Türkiye'nin farklı illerindeki nakliyeciler, sıkıntılarını ifade etmek adına bir araya gelmişlerdi. Nakliyecilerin Konya'daki adresi Ankara-İstanbul Yolu olmuştu. Nakliyeciler büyük kısmı, “Sesimizi duyan kimse yok” diye sitem etmişti. O olaydan sonra Merhaba Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan nakliyecilerden Yusuf Ertürk, “Çok kötü bir durumdayız” dedi. Nakliye sektörüne yetkililerin çok yüklendiğini aktaran Ertürk, “Elimizdeki borçsuz aracımızı artık yürütemez hale geldik” şeklinde konuştu. “Köprü geçiş ücretleri, işçi parası, mazot parası, lastik parası derken bütün nakliyecilerin beli büküldü” diyen Ertürk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu nasıl iş anlamadım. Aynı gün içinde aracım farklı bir ilde gösteriliyor, bana ceza geliyor. Kantara giriyoruz ceza yiyoruz. Yağmur yağsa taşıdığımız yük zaten birkaç kilo artar. Bizim suçumuz, günahımız ne? Türkiye genelindeki eylemlerimize medya yeterince yer vermedi. Eylemin olduğu gün ise yetkililer televizyonlarda gösteriş yapıyor. Önce bizim halimize bakmaları gerekir. Ben, şoför çalıştıramadığım halde ayakta duramıyorum. Cebimizde 7 tane ehliyet oldu. 'Onu belgeyi, bu belgeyi alacaksınız' diyorlar. Elimizdeki bir aracımız var. Varlığımızı da mı kaybedelim? Yeter artık, bunaldık. Rahat bir araç kullanamıyoruz. Faturalarımıza bakıp, çok para kazandığımızı söylüyorlar. Yetkililer, taksicileri ziyaret etmeyi biliyor, bize ise gelen yok. Yol yaptıkları için seviniyorlar. Kardeşim, yürütemediğin araca neden yol yapıyorsunuz? Ne yapalım sizin yolunuzu?”
EMRE ÖZGÜL