Bir koca yaz boyunca, kaç tane haşeratı öldürdün, toplamda? Sineği, böceği, örümceği ve daha bir çok şeyi… Sayısını ne ben sorayım, ne de sen söyle. Eh, haşeratların sonu genelde böyle. Hem zararlı, hem de tiksindirici olmasalardı öyle!
**
Bir keresinde seni görmüştüm. O böceğin gözüne gözüne, en etkin ve etkili, süper ölümcül ilacı sıkarken görmüş ve ardından gizlice izlemiştim, seni. Böceğin ters dönüşünü ve ardından dünyaya göz yumuşunu izleyişini izlemiştim. Haklıydın belki.
**
Balkonundaki o haşeratın eve girmesine göz yumacak değildin ya! Evdeki küçük çocuklara, bilhassa da kendi çocuğuna zarar vermesine göz yumamazdın, onun. Varsın o hayata gözlerini yumsundu. Kesinlikle haklıydın.
**
Doğadaki ölümcül dengeyi belgeleyen bir belgeseli izleyip de dehşete kapılan bir çocuğa, her ne söylüyorsa bir anne ya da baba… Hani şu, ‘o aslanın da yavrularına yiyecek götürmesi gerektiği’ kıvamında…
**
İşte bunları mı söylemeli şimdi, ‘biraz denge, biraz da doğa’? Dedik ya, evin içindeki bebekler, çocuklar ve onları koruyan bir baba… Şifa değil de ölüm getiren o böcek ilacını sıkarken herhalde haklıydın da.
**
Bilmiyorum.
Peki ya, yavrularına yiyecek götüren bir aslan kadar, yavrularına yiyecek götüren bir böcek de olamaz mı, doğada? Onlar da yavrularına öyle bakarlar mı gerçi, diğer memeliler gibi? Böceklerin memeleri yoktu, değil mi?
**
Memeli ya da memesiz, ebeveyn ya da bilaveled olsa da, bir böceğin yaşama hakkı yok mu, en basiti? Kimin gücünün kime yettiği, haktan hukuktan daha mı önemliydi, peki? Sanırım öyleydi. Peki.
**
Evdeki çocukların kılına zarar gelmesi ihtimali, bir böceğin ipini elbette çeker. Bir aslanın ceylan avı, ne kadar gerçek ve olması gereken bir şeyse, sanırım bu da öyle. Yine de ne bileyim…
**
O böceğin gözüne gözüne en etkin ve etkili süper ölümcül ilacı sıkarken gördüğümde seni… İçim sıkılmıştı! İçimin sıkılmasına daha çok içim sıkılarak... Ee, denge böyleydi! Dengeden hoşlanmayan bir dengesiz, bir düzen bozucu muydum ben yoksa? Haklıydın oysa.