Burdur Devlet Hastanesi'nde beyin kanaması geçirdikten sonra beyin ölümü gerçekleşen Ülkiye Teke'nin organlarının ailesi tarafından bağışlanması üzerine böbreklerden birinin iki gün önce Konya'da nakledildiği Osman Torun (72), ailesinde kalıtsal böbrek yetmezliği hastalığının bulunduğunu söyledi. Henüz bir yaşındayken annesi Keziban Torun'u böbrek yetmezliği nedeniyle kaybettiğini belirten Osman Torun, ''Bu hastalık yüzünden çok küçük yaşlarda anne sevgisinden yoksun büyüdüm. 6 yaşlarında da babamı kaybedince beni ablalarım ve amcalarım büyütmüş. İlerleyen yıllarda ise bana annelik yapan kız kardeşlerim Fatma ve Fadimana yine böbrek yetmezliğinden yaşamını kaybetti. Bir de yeğenim böbrek yetmezliğinden öldü'' dedi.
OĞULLARI DA BÖBREK HASTASI
17 yıl önce mide rahatsızlığı nedeniyle gittiği hastanede kendisine de böbrek yetmezliği teşhisi konulduğunu ifade eden Torun, şunları kaydetti: ''Tam 14 yıl boyunca haftanın üç günü 4'er saat diyaliz makinesine bağlanarak yaşamımı sürdürdüm. Ancak oğullarımdan 53 yaşındaki Ahmet ve 47 yaşındaki Mehmet'e de kısa bir süre önce böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Kendi derdimi bıraktım onları düşünür oldum. Bu sırada iki yıl önce bana uygun böbrek bulundu. Nakil yapılmak istemedim. Çünkü benim gibi hiçbir çocuğun küçük yaşlarda yetim kalmaması için başta genç birilerine nakil yapılmasını istedim. Doktorlar kabul etmedi. İlk uygun böbrek bulunduğu haberini aldığımda 'keşke benim yerime oğullarıma nakil yapılabilseydi' diye düşündüm. Bana nakil yapıldığı gün oğlum yaşamak için diyaliz makinesine bağlandı. Şimdi 72 yaşında yapılan böbrek nakliyle yeniden hayata tutundum ama oğullarım gözlerimin önüne geldikçe, mutluluğum hüzne dönüşüyor.''
HER GÜN TELEFON BEKLİYORLAR Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Erikoğlu, ailesinden daha önce birçok kişiyi böbrek yetmezliği nedeniyle kaybetmiş olan Osman Torun'a başarılı şekilde böbrek naklinin yapıldığını bildirdi. Gelişmiş ülkelerde kadavradan nakillerin çok yüksek düzeyde olduğunu ancak ülkemizde bu oranın oldukça düşük seviyelerde bulunduğunu anlatan Erikoğlu, şunları söyledi: ''Canlıdan nakil yapıldığından bir kişi hayatta kalabiliyor. Ancak kadavradan bir bağış olduğunda birçok kişinin hayatı kurtarılabiliyor. Üstelik canlıdan nakillerden çıkabilecek küçük sorunları da engellemiş oluyoruz. Özellikle kalp nakli için kadavranın önemi çok büyük. Kalp yetmezliği olan bir hasta her gün bir telefon gelecek diye bekliyor. Ülkemizde bağış konusunda belki bir ivme yakalanmış olabilir ancak hala ciddi sıkıntılar var.''
HER GÜN TELEFON BEKLİYORLAR Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Erikoğlu, ailesinden daha önce birçok kişiyi böbrek yetmezliği nedeniyle kaybetmiş olan Osman Torun'a başarılı şekilde böbrek naklinin yapıldığını bildirdi. Gelişmiş ülkelerde kadavradan nakillerin çok yüksek düzeyde olduğunu ancak ülkemizde bu oranın oldukça düşük seviyelerde bulunduğunu anlatan Erikoğlu, şunları söyledi: ''Canlıdan nakil yapıldığından bir kişi hayatta kalabiliyor. Ancak kadavradan bir bağış olduğunda birçok kişinin hayatı kurtarılabiliyor. Üstelik canlıdan nakillerden çıkabilecek küçük sorunları da engellemiş oluyoruz. Özellikle kalp nakli için kadavranın önemi çok büyük. Kalp yetmezliği olan bir hasta her gün bir telefon gelecek diye bekliyor. Ülkemizde bağış konusunda belki bir ivme yakalanmış olabilir ancak hala ciddi sıkıntılar var.''