Geçtiğimiz hafta, Selçuk Üniversitesi tarafından bir basın toplantısı düzenlendi ve Rektör Prof. Dr. Metin Aksoy bey, 1 yılın değerlendirmesini yaptı.
Tıp Fakültesi Hastanesi'nin borcunun 202 milyon olduğunu söyleyen Aksoy, bu borcun 150 milyonunun ödendiğini söyledi.
Eski dönemden kalan 7 milyon liralık elektrik, su, doğalgaz borçlarının da ödendiğini ifade etti Rektör Aksoy.
Bir de SELÇUKSEM tarafından alınan uçağın ruhsatsız olduğunu aktardı.
Bu mesele ile ilgili hem haber yaptık hem de çeşitli köşe yazıları yazdık.
**
Olayın üzerinden biraz geçmesini bekledim.
Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin beyi aradım.
Hal hatır sorduktan sonra, borç meseleleri ile ilgili kendisiyle görüşmek, bir yazı yazmak istediğimi dile getirdim.
Şahin, “Ben, bu konu ile ilgili konuşmayacaktım. Ancak siz aradığınız için sorularınızı cevaplandıracağım” dedi.
**
Bizim kimseyi yönlendirme gibi bir durumumuz yok.
Biz, gazeteciyiz.
Her iki tarafın da kendini ifade etmesine olanak tanırız.
Merhaba Gazetesi olarak farkımız bu.
Bizi bilmeyenlere, tanımayanlara buradan bunu da ifade etmiş olayım.
**
Eski Rektöre Tıp Fakültesi'nin borcunu sordum;
Şahin, “Hastaneler, sürekli borçludur. 2019 yılında hastanelerin 8 milyar lira civarında borcu vardı. Bunun 4 milyar lirası 10 büyük üniversite hastanesine aitti. Sağlık hizmetlerinin veriliş biçimiyle alakalı bu borç. Tasarrufla çözülecek iş değil. Biz de üniversite yönetimini devraldığımızda Tıp Fakültesi'nin borcu 84 milyon liraydı. Biz de borçlu devraldık ama böyle bir cümle kullanmadık” dedi.
**
Şahin, daha sonra “2019 yılında 146 milyon TL borç fatura ettik. Yönetimi devrettiğimizde 30 milyon TL'lik malzeme bıraktık. Bunlar neden söylenmiyor?” dedi.
Eski Rektör, anladığım kadarıyla bayağı dolmuştu.
İyi çalışan bir hastane için 202 milyon TL'lik borcun büyük bir borç olmadığını, bu borcun döndürülebilecek bir borç olduğunu aktardı.
**
Mustafa Şahin'in asıl söylemleri şimdi geliyor.
Şahin, şimdiki Rektör Metin Aksoy beyin talihsiz açıklamalarda bulunduğunu dile getirdi.
Ve ekledi; “Rektör beye yanlış bilgiler veriliyor” dedi.
Polemik dışında kalmaya özen gösterdiğini aktardı Mustafa Şahin.
“Ancak...” dedi ve “Tıp Fakültesi Hastanesi'nin borcunun olduğu doğru ama bu itham sebebi değil” şeklinde konuştu.
Şahin, Aksoy'un “Tıp Fakültesi Hastanesi'nin 150 milyon liralık borcunu ödedik” söylemine de değindi.
Bu borcun, üniversitenin yönetimi tarafından kapatılmasının mümkün olmadığını, borcu ödeyen kurumun ise Maliye Bakanlığı olduğunu söyledi.
**
Mustafa Şahin, 7 milyon TL'lik elektrik, su ve doğalgaz meselesi ile ilgili sorduğum soruyu da yanıtladı.
“Hocam, bu borç nasıl olur? Bir insan, önce kendi elektriğini, suyunu, doğalgazını öder” dedim.
Şahin, “Burada da rektör beye yanlış bilgi aktarılmış. Biz, faturaları zamanında ödüyorduk. Zamanı gelip de ödenmemiş bir borç bırakmadık” dedi.
**
Ruhsatsız uçak konusuna geldi mesele.
SELÇUKSEM'deki yolsuzluk iddialarını konuştuk.
Mustafa bey, “Biz, yönetimi devraldığımızda SELÇUKSEM 0 bütçeliydi. Arkadaşlarımız insan üstü bir gayretle çalıştı ve 17 milyon liralık bir ciro yaptı” dedi.
Mustafa Şahin, SELÇUKSEM'deki görevlilerin mesai dışında yürüttüğü çalışmalardan ayda 5-6 bin TL'yi geçmeyecek şekilde performans ücreti aldıklarını söyledi.
Bir de yapılan çalışmalar karşısında emek karşılığı ücret alındığını söyledi.
SELÇUKSEM dönemindeki çalışmalar sayesinde elde edilen gelirle üniversitenin farklı birimlerinin borçlarının ödendiğini de kaydetti.
SELÇUKSEM'de kendi döneminde yüksek ücret alan kimsenin olmadığını söyledi Mustafa Şahin bey.
Şahin, bir de şöyle bir soru yöneltti: “SELÇUKSEM, bizim dönemimizde gelir elde ediyordu. Buna rağmen bugün 'Oradaki görevli akademisyenlere neden ücret verildi?' sorusu soruluyorsa ben de sorayım; gelir getirmediği halde bugün neden SELÇUKSEM'de bu işleyiş devam ettiriliyor? Yanlışsa neden ücret bugün de gelir olmadığı halde veriliyor?”
**
Son olarak, eski Rektör Mustafa Şahin bey, uçak meselesinde de Rektör Aksoy'un yanlış bilgilendirildiğini belirtti.
Şahin, “Ruhsatı olmayan bir uçak 3. Ana jet Üs Komutanlığı'na nasıl inebilir?” dedi.
Mustafa Şahin, “Bir rektör, bu konuların hepsine hakim olamayabilir ama doğru da bilgilendirilir” dedi.
**
Özetle
Selçuk Üniversitesi ile ilgili akıllardaki soru işaretleri artıyor.
Kim doğru söylüyor?
Kim, yanlış yönlendiriliyor?
Eğer durum Mustafa Şahin beyin dediği gibiyse, Rektör Metin Aksoy bey neden bunları söyledi?
Eğer değilse Şahin niye böyle konuştu?
Ortada bir problem olduğu doğru.
Süreci takip edeceğiz.
Kalın sağlıcakla.