Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın Suriye ziyaretinin ardından gözler yeniden New York'a çevrildi.
Bölgede yaşanan gelişmeler, Birleşmiş Milletler'e ev sahipliği yapan New York'ta da yakından takip ediliyor.
Ağır basan görüş ise akan kanın biran önce durdurulması için girişimde bulunulması yönünde.
Annan'ın Şam ziyaretinin ardından rotasını Tahran'a çevirmesi, bölge dengelerinin korunması açısından gerekli bir adım olarak görülüyor.
İran'ın Suriye'de çözümün değil, sorunun bir parçası olduğu da bir diğer görüş.
New York Üniversitesi'nden Ortadoğu uzmanı Profesör Alon Ben-Meir'e
göre, Suriye ve İran gördüğü baskılardan dolayı köşeye sıkışmış durumdalar ,bu yüzden İran'ın Suriye'de siyasi geçiş sürecine destek vermesi kendi menfaatlerinin de bir gereği.
Ben-Meri bu konuda İran'ın Suriye'ye ihtiyacı olduğunu bu ifadeleriyle özetliyor:
“Suriye, Şiiler ve Sünniler için bir savaş meydanı haline geldi. Eğer Suriye'yi bu denklemden çıkarırsanız Hizbullah zayıflayacak, zaten güçsüzleşmiş olan Hamas bitme noktasına gelecek. Suriye bu coğrafyadaki dengeyi sağlıyor. Eğer İran zayıflarsa nükleer güç konusunda geri adım atıp uzlaşmak zorunda kalacak ki aslında bu da İran'da askeri yaptırıma gerek kalmaksızın sorunun çözülmesi açısından tarihi bir fırsat.”
Birleşmiş Milletler'in altı maddelik planı henüz başarıya ulaşmamış olsa da uluslararası çabalar sürüyor.
Rusya'nın desteği ise tüm dengeleri değiştiriyor.
Profesör Ben-Meir bu konuda şu açıklamada bulundu:
"Rusya Suriye'nin arkasında durdukça Birleşmiş Milletler'in çok da bir şey yapamayacağı inancındayım. İşte bu noktada Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği artık Güvenlik Konseyi'nin kararı ne olursa olsun kati girişim kararı almalı.
Profesör Ben-Meir ayrıca Şam yönetiminin Türkiye'yi karşısına almak istemediği inancında.