Bozdağ: Anayasa'nın Yargıya İlişkin Maddelerini Birlikte Yeniden Yazmalıyız

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa'nın yargıya ilişkin maddelerinin yeniden yazılması için siyasi partilere çağrıda bulundu. Yargının, siyaset üstü bir konu olarak birlikte ele alınmasını isteyen Bozdağ, "Anayasa’nın yargıya ilişkin...

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa'nın yargıya ilişkin maddelerinin yeniden yazılması için siyasi partilere çağrıda bulundu. Yargının, siyaset üstü bir konu olarak birlikte ele alınmasını isteyen Bozdağ, "Anayasa’nın yargıya ilişkin maddelerini birlikte yeniden yazmalıyız. Buradan bütün siyasi partilerimizi Anayasa'nın yargıya ilişkin maddelerini uzlaşmayla değiştirmeye davet ediyorum." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) bütçesi, kesinhesap ve Sayıştay raporları görüşülmeye başladı.

Bir sunum yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir ülkenin kanunlarının; evrensel hukuka, insan onuruna ve demokratik standartlara uygun olmasının, o ülkeyi tek başına hukuk devletine dönüştürmeye yetmeyeceğini ifade etti. Uygulamanın da aynı ilkelere uygun olmasının olmazsa olmaz temel esas olduğunu dile getiren Bozdağ, "En iyi kanun, kötü uygulamacının elinde kötü sonuç; kötü kanun ise, iyi uygulamacının elinde iyi sonuç verebilir. Burada esas sorumluluk yargı mensuplarına düşmektedir. Tüm toplumun yargı mensuplarından beklentisi, kanunları doğru uygulamaları, hakkaniyet ve adalet ile kararlar tesis etmeleridir." diye konuştu.

ADALET HİZMETLERİNDEN MEMNUNİYET ORANI

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2003 yılından itibaren "Yaşam Memnuniyeti Araştırması" adı altında ülke genelinde çalışmalar yaptığını anlatan Bozdağ, şöyle devam etti: "Bu çalışmaya göre adalet hizmetlerinden memnuniyet oranının 2003 yılında % 45,7, 2004 yılında % 44,7, 2005 yılında % 38,9, 2006 yılında % 45,2, 2007 yılında % 48,8, 2008 yılında % 45,3, 2009 yılında % 38,7, 2010 yılında % 37,2, 2011 yılında % 38,9, 2012 yılında % 44,7, 2013 yılında % 52,8 olduğu görülmektedir. 2013 yılı memnuniyet oranının %52,8’e yükselmiş olmasına rağmen henüz hedeflediğimiz noktaya gelmiş değiliz, alacağımız daha çok mesafe vardır. Hedefimiz, bu oranları daha da yukarılara çekmektir. Bu amaçla Bakanlığımız kapsamlı çalışmalar yürütmektedir."

ANAYASA'NIN YARGIYA İLİŞKİN MADDELERİ YENİDEN YAZILMALI

Siyasi partilere de seslenen Bakan Bozdağ, "Yargıya güven ve adalet hizmetlerinden memnuniyet oranının artırılması için yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile yargının hesap verilebilirliği konularında Anayasa ve yasalarda yaptığımız kısmi değişikliklerin arzu edilen neticeleri tam olarak vermediği açıktır. Bu nedenle yargıyı siyaset üstü bir konu olarak birlikte ele almalı ve Anayasa’nın yargıya ilişkin maddelerini birlikte yeniden yazmalıyız. Buradan bütün siyasi partilerimizi, Anayasa'nın yargıya ilişkin maddelerini uzlaşmayla değiştirmeye davet ediyorum." çağrısında bulundu.

AİHM'DE TÜRKİYE DAVALARI

AİHM’de Türkiye aleyhindeki davaları azaltmak için önemli adımlar attıklarını belirten Bozdağ, "Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını vatandaşlarımıza tanıyarak, AİHM’e müracaat etmeden önce bir iç hukuk yolu açtık. Böylelikle Anayasa Mahkemesi’nin bir anlamda AİHM gibi görev yapmasına imkan verilmiş, bunun sonucunda da AİHM’e giden davaların sayısında önemli azalmalar olmuştur. Mahkemeye 17 Kasım 2014 tarihi itibariyle yapılan toplam bireysel başvuru sayısı 29 bin 126 olmuştur. Bu başvuruların 7 bin 357’si hakkında kabul edilemezlik kararı, 6 bin 092’si hakkında birleştirme, düşme ve ret gibi kararlar verilirken, 298 başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verilmiştir. Kabul edilebilirlik kararı verilen başvuruların 261’i hakkında ihlal kararı verilirken, 37’si hakkında ihlal edilmeme kararı verilmiştir. AİHM önündeki davaları azaltmak için attığımız diğer bir adım da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun ile kurulan ve 2013 yılı şubat ayından bu yana faaliyet gösteren İnsan Hakları Tazminat Komisyonu’dur.

12 Kasım 2014 tarihi itibariyle komisyona yapılan müracaat sayısı 6 bin 390’i bulmuştur. Bunlardan 5 bin 275 dosya hakkında karar verilmiş, bu kararlardan sadece bin 310’u yargıya taşınmış, bunların bin 247’si reddedilmiş, yalnızca 26’sı kabul edilmiştir. Bu sonuç, Tazminat Komisyonu’nun verdiği kararların hem vatandaşlarımızca kabul gördüğünü hem de mahkemece uygun bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kurulması insan haklarının korunmasına ilişkin standartlarımızı güçlendiren diğer bir adım olmuştur." ifadelerini kullandı.

HAKİM VE SAVCI SAYILARI

2002 yılında hâkim ve savcı sayısının 9 bin 349 olduğunu, 17 Kasım 2014 itibariyle bu sayının 14 bin 532 olduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti: "2002’den bu yana hakim ve savcı sayımızda % 55 oranında artış sağlanmıştır.

Avrupa Konseyi, Adaletin Etkinliği Komisyonu (CEPEJ) raporuna göre; Avrupa Konseyi ülkelerinde 100 bin kişiye düşen hâkim sayısı ortalama 21,3, savcı sayısı ise 11,1’dir. Üstelik bu ülkelerin birçoğunda profesyonel olmayan hâkimler de bulunmaktadır. Ülkemizde 2002 yılında 100 bin kişiye düşen hâkim sayısı 7,5, savcı sayısı 4,5 iken hâkim sayısı bugün itibariyle 12’nin, cumhuriyet savcısı sayısı ise 6’nın üzerine çıkmıştır. Görüldüğü üzere son on yılda hâkim ve savcı sayısı % 55 artırılmış olmasına rağmen hakim ve savcı sayısında Avrupa Konseyi standardını yakalamış değiliz. 2018 yılına kadar yapacağımız alımlarla standardı yakalayacağımızı bildirmek isterim. Bu kapsamda bu yıl sonuna kadar 3 bin 500, 2015 yılı içerisinde de 5 bin kişi civarında hakim ve savcı adayı alımına ilişkin sınav yapılacaktır."

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ

Yargılamanın hızlanması, adaletin gecikmeden zamanında tecelli etmesi için pek çok önemli adım atıldığını dile getiren Bozdağ, "Önümüzdeki günlerde Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemeleri (adli ve idari yargı istinaf) fiilen çalışmaya başlayacaktır. Hukuk davalarının % 89’u, ceza davalarının % 91’i ve idari davaların ise % 81’i istinafta kesinleşecektir. İstinaf bir yandan yargılamanın hızlanmasını sağlarken, diğer yandan da Yargıtay ve Danıştay’ın gerçek anlamda bir içtihat mahkemesi olmasını da sağlayacaktır." dedi.

ADLİYE SARAYLARI

2003 yılı öncesine kadar adalet hizmetlerinin verildiği kapalı alan toplamının 569 bin 59 metrekareyken, yapımı tamamlanarak hizmete açılan 189 adliye sarayının toplam kapalı alanının ise 2 milyon 724 bin 206 metrekare olduğunu anlatan Bozdağ, halen 42 adalet sarayının yapımının devam ettiğini, 57 adalet sarayının hazırlık çalışmalarının ise sürdürüldüğünü ifade etti. Bozdağ, "Çalışmaları devam edenlerle birlikte adalet saraylarının kapalı alanı 6 milyon 022 bin 499 metrekare olacak ve 2003 yılındaki miktarın 5 katını aşacaktır." dedi.

CEZA İNFAZ KURUMLARI

17 Kasım 2014 tarihi itibariyle Türkiye genelindeki toplam ceza infaz kurumu sayısının 362 olduğunu dile getiren Bakan Bozdağ, şöyle devam etti: "Son 12 yılda standartlarımıza uymayan 247 kurumu kapatmış bulunmaktayız. Bu politika, modern ve etkin iyileştirme programlarının yürütülmesine olanak veren yeni bölge ceza infaz kurumları yapılarak hayata geçirilmiştir.

17 Kasım 2014 tarihi itibariyle ceza infaz kurumlarında toplam 155 bin 858 kişi bulunmaktadır. Bunun 133 bin 223’ü hükümlülerden, 22 bin 635’i tutuklulardan oluşmaktadır. Dünya genelinde hükümlü ve tutuklu oranı ceza adaleti sisteminin önemli bir parametresi olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde tutukluluk oranları 2001 yılında % 54 iken bu gün itibariyle % 16,99’a gerilemiştir. Avrupa Birliği’nde ise bu oran % 22,9’dur."

DENETİMLİ SERBESTLİK

Ceza infaz sistemimizdeki yeni bir uygulamanın da 'Denetimli serbestlik müessesesi' olduğunu anlatan Bozdağ, "Denetimli Serbestlik alternatif bir ceza infaz sistemidir. Aynı zamanda ceza infaz kurumlarından tahliye olan hükümlüler açısından oryantasyon dönemidir. 2005 yılında yasası çıkarılan ve 2006’da fiilen uygulamaya konan denetimli serbestlik infaz sistemi, ülkemizin her tarafına yaygınlaştırılmış olup 137 Denetimli Serbestlik Müdürlüğü eliyle yürütülmektedir. Denetimli serbestlik uygulamasının başladığı 2006 yılından bugüne kadar mahkemelerce verilmiş; kamu yararına çalışma, eğitim kurumuna devam etme, madde bağımlılarının tedavisi, rehberlik hizmeti alma ve konutta infaz, belirli yerlere gidip gitmeme gibi 1 milyon 271 bin 360 denetimli serbestlik kararının infazı yapılmıştır. Halen denetimli serbestlik ve yardım merkezi şubelerince 287 bin 982 kararın infazına devam edilmektedir." şeklinde konuştu.

BAKANLIK BÜTÇESİ

Bakan Bozdağ, bütçeye ilişkin ise şu bilgileri verdi: "Merkezi yönetim bütçesinden adalet hizmetlerine ayrılan pay 2002 de 0.83 iken 2015 yılı tasarısında % 1,66 olmuştur. Bu kapsamda örneğin Bakanlığımıza tahsis edilen toplam yatırım bütçesinin 2002 yılında 80 milyon 210 bin TL iken bu rakamın 2012 yılında 707 milyon 932 bin, 2013 yılında 1 milyar 91 milyon 150 bin, 2014 yılında 1 milyar 215 milyon 220 bin TL, 2015 yılı tasarısında 1 milyar 292 milyon 500 bin TL olduğunu görmekteyiz.

Toplam cari bütçe ise 2002 yılında 808 milyon 141 bin 2012 yılında 4 milyar 838 milyon 587 bin, 2013 yılında 6 milyar 34 milyon 41 bin, 2014 yılında 7 milyar 322 milyon 506 bin TL, 2015 yılı tasarısında 7 milyar 657 milyon 498 binTL olmuştur." CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri