Belediye başkanlarının son haftalarda billboardlardaki boy boy ilanlarını mutlaka görmüş olmalısınız.
“Kimi Asfaltta sermede birinci.
Kimi yol konusunda birinci.
Kimi park açmada birinci.
Kimi el sanatları konusunda birinci.
Kimi sosyal hizmetlerde birinci.”
Bunlar yereldeki birincilikleri.
“Kimileri de Türkiye de birinci maşaallah.”
Ama hiç biri şehrin imarında,
Bölgelerarası gelişmişlik farklarının giderilmesinde,
Şehir içi trafiğinin sorunsuz hale getirilmesinde,
Yarım saatlik bir süreyle yağmur yağdığında ortaya çıkan olumsuzlukların ve
Altyapı eksikliklerinin zamanında giderilmesinde birinci değil.
Bir bakıyorsunuz bu şehir dışında olan ve bir takım kerameti kendinden menkul kişi ve kuruluşlarca veya basın yayın organlarınca sürekli olarak bizim başkanlar birinci yapılıyor.
Hatta Konya basınındaki bir takım yapay oluşumlara göre, birinciler zaten daha önceden parlatılarak ortaya sürülmüş olmasına rağmen yapılıyor bu iş.
Elbet bu ilginin bizim bilemediğimiz bir sebebi vardır.
Konya’da yerleşik basın yayın kuruluşları ile diğer kişi ve kuruluşların bu şehre hizmet ettiğini iddia edenleri taltif etmeleri doğal karşılanabilir. Dışarıdakilerin de birinci ilan etmeleri çok çok önemli görülebilir. Ama nedeni ve niçini de sorgulanmalıdır.
Durup dururken elin oğlu kendi yaşadığı yere hizmet edenleri bırakıp neden bu şehirdekileri birinci seçsin?
Ama olsun.
Birincilik birinciliktir diyebilirsiniz.
Ta ilkokul yıllarından beridir emsallerine göre biraz olsun öne çıkanlar taltif edilir, öğretmenleri veya müdürleri tarafından önlüklerine kurdele takılır ve yıldızlı pekiyiler verilir.
Evdekiler tarafından da başı sıvazlanır ve cebine biraz olsun harçlık konulur ya.
Bu adet yaşa başa bakmadan hala devam ediyor da denilebilir.
Ama şimdilerde başkanlar bu işi biraz abarttılar gibi.
Hadi büyükşehir başkanı bilboardların sahibidir diyelim.
İhale şartnamesine özel maddeler ilave edilerek kendisinin/belediyesinin reklamı konusunda ücretsiz reklam hakkı elde edilmiş olabilir.
Bu hakkı da olur olmaz her fırsatta kullanıyor ve bunun için de yine olur olmaz yerlere yeni yeni bilboardlar yapılıyor diyelim.
İlçe belediyelerine ne oluyor peki?
Kendi sınırları içerisinde kendilerine ait onlarca bilboard firmasınca yenilenmiş ilan tahtaları olmasına rağmen, para ödeyerek, yani kendi ilçesinin sınırları dışındaki bilboardları yüksek bedeller ödemek suretiyle kiralayarak birinciliklerini ilçe sınırları dışındaki hemşerilerine(!) duyurma yolunu seçiyorlar.
İyi ki şu an seçim zamanı değil.
Böyle giderse korkulur ki; seçim zamanı geldiğinde başkanların olur olmaz konulardaki reklamlarından, bu şehrin esnafına, tüccarına ve sanayicisine reklam için boş bilboard kalmayacak gibi.
Hele ki daha şimdiden birkaç yüz milyarlık seçim reklam bütçelerinden bahsediliyorsa!
Kimi yol konusunda birinci.
Kimi park açmada birinci.
Kimi el sanatları konusunda birinci.
Kimi sosyal hizmetlerde birinci.”
Bunlar yereldeki birincilikleri.
“Kimileri de Türkiye de birinci maşaallah.”
Ama hiç biri şehrin imarında,
Bölgelerarası gelişmişlik farklarının giderilmesinde,
Şehir içi trafiğinin sorunsuz hale getirilmesinde,
Yarım saatlik bir süreyle yağmur yağdığında ortaya çıkan olumsuzlukların ve
Altyapı eksikliklerinin zamanında giderilmesinde birinci değil.
Bir bakıyorsunuz bu şehir dışında olan ve bir takım kerameti kendinden menkul kişi ve kuruluşlarca veya basın yayın organlarınca sürekli olarak bizim başkanlar birinci yapılıyor.
Hatta Konya basınındaki bir takım yapay oluşumlara göre, birinciler zaten daha önceden parlatılarak ortaya sürülmüş olmasına rağmen yapılıyor bu iş.
Elbet bu ilginin bizim bilemediğimiz bir sebebi vardır.
Konya’da yerleşik basın yayın kuruluşları ile diğer kişi ve kuruluşların bu şehre hizmet ettiğini iddia edenleri taltif etmeleri doğal karşılanabilir. Dışarıdakilerin de birinci ilan etmeleri çok çok önemli görülebilir. Ama nedeni ve niçini de sorgulanmalıdır.
Durup dururken elin oğlu kendi yaşadığı yere hizmet edenleri bırakıp neden bu şehirdekileri birinci seçsin?
Ama olsun.
Birincilik birinciliktir diyebilirsiniz.
Ta ilkokul yıllarından beridir emsallerine göre biraz olsun öne çıkanlar taltif edilir, öğretmenleri veya müdürleri tarafından önlüklerine kurdele takılır ve yıldızlı pekiyiler verilir.
Evdekiler tarafından da başı sıvazlanır ve cebine biraz olsun harçlık konulur ya.
Bu adet yaşa başa bakmadan hala devam ediyor da denilebilir.
Ama şimdilerde başkanlar bu işi biraz abarttılar gibi.
Hadi büyükşehir başkanı bilboardların sahibidir diyelim.
İhale şartnamesine özel maddeler ilave edilerek kendisinin/belediyesinin reklamı konusunda ücretsiz reklam hakkı elde edilmiş olabilir.
Bu hakkı da olur olmaz her fırsatta kullanıyor ve bunun için de yine olur olmaz yerlere yeni yeni bilboardlar yapılıyor diyelim.
İlçe belediyelerine ne oluyor peki?
Kendi sınırları içerisinde kendilerine ait onlarca bilboard firmasınca yenilenmiş ilan tahtaları olmasına rağmen, para ödeyerek, yani kendi ilçesinin sınırları dışındaki bilboardları yüksek bedeller ödemek suretiyle kiralayarak birinciliklerini ilçe sınırları dışındaki hemşerilerine(!) duyurma yolunu seçiyorlar.
İyi ki şu an seçim zamanı değil.
Böyle giderse korkulur ki; seçim zamanı geldiğinde başkanların olur olmaz konulardaki reklamlarından, bu şehrin esnafına, tüccarına ve sanayicisine reklam için boş bilboard kalmayacak gibi.
Hele ki daha şimdiden birkaç yüz milyarlık seçim reklam bütçelerinden bahsediliyorsa!