi çalımla geçti ve ortalamakla şut atmak arasında kaleye havale ettiği top, Şükrü'nün üzerinden yan filelere takılıverdi.

İkinci devreye her iki takım da tadilât yaparak çıktı. Millî takımda orta hafta aksayan Kadri'nin yerine Seracettin alınmış ve sağ iç mevkiinde Aydemir'e şans verilmişti. Brezilyalılarda ise sağ açık ve sağ içe Walter ile Sabara girmişti. Hemen ilâve edelim ki, bu şekilde yapılan tadilât, iyi bir netice verdi. İlk devreye nispetle daha düzgün oynayan millî takım, eline geçirdiği muhtelif fırsatlardan faydalanamadı. Hücum hattında İsfendiyar ve Ercan zararsızdı. Fakat Lefter, Kadri ve Mehmet Ali'yi sahada arayanlar dahi zor bulabildi. Müdafaada ise Naci, Ahmet ve Basri, kendilerine düşen vazifeyi fazlasıyla başardı. Brezilyalılar bu devrede 1-0'lık galibiyete rıza gösteren bir şekilde çalıştı.

Millî Takım tek seçicisi Eşfak Aykaç, maçın ardından, Brezilya'ya evimizde 1-0 yenilmiş olmanın burukluğu içinde çok kısa konuşuyordu: "Onlar bizden daha üstün oynayarak galibiyeti hak etti. Ancak, bugün içinde bulunduğumuz durum muvacehesinde, daha iyi netice istihsalini beklemek esasen yersiz olurdu."

Millî takımın yaşadığı yenilgiden ziyade, sergilediği futbol ve ekibin formsuz elemanlardan oluşturulması çok eleştirildi. Eleştiriler ülke geneline yayıldı. Bu konuda en ilginç gelişme, Ankara Hukuk Fakültesi'nde yaşandı. Hukuk Fakültesi'ne mensup gençler, Eşfak Aykaç'a şu ifadelerin yer aldığı bir telgraf çekmişti:

"Son anda dahi, içinde bulunduğumuz tereddüt bu millî vazifeyi lâyıkı ile ifa etmenize mani teşkil ettiğinden uhdenizde bulunan büyük mesuliyeti daha anlayışlı ellere bırakmanızı tavsiye ederiz."

Stat: İstanbul, İnönü

Hakem: Marchetti (İtalya)

Türkiye: Şükrü Ersoy (Fenerbahçe), Ahmet Berman (Beşiktaş), Basri Dirimlili (Fenerbahçe), Naci Erdem (Fenerbahçe), Kadri Kartal (İstanbulspor), Seraceddin Kırklar (Kasımpaşa), Ayhan Hançer (Adalet), Aydemir Nemli (İstanbulspor), İsfendiyar Açıksöz (Galatasaray), Mehmet Ali Has (Fenerbahçe), Ercan Ertuğ (Beşiktaş), Kadri Aytaç (Galatasaray), Lefter Küçükandonyadis (Fenerbahçe, Kaptan)

Brezilya: Gilmar - Djalma Santos, NiltonSantos - Dequinho, Pavao, Zozinho - Pavlino (Sabara), Didi (Walter), Alvaro, Evarsito, Canhoterio

Gol: Dk. 19 Djalma Santos (Brezilya)

Brezilya - Türkiye: 2 - 1

2. Maç (3 Haziran 2002, Dünya Kupası Grup Maçı)

Kim'in eseri!

Brezilya ile ikinci buluşmamızın gerçekleşmesi için aradan tam 46 yıl geçmesi gerekti. İki ekip, Millî Takımımızın 48 yıl aradan sonra katılmayı başardığı 2002 Dünya Kupası finallerinde karşı karşıya geldi. Ay-yıldızlılar, Kosta Rika ve Çin'in de yer aldığı gruptaki ilk maçını, yolun sonunda kupayı kaldıracak olan Brezilya ile oynuyordu.

Maçın mutlak favorisi Brezilya'ydı ama ay-yıldızlılar dünya üçüncülüğü ile taçlanacak kupaya başlarken nasıl bir çetin ceviz olacaklarını o gün ortaya koymayı başardı. İlk 40 dakikası başa baş bir mücadeleyle geçen ve iki tarafın da karşılıklı ataklarla gol kovaladığı maçın ilk yarısının son beş dakikasında Brezilya oyuna ağırlığını koydu. Ronaldinho, Rivaldo ve Ronaldo ile sahip oldukları "şeytan üçgeni" tıkır tıkır işlemeye başlıyor, kalemizde üst üste tehlikeler yaşanıyordu. 45'te Rivaldo'nun gollük atağını Rüştü ile önleyen Millî Takımımız, herkesin hakemin bitiş düdüğünü beklediği anda sürprizi yaptı. Yıldıray Baştürk'ün solda topla buluşturduğu Hasan Şaş, net bir vuruşla Marcos'u avlayarak millîlerimizin soyunma odasına 1-0'lık skorla önde girmesini sağladı.

İkinci yarıya beraberlik golünün peşinde hızlı başlayan Brezilya, aradığını 50. dakikada buldu. Rivaldo'nun sağ kanattan ceza alanı içine kestiği topa Ronaldo dokundu ve skoru 1-1'e getirdi. Artık psikolojik üstünlüğü de eline alan taraf Brezilya'ydı. Sambacıların daha atak oynadığı maçın 87. dakikasına gelindiğinde ise millîlerimiz başarılı bir savunmayla skoru 1-1'de tutmayı başarmıştı. Ancak bu kez Güney Koreli hakem Kim girdi devreye. Denilson'un ceza sahası dışında Alpay tarafından düşürüldüğü pozisyonu ceza sahasının içine taşıyan Kim, penaltı noktasını gösterirken Alpay'ı da ikinci sarı kartla oyundan attı. Bu haksız penaltıyı gole çeviren Rivaldo, Brezilya'nın 2-1 kazanmasını sağlıyor, son anlarda ise Hakan Ünsal, hakemin kararına kızarak topu Rivaldo'nun üzerine vurduğu için kırmızı kart görüyor ve millîlerimiz maçı 9 kişiyle tamamlıyordu. Maçın ardından bir değerlendirme yapan Teknik Direktör Şenol Güneş, Brezilya karşısında istedikleri oyunu ortaya koyduklarını ancak hakemin verdiği yanlış penaltı kararıyla hak etmedikleri bir yenilgi aldıklarını söylüyordu.

Stat: Ulsan, Munsu

Hakemler: Young Joo Kim (Güney Kore), Visva Krishnan (Singapur), Vladimir Fernandez (El Salvador)

Brezilya: Marcos - Lucio, Edmilson, RoqueJunior - Cafu, GilbertoSilva, JuninhoPaulista(Vampeta dk. 72), Ronaldinho (Denilson dk. 67), Roberto Carlos - Ronaldo (Luizao dk. 73), Rivaldo

Türkiye: Rüştü Reçber (Fenerbahçe) - Bülent Korkmaz (Galatasaray) "İlhan Mansız (Beşiktaş dk. 66)", Ümit Özat (Fenerbahçe), Alpay Özalan (Aston Villa) - Fatih Akyel (Fenerbahçe), Tugay Kerimoğlu (BlackburnRovers) "Arif Erdem (Galatasaray dk. 88)", Emre Belözoğlu (Inter), Hasan Şaş (Galatasaray), Hakan Ünsal (BlackburnRovers) - Yıldıray Baştürk (Bayer Leverkusen) "Ümit Davala (AC Milan dk. 65)", Hakan Şükür (AC Parma)

Goller: Hasan Şaş (dk. 45+2), Ronaldo (dk. 50), Rivaldo (dk. 87 penaltıdan)

Kırmızı Kartlar: Alpay Özalan (dk. 86), Hakan Ünsal (dk. 90+4)

Brezilya - Türkiye: 1 - 0

3. Maç (26 Haziran 2002 - Dünya Kupası Yarı Final Maçı)

Finali kaçırdık!

2002 Dünya Kupası finallerine 2-1'lik Brezilya yenilgisiyle başlayan Millî Takımımız, Kosta Rika ile 1-1 berabere kaldıktan sonra Çin'i 3-0 yenerek gruptan çıkmayı başarmış, ardından da Japonya ve Senegal'i 1-0'lık skorlarla saf dışı ederek yarı finale yükselmişti. Bu tarihi başarıyı finalle taçlandırmak için aradaki tek engel, grupta tek yenilgimizi aldığımız Brezilya'ydı. İki takım bu defa Japonya'nın Saitama kentinde karşı karşıya geldi.

Oyuna iyi başlayan taraf, art arta kazandığı maçlarla giderek kendisine olan güveni artan Millî Takımımızdı. Dakikalar 8'i gösterirken Fatih Akyel'in kullandığı serbest atışta kaleci Marcos topu yumrukla uzaklaştırdı. Aynı Marcos, 19. dakikada Fatih Akyel'in ortasında Alpay Özalan'ın kafayla kaleye gönderdiği topu köşeden son anda kornere çeldi. Bir dakika sonra ise gole yaklaşan taraf Brezilya'ydı. Rivaldo'nun kaçırdığı Ronaldo, sağ kanattan destek veren Cafu'yu gördü, Brezilya kaptanının şutunu Rüştü aynı güzellikte kurtardı. İki dakika sonra Rüştü bu kez de Ronaldo'nun gollük vuruşuna geçit vermedi. Brezilya'nın ataklarını giderek yoğunlaştırdığı ilk yarının son 15 dakikasında Rüştü Reçber kalesinde büyüyerek gole izin vermeyince devre 0-0 sona erdi.

Tıpkı ilk maçta olduğu gibi Brezilya ikinci yarının başlarında gol bulmayı başardı. 49. dakikada Roberto Carlos'tan aldığı topla ceza sahası içindeki kalabalığın arasına dalan Ronaldo, ayağının burnuyla yaptığı vuruşla skoru 1-0'a getirdi. Golün ardından beraberliği yakalamak için yoğun bir çaba harcayan Millî Takımımız, 80. dakikada bu fırsata çok yaklaştı. Sol kanattan ortalanan topa Hakan Şükür uzak direkte çok iyi vurdu ama kaleci Marcos beraberlik golüne ve maçın uzamasına izin vermeyerek final umutlarımızı suya düşürdü. Teknik Direktör Şenol Güneş maçın ardından yaptığı değerlendirmede sahada her şeyi yaptıklarını, sadece golü bulamadıklarını söylüyor, "Dünya Kupası'na ses ve renk getirdik. Sürekli yükselen bir trendimiz var. Oyuncularımla gurur duyuyorum. Türk halkından yaşadıkları üzüntü için özür diliyoruz. Ancak futbolcularımız ellerinden geleni yaptı" diyordu. Ay-yıldızlılar finali kaçırsa da ev sahibi Güney Kore'yi 3-2 yenip dünya üçüncüsü olarak teselli bulacaktı.

Stat: Japonya, Saitama 2002

Hakemler: Kim MiltonNielsen (Danimarka), MaciejWierzbowski (Polonya), IgorSramka (Slovakya)

Brezilya: Marcos - Lucio, Edmilson, RoqueJunior - Cafu, GilbertoSilva, Kleberson(Belletti dk. 85), Roberto Carlos - Rivaldo, Ronaldo (Luizao dk. 68), Edilson (Denilson dk. 75)

Türkiye: Rüştü Reçber (Fenerbahçe) - Fatih Akyel (Fenerbahçe), Bülent Korkmaz (Galatasaray), Alpay Özalan (Aston Villa) - Ümit Davala (AC Milan) "Mustafa İzzet (Leicester City dk. 74)", Tugay Kerimoğlu (BlackburnRovers), Emre Belözoğlu (Inter) "İlhan Mansız (Beşiktaş dk. 62)", Hasan Şaş (Galatasaray),Ergün Penbe (Galatasaray) - Yıldıray Baştürk (Bayer Leverkusen) "Arif Erdem (Galatasaray dk. 88)", Hakan Şükür (AC Parma)

Gol: Ronaldo (dk. 49)

Brezilya - Türkiye: 2 - 2

4. Maç (23 Haziran 2003 - Konfederasyon Kupası Grup Maçı)

Sambayı Alex kurtardı

Brezilya karşısında galibiyete en fazla yaklaştığımız maçı 2003'te Fransa'da düzenlenen FIFA Konfederasyon Kupası'nda oynadık. Kıta şampiyonlarının ve Dünya Kupası'nda final oynayan takımların yer aldığı Konfederasyon Kupası'na FIFA 2002'nin finalisti Almanya gitmeyince yerini biz almıştık. Tarihimizde ilk defa katıldığımız bu organizasyonda B Grubu'nda dünya şampiyonu Brezilya, Afrika şampiyonu Kamerun ve Kuzey-Orta Amerika şampiyonu ABD ile birlikte B Grubu'nda yer aldık. Teknik Direktör Şenol Güneş, dünya üçüncüsü kadroda revizyona gitmiş, ekibe genç oyuncuları dâhil etmişti. Gruptaki ilk maçında ABD'yi 2-1 yendikten sonra Kamerun'a 1-0 yenilen millîlerimizin üçüncü rakibi Brezilya'ydı. Kamerun'un çıkmayı garantilediği grupta yarı finalist olacak ikinci takımı bu maç belirleyecekti ve beraberlik de bizim işimize yarıyordu. Ancak ilk yarıda oynadığımız futbol, beraberlik umudundan bile uzak bir görüntü sergilemişti. Mutlaka kazanmak zorunda olan Brezilya art arda geliştirdiği ataklardan birinde Ilan'la direkten dönerken, hemen ardından kaptan Bülent, Adriano'nun şutunda topu çizgiden çıkartıyordu. Ancak bu direniş uzun sürmeyecekti. Adriano 23. dakikada ceza yayı üzerinde buluştuğu topu Rüştü'nün üzerinden ağlara yolladı ve ilk yarının skorunu 1-0 olarak belirledi.

İkinci yarıda ise sahada bambaşka bir Türkiye vardı. 49'da 25 metreden attığı şutla gol sinyalini veren Gökdeniz Karadeniz, 53'te Fatih Akyel'in pasıyla defansın arkasında buluşup topu kaleci Dida'nın üzerinden ağlara yolladı: 1-1. 81. dakikada ise Yıldıray Baytürk, Okan Yılmaz'dan aldığı topla ceza sahasına girip meşin yuvarlığı yine Okan'ın önüne bıraktı. Bursaspor'un genç santrforu da Dida'nın altından ağları havalandırdı: 2-1. Artık Brezilya karşısında ilk galibiyete çok yakındık. Ancak uzatmaların üçüncü dakikası oynanırken, Alex de Souza, Ronaldinho'nun pasıyla ceza alanında buluşup net bir vuruş yaparak bu sevince izin vermedi. Maç 2-2 bitmiş ve Millî Takımımız Brezilya'yı averajla arkasında bırakarak yarı finale yükselmiş, Alex ise beraberlik golüyle kendisini Türk futbol kamuoyuna tanıttıktan bir yıl sonra efsane haline geleceği Fenerbahçe'nin yolunu tutmuştu. Hemen ekleyelim; ekranlarımızda bir süre yorumculuk yapan Alman hakem Marcus Merk de son saniyelerde Rüştü'yü sert bir şekilde iten Ronaldinho'yu ikinci sarı kartla oyundan atmıştı.

Hakemler: Markus Merk (Almanya), Gennady Krasyuk (Rusya), Nelson Cano (Paraguay)

Stat: Saint-Etienne, Geoffroy-Guichard

Brezilya: Dida-Juan, Lucio, GilbertoMelo (Kleber dk. 71) - Maurinho, Emerson, Kleberson, Ricardinho (Alex dk. 63), Ronaldinho - Adriano, Ilan (Gil dk. 61)

Türkiye: Rüştü Reçber (Fenerbahçe) - Fatih Akyel (Fenerbahçe), Alpay Özalan (Aston Villa), Bülent Korkmaz (Galatasaray), İbrahim Üzülmez (Beşiktaş) - Gökdeniz Karadeniz (Trabzonspor), Selçuk Şahin (İstanbulspor), Volkan Arslan (Galatasaray) "Okan Yılmaz (Bursaspor dk. 35)""Serkan Balcı (Gençlerbirliği dk. 88)", Ergün Penbe (Galatasaray) "İbrahim Toraman (Gaziantepspor dk. 72)" - Yıldıray Baştürk (Bayer Leverkusen), Tuncay Şanlı (Fenerbahçe)

Goller: Adriano(dk. 23), Gökdeniz Karadeniz (dk. 53), Okan Yılmaz (dk. 81),Alex (dk. 90+3)

Kırmızı Kart: Ronaldinho(dk. 90+3)

Brezilya - Türkiye: 0 - 0

5. Maç (5 Haziran 2007 - Özel Maç)

Çok özel bir teselli

Çok değil üç gün önce Bosna-Hersek'te ummadığımız taşla başımız yarılmıştı. Hem Euro 2008 elemelerindeki liderlik hem de keyfimiz kaçmıştı doğrusu. Copa Amerika maçlarına hazırlanan Brezilya ile Dortmund'da oynayacağımız özel maçta kendimize güvenimizi yeniden kazanmaya, gücümüzü test edip "Biz buyuz" demeye gerçekten de çok ihtiyacımız vardı. Rakibin gücü ve taşıdığı unvanlar karşısında sergileyeceğimiz futbolun önemi birkaç kat daha artıyordu.

Fatih Terim, Bosna-Hersek maçının on birinde birkaç değişikliğe gitmiş, kalede Hakan Arıkan'a, forvette ise Umut Bulut'a ilk kez A Millî Takım formasını teslim etmişti. Savunmanın ortasında Servet'in yerine Emre görev yapıyordu. Orta alanda ise Gökdeniz'in yerine Yıldıray oynayacaktı ancak jübilesini yapan Tugay'ın 10 dakikalık gösterisinden sonra. Öyle bir ilk yarı oynandı ki, gerçekten de sambayı yapan bizim çocuklardı. Brezilya'nın klasik oyun anlayışının aksine forvetinden başlattığı prese rağmen Millî Takımımız topa sürekli hâkim oluyor ve oyunu istediği gibi yönlendiriyordu. Hele Yıldıray Baştürk oyuna girdikten sonra Hamit'le birlikte dikine ve çabuk hareketlerle üzerine gittikleri Brezilya savunmasına çok zor anlar yaşatıyorlardı. Yıldıray'ın pasında Aurelio topa iyi vurabilse, Hamit'in müthiş füzesi Brezilya kalesinin üst direğinde patlamasa, sağ kanattan geliştirdiğimiz o son derece organize atakta Umut Bulut'un yarım volesini kaleci Doni köşeden çıkarmasa, aynı Doni, Tuncay ve Yıldıray'ın mutlak gollük vuruşlarına set çekmese, Brezilya ilk yarının sonunda bir hezimet skoruyla soyunma odasına dönebilirdi.

İkinci yarıda Brezilya oyunu ancak dengeleyebildi. Bu defa topla onlar daha fazla oynuyordu ama pozisyon sayısında hiç de arkalarında kalmıyorduk. Fatih Terim bu yarıda Kazım Kazım ve Serdar Kurtuluş'u da ilk kez sahaya sürüyor, Millî Takımımız, Brezilya'nın Diego ve Ronaldinho ile yaptığı gol girişimlerine Umut ve Hamit Altıntop'la cevap veriyor, ancak 90 dakika golsüz sona eriyordu. Bu sonuç, Millî Takımımızda bozulan moralleri ve sarsılan güveni yeniden yerine getiriyor, 8 Eylül'de Malta maçıyla başlayacak ikinci yarı karşılaşmalarına daha büyük umutlarla bakmamızı sağlıyordu.

Zaten Teknik Direktör Fatih Terim'in Brezilya maçının ardından yaptığı değerlendirmeler de geleceğe dair umutlu söylemlerle doluydu. Oynanan kaliteli ve üstün futbolu iyi motive olmalarına bağlayan Terim, "Keşke Brezilya karşısındaki özelliklerimiz Bosna'ya karşı olsaydı" diyordu.

Stat: Dortmund, SignalIduna Park

Hakemler: FlorianMeyer, SönkeGlindemann, Mike Pickel (Almanya)

Brezilya: Doni - Maicon, Naldo, Alex Costa, Marcelo - Elano (Kaka dk.60), Edmilson (GilbertoSilva dk.80), Diego (Mineiro dk.70), Josue - Robinho (Ronaldinho dk.56), Afonso (Jo dk.75).

Türkiye: Hakan Arıkan (Ankaraspor) - Hamit Altıntop (Schalke 04), Gökhan Zan (Beşiktaş), Emre Aşık (Galatasaray), İbrahim Üzülmez (Beşiktaş) - Sabri Sarıoğlu (Galatasaray) Tugay Kerimoğlu (BlackburnRovers) "Yıldıray Baştürk (Hertha Berlin dk. 10)""Nuri Şahin (Borussia Dortmund dk. 75)", Mehmet Aurelio (Fenerbahçe), Arda Turan (Galatasaray) "Serdar Kurtuluş (Beşiktaş dk. 46)" - Tuncay Şanlı (Fenerbahçe) "Gökdeniz Karadeniz (Trabzonspor dk. 66", Umut Bulut (Trabzonspor) "Kazım Kazım (Sheffield United dk. 62)"

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri