Stratejik bir konuma sahip olan Gorazde’yi (Gorajde) kuşatan Sırplar, Gorazde halkının direnişiyle almayı başaramadı. Bu yüzden Gorazde şehri, Bosna’nın Çanakkalesi olarak nitelendiriliyor
112
1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşta Boşnaklar tarihi bir direniş gösterdi. Direnişin yaşandığı şehirlerden biri de Gorazde şehriydi. Gorazde dört tarafı dağlarla ve Sırp köyleriyle çevrili bu şehir savaşın en yoğun yaşandığı yerlerden biriydi. Gorazde şehrinde kurşundan nasiplenmeyen bina kalmamış. İnsanlar açlıktan ölümle yüz yüze gelmişler. Gorazde şehri Meram Belediyesi ile de kardeş şehir.
212
Gorazde halkı, Türk iş adamlarının yatırımlarını da bekliyor. Savaşta ağır bir tahribat alan Gorazde’de ekonomik sıkıntılar halkı başka ülkelere göç etmeye mecbur kılıyor. Terminalde tanıştığım Emir ismindeki Boşnak genç, bana yardımcı oldu. Özellikle Boşnakların Türk olduğumu öğrendikleri zaman bana gösterdiği ilgiden çok mutlu oldum. Saraybosna’dan 40 kilometre kadar çıktıktan sonra Sırp Cumhuriyeti tabelalarını görmeye başladım. Kiril Alfabesiyle yazılmış levhaları görünce sanki kendimi ayrı bir ülkeye gelmiş gibi hissettim. Foça’da, 1 saat kadar kaldım. Foça, Sırp Cumhuriyeti sınırları içerisinde küçük bir kasaba. Foça ile Gorazde arasında 20 dakika gibi bir süre var. Gorazde’nin girişindeki Un Fabrikası savaş zamanında Sırplar tarafından yakılmış. Sırpların, bu halkı açlığa mahkûm etmek istedikleri buradan anlaşılıyor.
312
FİLM FESTİVALİ İLE ÜNLÜ BİR ŞEHİR
Gorazde’de 10 gün boyunca festival düzenlendi. Festivalin ilk gününde Boşnakların ünlü sanatçısı Burhan Şaban konseri vardı. Maalesef bu festivali izleme fırsatım olmadı. Festivali izlemek için Avrupa ülkelerinden gelen İspanyol gazeteciler, yaşanan vahşeti yakılan evlerden ve kurşunlanmış binalardan daha iyi anlıyordu. Savaş sırasında Gorazde’nin yüzde 50’si yok olmuş. Küçük bir şehir olan Gorazde’nin etrafı dağlarla çevrili ve şehrin tam ortasından Drina Nehri geçiyor. Gorazde doğal güzellikleriyle macera ve köy turizmine elverişli. Birçok kamp alanları bulunur. Drina nehri güzel plajları ve tertemiz suyu ile yüzücülerin vazgeçilmez mekânı.
412
Her yıl Ağustos ayında Gorazde’de uluslararası arkadaşlık festivali düzenlenir. Avrupa’nın pek çok ülkesinden müzisyenler ve sanatçılar bir araya gelirler. Nehir’de gençler, yüzüyor ve rafting yapıyor. Yıllarca savaş nedeniyle acı çeken savaşın çocukları, o günleri bir daha yaşamak istemiyor. Savaş sırasında birçok Boşnak aile Türkiye’ye sığınmış. Drina Nehri’nde yüzen gençlerden Enes Yakupoviç, 1992-1995 yıllarında Kırklareli ve İstanbul’da mülteci olarak kalmış. Gençlerin boyunlardaki ay yıldızlı kolyeler, Türkiye’ye olan sevgilerini gösteriyor.
512
Gençlerden birisine teşekkür ettiğim zaman ay yıldızlı kolyeleri çıkarıp öpmesi beni çok duygulandırmıştı. Bizden binlerce kilometre uzaklıkta Avrupa’nın göbeğinde Türkiye aşığı insanlar. Savaş yıllarını anlatan Enes Yakupoviç, Gorazde’de Sırpların büyük katliamlar yaptığını belirterek, şunları söylemişti: “Ailemden çok insan savaşta şehit oldu. Biz Türkiye’ye gittik. Sırplar, bizden 1389 yılında kaybettikleri savaşın intikamını almak istediler. Her zaman bizi “Türkler” diye çağırdılar. Onlara göre biz Türk’üz. Bizden 600 yıl önce kaybettikleri savaşın intikamını almak istediler. Boşnaklar, Gorazde’yi sonuna kadar savundu ve teslim etmedi.”yor.
612
ŞEHİRDEKİ 22 CAMİİ SIRPLAR TARAFINDAN YIKILMIŞ
Savaştan önce buradaki nüfusun yüzde 78’i Müslümanken savaş sonrası sadece 45 Müslüman aile kalmış. Kasabada bulunan 22 caminin tamamı Sırplar tarafından yıkılmış. Cami onlar için tutunacak bir dal, bir güven duygusu oysa. Gorazde, Drina Nehri’nin yanına kurulmuş, dört tarafı dağlarla çevrili bir şehir. Burası aynı zamanda Bosna sınırları içerisinde yüzde 98’i Müslüman olan tek şehir. Boşnaklar, Gorazde’yi stratejik önemi dolayısıyla Çanakkale’ye benzetiyor.
712
Öyle ki Gorazde’nin düşmesi halinde Saraybosna’nın Sırpların eline geçmesi işten bile değilmiş. 1992'deki halk oylamasıyla Bosna-Hersek bağımsızlığına kavuşmuş ancak bu durum Sırp saldırılarının başlamasına neden olmuştu. Gorazde stratejik olması nedeniyle savaş sırasında Sırpların önellikle ele geçirmek istediği bir yerdi. Günümüzde bir kısmı Sırbistan'a bir kısmı ise Karadağ'’a bağlı olan ve çok sayıda Müslüman Boşnak’ın yaşadığı Sancak ile bağlantı sağlayan tek geçitti.
812
Şehir savaşta 3 yıl boyunca kuşatma altında kaldı. Bu süreçte şehirden tek çıkış yolu Drina’nın sularıydı ve en insani ihtiyaçları karşılamak dahi çoğu zaman ağır kayıplara neden olabilmekteydi. Savaşta yenilmeyen Gorazdelilerin misyonerlik tuzağı yoluyla alt edilmeye çalışılıyor. Türkiye’de bazı yerlerde olduğu gibi Gorazde’de misyonerler yoğun bir şekilde çalışıyor. Duvarlara astıkları ilanlarla Boşnak gençleri Hıristiyanlığa davet ediyorlar. Zaten ekonomik sorunlarla boğuşan Gorazde halkının bu tuzağa düşmemesi an meselesi. Burada Türkiye’ye büyük görev düşüyor. Türkiye, bu şehre yatırım yapmalı, okullar açmalı ve halkını maddi ve manevi bakımından desteklemeli.
912
CAMİ AVLULARI BİLE MEZARLIK YAPILMIŞ
2007 ve 2013 yıllarında Gorazde’yi ziyaret etmiştim. Aradan yıllar geçse de katliamın izlerini görmek mümkündü. Aliya İzzetbegoviç Köprüsü ve Sinan Begova Camisi. Savaş yıllarında o kadar insan ölmüş ki; Camii’nin avlusu bile mezarlık haline getirilmiş. Aliya İzzetbegoviç Köprüsü, Drina Nehri üzerinde olan köprü stratejik açıdan çok önemli.
1012
Şehrin iki yakasını birbirine bağlayan köprü, Sırplar tarafından sürekli bombalanmış. Sırpların köprüyü hedef seçmelerindeki en büyük gaye halk ile asker arasındaki irtibatı kesmekti. Öyle ki köprüyü kullanamayan askerlerin cephanesi, halkınsa yiyecek lokması kalmamıştı. Gorazde’nin kahraman halkı buna da bir çözüm bulmuş.
1112
Çözüm köprünün altından paralel olarak yapılan bir asma köprüydü. İşte Sırplar üstteki köprüyü bombalaya dursun Gorazdeliler bu asma köprüyü kullanarak silah ve gıda temin etmiş, topraklarını kahramanca savunmuştu. Gorazde savaşın yaralarını önemli miktarda sardı. Gorazde’de artık film festivalleri düzenleniyor.