Böyle özelleştirmek olmaz

Özelleştirilen şeker fabrikalarını yabancıların satın aldığını ve özelleştirmelerde sadece fabrika binalarının değil arsa mülkiyetlerinin de satıldığını belirten SP Ilgın İlçe Başkanı Yetkin Özalp, B

Özelleştirilen şeker fabrikalarını yabancıların satın aldığını ve özelleştirmelerde sadece fabrika binalarının değil arsa mülkiyetlerinin de satıldığını belirten SP Ilgın İlçe Başkanı Yetkin Özalp, “Bu şekilde özelleştirme yapmak ihanettir” dedi

Ilgın Belediyesi eski Başkanı ve Saadet Partisi (SP) Ilgın İlçe Başkanı Yetkin Özalp, Saadet Partisi İl Binası’nda basın mensupları ile bir araya geldi. Şeker fabrikalarının zarar ettiği iddiasıyla özelleştirilmesini sert bir şekilde eleştiren Yetkin Özalp, hiçbir şeker fabrikasının zarar etmediğini, özelleştirme yapılacaksa da ince eleyip sık dokuyarak özelleştirme yapılması gerektiğini bildirdi.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunun Türkiye’nin tartışması gereken en önemli konulardan biri olduğunu dile getiren SP Ilgın İlçe Başkanı Yetkin Özalp, “Bütün fabrikalar özelleştiriliyor ve devletin elinden çıkıyor. Hükümetin buradaki görüşü iyi tespit edilmelidir. Buradaki amaç, fabrikaların özel şirketlere devredilmesi değildir. Türkiye’de sanayi hamlesi 1976 yılında başlamıştır. Ağır sanayiyi milli hedef olarak gören rahmetli Erbakan Hocamız, 1976 yılında 200 sanayi hamlesi yapıyor. Ilgın Şeker Fabrikası 1950 yılında yapılması düşünüldüğü halde 1977 yılında verilen sözle gerçekleştirildi. Erbakan hocamızın hamlesiyle atılmıştı temeli. Hayal diyenler utansın yazılı pankartlarla temeli atılmıştı. İlçeler fabrika noktasında yarışa girmişti. 21 fabrikanın Konya’ya yapılması projelendirilmişti. Bunun içinde uçak fabrikası da vardı. Türkiye’nin güçlenmesini istemeyenlerin ‘siz tarım ülkesisiniz’ diyerek bu hamleleri sonlandırdığını ifade eden Yetkin Özalp, “ Bu sanayi hamlelerini sonlandırmak için partilerimizi kapattılar. Türkiye Kayseri’de ilk uçağını üretmişti, Kırıkkale’de çok güzel toplar üretiliyordu. Batılı emperyalistler Türkiye’nin bu konudaki ilerlemesini de önlemek için çalıştılar. Bu fabrika düdüklü tencere fabrikası olarak çalışır oldu. Bunlar ülkemizin geleceğiyle oynanan oyunlardı” dedi.

AK Parti’nin iktidara geldikten sonra bir özelleştirme furyası başlattığını, hükümetin özelleştirmelerde aldığı kararlarda AB’nin büyük etkisi olduğunu kaydeden Özalp, “Gübre fabrikalarımız özelleştirildi, dışarıdan gübre ithal eder olduk. 2002 yılından itibaren şeker fabrikalarımızın özelleştirilmesi için uğraşılıyor. Şeker fabrikaları sosyal amaçlı fabrikalardır. Devlet öncelikle bir ticari işletme olmadığını unutmamalı, kar-zarar durumu gözetmemelidir. Fabrikalarımızın birçoğu bölge insanına iş ve üretim imkanı vermektedir. Şimdi hükümet bu fabrikaları belli ana gruplara ayırmış, ona göre satıyor. Fabrikalar bütün varlığı ile birlikte satılıyor. Fabrikaların özelleştirme bedellerine bakıldığında emlak bedeli adar bedel alınmadığı ortaya çıkıyor. Fabrikaları da özellikle yabancı şirketler satın alıyor. 25 fabrikanın özelleştirme ile 19 tanesinin kapatılması söz konusudur. İhale şartlarında 5 yıl şeker üretmesi şartı var sonrasında ne yaparsa yapsın. İstihdam gün geçtikçe azalmakta ve fabrikalar işlevsiz hale gelmektedir. Şeker, hammaddesi çiftçi olan bir kuruluştur. Ilgın bölgesinde baktığımız zaman 95 bin ton pancar, 120 bin ton şeker üretiliyor, 230 bin ton küspe üretiliyor. 985 işçi fabrikada, 46 bin kişi tarımda çalışıyor. Böyle bir fabrikanın zarar ettiğini söylemek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin şeker konusundaki en önemli sorunlarından bir tanesinin de nişasta bazlı şekerler ve kimyasal tatlandırıcılar olduğuna işaret eden SP Ilgın İlçe Başkanı Yetkin Özalp, “Bu tür şekerlerin üretimde kullanım oranı yüzde 15 seviyesindedir. Bunun temel hammaddesi mısırdır. Türkiye, nişasta bazlı şeker üretimi yapmadığı için mısır ithal etmektedir. Bunun önüne geçilmediği için bizim şeker fabrikalarımızın zarar ettiği söylenmektedir. Bu şartlarda Türkiye şeker fabrikalarının tamamının kapatılmasına giden bir yol izlenmektedir. Şeker oyununun önüne geçmek için 10 yıldır işçiler, sendikalar ve kooperatifler mücadele vermekte, direnmektedir. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi olarak değerlendirilen konu bundan ibaret değildir, ülkenin geleceği ipotek edilmektedir. Sonuçta millete yapılan bir ihanettir özelleştirmeler. Özelleştirme yapmak yerine devletlin kontrol edebileceği, kooperatiflerin de içinde bulunacağı bir konsorsiyum oluşturulmalı ve işletme hakkı devredilmelidir. Geçmişte yapılan yatırımlar satılarak, gelecek hibe edilmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.

RASİM ATALAY

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri