Borçtan kurtulamadık

Seydişehir Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cırık ilçedeki çiftçilerin sıkıntılarını dile getirirken en büyük sorunlarının geçmiş yıllara uzanan borçları olduğunu söyledi
ÇİFTÇİNİN SORUNU HER BÖLGEDE AYNI
Seydişehir İlçe Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cırık, yaptığı açıklamada çiftçilerin sorunlarını gündeme getirdi. Cırık, Seydişehirli çiftçilerin sıkıntıdan kurtulmadığını ifade ederek, “Buğday fiyatları geçen yıl 550 lira ile 750 lira arasında iken bu yıl bu rakam 400 ile 500 lira ya kadar düştü. Şu anda 450 liradan 525 liraya kadar buğday alınıyor. Geçen yıl çiftçimiz gübreyi 110 liradan alırken bu yıl gübre 33- 35 liraya düştü. Ama ne zaman düştü? Gübre kullanımı bittikten sonra fiyatları düşürdüler.  Bunun yanı sıra çiftçimiz ofise ürün veremiyor. Ofise ürününü götürdüğü zaman hükümet çiftçimizin tarım kredi kooperatifine ve bankalara olan borcu çiftçinin verdiği üründün kesecek. Peki, çiftçimiz ne yapacak hiçbir yere borcunu ödeyemeden, kendi ihtiyaçlarını alamadan, çocuğunu evlendirmeden tüm ürününün parasını devlete verecek” dedi.
OFİS YERİNE ÖZELE ÜRÜN VERİYORLAR
Bunun için çiftçilerin özelden fazla olsa da ürününü ofise vermediğini belirten Cırık, “Ürününü esnafa vermek zorunda kalan çiftçi esnafın verdiği fiyata ister istemez razı olmak zorunda kalıyor. Böyle bir uygulama hiçbir yerde görülmemiştir. Hükümet çiftçisini desteklemek yerine kazandığı tüm parayı elinde alma yoluna gidiyor. Çiftçimiz ürününü birkaç ay vade ile 360 ile 380 liraya buğday, 300 liraya arpasını veriyor. Bakanlığımız bu uygulamayı çıkarmamış olsaydı çiftçimiz para kazanmamışta olsa 2009 yılında da en azından karın tokluğuna ırgatlık yapmış olacaktı. Burada Türkiye’nin tüm vekillerinden ellerini vicdanlarına koymalarını istiyoruz. Çiftçimizi mağdur etmesinler” diyerek çiftçinin içinde bulunduğu durumu dile getirdi.
BİZLERE GEREKEN DESTEK VERİLMİYOR
Çiftçinin bir başka şikayetinin de gübre fiyatları olduğunu belirten Cırık, “Girdi fiyatları yüksek olmasına rağmen verilen fiyatlar çok düşük. Çiftçimiz sattığı ürün ile ne tohumluk ne diğer borçlarını ödeyemedi.  Bugün Seydişehir’de 300’e yakın çiftçi icralık. Devlet bizleri dışarıdaki esnafa ezdirmesin. Biz bu sıkıntıyı yaşarken hükümet, ‘Çiftçi memnun olmasa traktörünü yenilemez’ diyor. Doğru bugün bölge çiftçimiz bin 779 tane yeni traktör aldı. Bunu nasıl aldı. Eski traktörünü satarak bakkala, kasaba borcunu ödedi, 80 ay vade ile yeni traktör aldı. İktidar yeni traktör alındığını biliyor da bunu neden bilmiyor? İktidarımız çiftçimizin bu hallerini ya bilmiyor ya da görmek istemiyor. Hükümetimiz zengin kesime sağladığı imkanın yarısını bizlere sağlasa bizim kimseye yük olmayacağımız gibi hiçbir sıkıntımız da kalmaz” diye konuştu.
BESİCİLERİN ÇOĞUNLUĞU İCRALIK OLDU
Hayvancılık sektörünün de aynı sıkıntılar ile mücadele ettiğine dikkat çeken Seydişehir İlçe Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cırık, “Ben kendim besicilik yapıyorum. Ancak besici bitti. Besicinin sattığı sütün parası yem parası ile diğer girdileri bile karşılamıyor. Bunun sonucunda da hayvancılık bitiyor. Yörede eskiden 50 bin koyun vardı. Şimdi Seydişehir’e bağlı olan 31 köy 8 kasabada 3 bin koyun çıkmaz. İnek sayımızı bine kadar düştü. Et olayı bu nedenle sürekli zamlanıyor. Ama üretim olmadığı için et fiyatı yükseldi. Süt hayvancılığı üreticisini bitirdi. Bu insanların haklarının korunması için mutlaka bölge olarak çalışma yapmamız lazım. Besiciler bankalara borcunu ödemek için elindeki koyunu zarar verdi. Bende aynısını yaptım. Bankaya borcumu ödemek için sadece Ziraat odası başkanın evine icra geldi demesinler diye elimdeki koyunu sattım. Ben kuyruksuz koyunu 250 TL ye peşin aldığım koyunu 290 liraya vadeli verdim. Sadece Ziraat Odası Başkanı icralık oldu demesinler diye zararına mallarımı satarak borçlarımı ödedim” dedi.
KARPUZ VE PATETES ÜRETİMİ ZARARDA
Bölgede önceleri karpuz ekiminin rekor seviyede olduğunu da hatırlatan Cırık, “Eskiden burada 30 bin dekar karpuz ekilirdi. Şimdi bu rakam iki binlere düştü. Her yıl karpuz şenliği düzenlerdik. Ama yıllardır bunu yapamıyoruz. Burada meyvecilik var ama hal olayı yok. Bunun kazandırılması gerekir. Bunun yanı sıra patates üretimi için dağıtılan tohumların kanserli olması nedeniyle patates üreticisi umduğunu bulamadı. Ürün çıkmayınca borçlarını bile ödeyemez duruma geldi. Devletin verdiği kanserli tohumlar nedeniyle zor durumda kalan patates üreticisine gereken destek verilmesi lazım. Çiftçimize devletimizin yanı sıra yerel idarecilerimizde destek olmalı” diyerek kendilerine destek verilmesini istedi.
VEKİLLERİMİZİN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ
Konuşmasında Konya vekillerimizden kendilerine destek olmasını isteyen Cırık, “Seydişehir’de ofisin yeniden açılmasını istiyoruz. 2001 yılından bu yana ofis kapalı. Biz 5 yıldır oda olarak ofis gibi çalışıyoruz. Tüm bu masraflar bizim tarafımızdan karşılanıyor. Kantar kiralama, çiftçimizin ihtiyaçları bizde. Çiftçimizin ürünü almak için. Tüm bu masrafları biz yaparken devlet sadece bizden ürünü alıp gidiyor. Bunu biz yapmazsak çiftçi mağdur olacak. Biz her türlü çileyi, eziyeti çekerken hükümet alma ihalesini taşeron firmaya veriyor. Taşeron firma geliyor hiçbir zahmet çekmeden bizden ürünü alıp gidiyor. Madem böyle olacak devlet taşeron firmaya ihale vermek yerine ihaleyi bize versin. Taşeron firmaya vereceği desteği bize versin. Bu Bölge çiftçisinin daha rahat etmesini sağlayacak” dedi.
ZİRAAT ODASI OLARAK İYİ YERLERE GELDİK
Konuşmasının sonunda Ziraat Odası olarak çalışmalarını değerlendiren, Seydişehir İlçe Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cırık, “2001 yılında göreve geldim. Ziraat odasına geldiğim zaman iki tane personelim vardı, şu an yedi tane personelim var. 2001 yılından beri yaptığım hizmetler, Seydişehir Ziraat Odası’nın oturacak bir yeri dahi yoktu, ama şimdi üç katlı binasıyla, ilaç dükkanı ile toprak laboratuarının yanı sıra Türkiye de ilk üçe giren bir hayvan laboratuarı kurduk. Ama ne yazık ki bunu üzülerek söylüyorum, bu konuda bakanlıkla ziraat odasının kanunu çakıştığı için işletme ruhsatını alamadık. Bu yüzden kurmuş olduğumuz hayvan laboratuarları cihazları ile beraber, bekliyor. On üç üyemiz var, Ahırlı ve Yalıhüyük dahil. Burada tarım ve hayvancılık, fazla yoğun olmamakla beraber meyvecilik, bostan, ziraat odasının öncülüğünde bildiğiniz gibi üç dönem karpuz festivali yaptık. Ama sonrasını yapma şansımız olmadı, çünkü odamızın bütçesi yeterli olmadı. Gönül isterdi ki festivalimiz her yıl devam etsin” diyerek konuşmasını bitirdi.

ALİ SAİT ÖGE

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Merhaba Şehir Haberleri