Son günlerde bilhassa muhalaefet cephesi yazımızın başlığı üzerinde görüşler serdediyorlar. Bizler de böylesi kişilerin neredeyse vatanseverliğini sorgular hâle geldik. Adamlar tüm cephelerden yükselen Türkiye’mize bir ateş çemberi örmek istiyorlar. Ülkemize âdeta ateşten gömlek giydirmek için çırpınıyorlar ve sen kalkmış; ‘Sûriye’de ne işimiz var?’diyeceksin. Yazıklar olsun! Etrâfımızda olup bitenleri değerlendirirken acaba at gözlüğüyle mi bakıyoruz? Yoksa hâinlere çanak mı tutuyoruz?
Ya kardeşim, ‘ulusal güvenliğimiz tehdit altında’ Yanımız-yöremiz, sağımız-solumuz, önümüz-arkamız birleşik düşman güçleriyle donanmış vaziyette bana karşı konuşlanmışken ben oturduğum yerden kalkmadan ‘bir şey olmaz’ mantığıyla mı hareket edeyim?
Ülkemize doğru özellikle son günlerde göç etmeye çalışan bir milyona yakın mülteci var. Bu kontrolsüz göç ve güç için tedbir almayayım mı? Oturduğum yerden seyredeyim mi? O zaman sana ne derler? Bu nasıl bir aymazlık?
Husûsen son on yıldır bitirmek adına oldukça önemli mesâfeler kat ettiğimiz terör mücâdelesinde hem Sûriye hem Irak’ta elbette Türkiye olarak vâr olmak zorundayım, ülkemin güvenliği için. Askerlerimi konuşlandırmak durumundayım milletimin selâmeti için.
Çok uluslu düşman güçlerine ve terör örgütlerine karşı güney sınırımızda halkımıza zarar gelmemesi adına bir güvenli bölge oluşturmak için hem Sûriye hem Irak’ta olmak zorundayım. Yoksa İran’dan Akdeniz’e kadar bizi terör koridorunda boğmak istiyorlar. Bu gerçekler bizim gözümüzün içine baka baka oluşturuldu. Ne yapalım yân, buyurun istediğinizi yapın mı deseydik? Sonra ‘böl-parçala-yut’sun adına vatan elden mi gitsin?
PKK, PYD, YPG’nin önünü, Kıbrıs’a giden yolunu kesmek için biz Sûriye’deyiz. Yine İran’ın mezhebi planlarını bozmak için biz Sûriye’deyiz. Bizim adımıza yazılan senaryoları dağıtmak için Sûriye’deyiz. Bizim için çizilen haritaları yırtıp atmak için biz Sûriye’deyiz.
Rusya, Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya, Çin hatta Yunanistan niçin oradaysa biz de onlara karşı ülkemizin bozulmaz bütünlüğünü sağlamak için oradayız. Bize kazılacak ölüm kuyusuna düşmanları koymak için Sûriye’deyiz. Bize rağmen asla sınırımızda bir söz söylenemez. Hem yumruğumuzu hem gücümüzü hem diplomasimizi konuştururuz. Haydutluğa pabuç bırakmayız. Gerekirse canımızı veririz ama topraklarımıza yan baktırtmayız. Bizim etimiz kolay yenmez. Sırtımız yere gelmez. Kahramanlık destanları yazmış şanlı bir milletiz biz.
Mustafa Akıncı gibi densizlere ortalık kalmasın diye Kıbrıs’ın güvenliği, Libya’nın selâmeti için biz Sûriye’deyiz. Askerî güç olarak varlığımız kendi sınırlarımızda ve bahsedilen şartlar olarak da tartışılamaz bile zira ülkemizin güvenliği söz konusu.
Suudî Arabistan, BAE, Mısır üçlü şer çetelerinin planlarını bozmak için, İsrâil adına düzülen yüzyılın planı Kudüs’ü İsrâil’e yamamak isteyenlere meydanı bırakmamak için her çeşit hâin tezgahları bozmak için biz Sûriye’deyiz.
Libya ile de târihî geçmiş bağlarımız var. Bilindiği üzere Libya Afrika’ya çıkış, Akdeniz’e de giriş kapısıdır. Bizi Akdeniz’de kıpırdayamaza hâle getirmek isteyenlere cevap için biz oradayız. Üzerimizde oynanmak istenen oyunları, meşum emelleri boşa çıkarmak için oradayız. Yine Akdeniz’in zengin petrol ve enerji yataklarından ülkemizin milli servetini genişletmek adına biz oradayız.
Rusya’yı dengelemek ve Akdeniz’e inmek hayallerini kursağında koymak için Sûriye’deyiz. Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi, Hazar Denizi, Basra Körfezinin selâmeti ve emniyeti ve statüsünün korunması için biz oradayız. Çabuk gelişecek oldu-bittilere izin vermeyiz. Güya sözüm ona (!) yanımızda olduğunu iddia eden Avrupa Birliği üyeleri bizi arkamızdan kalleşçe vurmasın diye biz oradayız.
Rusya, İran ve rejimin katlettiği acımasız katliamlar tekrar etmesin diye, mâsumlar ölmesin diye biz oradayız. Devletimiz sağ olsun çalışıyor. Biri Brüksel’de Nato toplantısında, biri Münih’te Güvenlik Konferansında, Başkan Pakistan’da, heyetlerin bir kısmı Moskova’da, gazetecilerimiz Bakü’de, Tahran’da mekik dokuyorlar. Rabb’im yar ve yardımcıları olsun inşaALLAH. Evet, biz Sûriye’deyiz herkes bilsin ancak gerektiğinde çıkarız.