MEHMET AKİF SÜTÇÜ
YABANCI ÖĞRENCİ SAYISI ARTIYOR
5 üniversitesi ile öğrenci şehrine haline gelen Konya'da yabancı öğrenci sayısında da artış yaşanıyor. 2010 yılına kadar maksimum 900 olan öğrenci sayısı 2015 yılı itibari ile 3 bini geçti. Önümüzdeki yıllarda bu sayının artması bekleniyor. Dernekler ve sivil toplum kuruluşları da yabancı öğrencilere misafir edebilmek için alt yapısını güçlendiriyor.
NEDEN KONYA'YI TERCİH EDİYORLAR?
Mevlana Uluslararası Öğrenci Derneği (MISA) Başkanı Murat Arslan, öğrencilerin Konya'ya geliş süreci, yaşadıkları sorunlar, Konya'nın en çok tercih edilen şehirler arasında olmasının nedeni hakkında bilgi vermek üzere gazetemize röportaj verdi. Öğrencilerin muhafazakar bir şehir olmasından dolayı Konya'yı tercih ettiğini belirten Arslan, öğrencilerin Konya ile ilgili düşüncelerinin hep olumlu olduğunu söyledi.
*İlk olarak derneğiniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
-Derneğimiz 2010 yılı Nisan ayında kuruldu. İstanbul merkezli kurulmuş bir derneğimiz. Konya'da 2010 yılında yabancı öğrenci sayısının 900'e yaklaşmasıyla birlikte kurumsal bir yapı kazandık. Ardından aynı yıl içerisinde Mevlana Uluslararası Öğrenci Derneğini kurduk. Konya'nın simgesi olan Mevlana ismiyle kuruldu.
*Mevlana Uluslararası Öğrenci Derneği deyince aklımıza ne geliyor? Derneğinizin kuruluş amacından bahseder misiniz?
-Konya'ya gelmiş Uluslar arası öğrencilere hizmet etmek, onlara ev sahipliği yapmak, ensar-muhacir kardeşliği yapmak, onlara yabancı değil misafir gibi ağırlamayı amaçlıyoruz. Turgut Özal döneminde Uluslar arası öğrenciler Türkiye'ye getirilmeye başlanmış. Bu öğrencilerin kaç tanesi geldi? Kaç tanesi mezun oldu? Kaç tanesi geldikten sonra ne iş yaptı? Bunlara dair net bilgiler yok. Özellikle öğrencilerin bu süreçte sahipsizlikten ve kendileriyle ilgilenen bir kurum olmadığından takip edilememiş. Sonuç olarak öğrenciler muhatap bulmakta sıkıntı yaşamışlar. Birçoğu da okulunu bitirmeden ülkesine geri dönmüş. 2010 yılında Türkiye Yurt Dışı Akraba Toplulukları adı altında devlet bir kurum kurdu. Bu birimin içerisinde Uluslar arası Öğrenciler Daire Başkanlığı kuruldu. Bunun sonucunda da öğrenciler muhatap bulmaya başladı. Bu noktada öğrencilerin evlerinde, yurtlarında ve okullarında ne gibi problemler yaşıyorlarsa bunları tespit edip resmi kanallara ileten sivil toplum kuruluşu oluyoruz. Çünkü öğrenciler bireysel olarak bir kurumu gittiklerinde çok fazla dikkate alınmıyor.
*Öğrenciler Konya ve derneğiniz hakkında ne düşünüyor?
-Buraya gelen öğrencilerin çoğunluğu Müslüman ülkelerden geliyor. Amerika ve İngiltere gibi çok parası olup da okuyan öğrenciler değil bu çocuklar. Birçoğu kendi imkanı ile geliyor. Bir kısmı da devletin bursuyla geliyor. Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerden öğrenciler geliyor. Bu ülkelerin birçoğu da Müslüman ülkeler. Bu çocuklar Konya'yı özellikle de muhafazakar bir şehir olmasından dolayı çok seviyor. Konya'ya geldiklerinde buradan ayrılmak istemiyorlar. Lisansı burada okuduktan sonra yüksek lisansı da yapmak istiyorlar. Başka bir şehir olsa bile oraya gitmek istemiyorlar. Öğrenciler genellikle Konya'yı seviyor. Konya halkında da şikayetleri yok. Elbette toplumun içerisinde nadiren iyi davranışı olmayan olumsuz kişilerle karşılaşabiliyorlar ama bunları da diğer insanlar tanıdıkları için ve iyi insanlarında olduğunu bildikleri için bunu Konya üzerinden genellemiyorlar. Konya'yı ve Konya halkını seviyorlar. Konya'da şu an 3 bin öğrenci okuyor ve tamamına ulaşabilmiş değiliz. Buraya gelen bütün öğrencilere yardımcı olmak istiyoruz. Sadece maddi olarak yardım etmiyoruz. Eğitimlerinde, tezinde, resmi işlerinde, rehberlik danışmanlıklarında yardımcı oluyoruz.
*Öğrencilere nasıl ulaşıyorsunuz?
-Erasmus gibi değişim programları 6 ya da 1 yıl gibi süreyi kapsıyor. Bizim öğrencilerimizin geneli erasmus öğrencileri değil. Bizim öğrencilerin yüzde 10'u Türkiye'nin burs verdiği öğrenciler. Yüzde 10 civarında da Diyanetin getirdiği öğrenciler var. Yüze 80'i de kendi imkanı ile gelip Konya'da okumak isteyen öğrenciler. Son 10 yıla baktığımızda öğrenci sayısı büyük oranda arttığını gördük. Özellikle de son 5 yılda çok daha fazla bir artış var. 2010 yılında Uluslar arası öğrenci sayısı 26 bindi. Şimdi ise 90 bine çıktı. Konya'da 2010'da 2010'da 900 olan öğrenci sayısı şimdi 3 bini geçti. Son 5 yılda 3 kat arttı ve önümüzdeki 5 yılda da bir bu kadar daha artmasını bekliyoruz. Bunun için de altyapıyı hazırlamamız gerekiyor. Öğrencileri biz öğrenci kanalı ile ulaşıyoruz. Bize gelen öğrencilerin tavsiyeleri ile bize başvuruyorlar. Yine üniversitelerle görüşüp onlarla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Necmettin Erbakan Üniversitesi'nde bağlantılara geçiyoruz. Öğrenciler buradaki faaliyetleri görüp beğendiği için diğer arkadaşlarını da getiriyor.
*Eğitimini tamamlayan öğrenciler Konya'da kalmak istiyorlar mı?
-Bir kısmı kalmak istiyor ama çoğu burada eğitimini alıp ülkesine hizmet etmek için geri dönüyor. Memleketleri çok kötü durumda olanlar güvenlik gibi nedenlerden dolayı Türkiye'de kalmak istiyorlar. Bu oran sadece yüzde 20'dir. Yurt dışında babası öğretmen olan öğrenci 200 dolar alıyor. Yani bir öğretmen maaşı 200 dolar. Türki Cumhuriyetlerde Babası bu maaşı alan bir öğrencinin Türkiye'de geçinebilmesi çok zor. Orada 200 dolar bir aileye yeterken Türkiye'de bir öğrenciye yetmiyor. Bundan dolayı öğrenciler geri dönüyorlar. Bir taraftan beyin göçü olarak düşünebilir ama ezilen İslam coğrafyasıdır. Bu beyinler eğer Türkiye'de kalırsa kendi ülkelerinin atağa geçmesi çok zor. Çünkü bunu bir İslam bütünü ele almak lazım. Bizim Türkiye'deki kuruluşlar birçok ülkeye yardım götürüyor. Bazı ülkeler yardıma ihtiyaç duymayacak kadar zengin ülkeler. Ancak bazı güçlerden dolayı kendi ürünlerini işleyemiyorlar ve sömürü altındalar. Bizim amacımız bu öğrencileri kendi ülkelerini kazandırmak. Bizim amacımız İslam ülkeleri arasında sıkı bir bağ kurmak. Bizim kültürümüzde sömürmek gibi bir şey yok.
*Öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları en önemli sorunları neler?
-Bu öğrencilerin en büyük sorunları SGK idi. GSS'den dolayı aylık 90 lira ödemeleri gerekiyordu. Çocuklar bundan dolayı borçlu duruma düştüler. Fedarasyonumuz kanalıyla bakanlıklara bu konuyu ilettik. Kısmen çözüldü ama hala tam olarak çözülemedi. Şimdiki sıkıntımız ise öğrencilerin ilk geldiği sene 5 ay içerisinde sigortalı olması gerekiyor. Eğer sigortalı olmazsa özel sağlık sigortası yapmak zorunda. Bunun için de yine para vermesi gerekiyor. Öğrencilerin Türkiye'de çalışma izni yoktu. Amerika ve İngiltere dünyadaki en fazla öğrenci potansiyeline sahip ülkeler olarak öne çıkıyor. 1 milyon rakamlarında öğrenciye sahipler. Amerika'da öğrenciler bütün iş kollarında çalışma imkanı yakalıyor. Ancak bizim böyle bir imkanımız yok. Geçen yıl Nisan ayı itibari ile öğrencilere haftada 28 saat çalışma izni verildi. Bu da verilen önemli bir gelişme oldu. Öğrenciler iş buluyordu ama kurumsal firmalar sigortasız çalıştırmıyorlar. Öğrenciler dil bildiği için şirketlerin ihtiyacı var ama izin olmadığı için çalıştıramıyor. Bu iznin gelmesiyle birlikte part time şeklinde öğrenciler çalışabiliyor.
*Öğrencilerin uyum süreci nasıl gelişiyor?
-En basit örneği biz öğrencilere sürekli yabancı öğrenci diyorduk. Mevzuatta bile bu şekilde geçiyor. Artık bu kavramı biz değiştirerek Uluslar arası öğrenci ya da misafir öğrenci diyoruz. Bu bile öğrencilere karşı sıcaklığı geliştiriyor. Afrikalı öğrencileri ayırt edebiliyoruz ama bize benzeyen çok öğrenci var. Konya'ya 90 farklı ülkeden öğrenci geliyor. Bu çocuklar mülteci değil ve eğitim için geldiler. Onlara öğrenci gibi bakmalıyız. Onlar gönüllü medeniyet elçisi olacak. Gidilen bir yerde olumlu ve olumsuz hatıralar bize yol gösterir. Konya'dan olumlu hatıralar ile dönmeleri gerekiyor. İnşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz.
*Öğrenciler barınma ihtiyacını nasıl karşılıyor?
-Burslu gelenler devlet yurdunda kalıyor. Evli olan öğrencilerimiz var. Bunlar da evde yaşıyor. Kendi imkanıyla gelen öğrenciler arkadaşlarıyla ev tutuyor. Biz de talep edenlere eşya yardımı yapıyoruz. Farklı vakıflarda kalan öğrenciler var. Yurt açmayı düşünüyorduk. Onun yerine 20-30 öğrenci kapasiteli evler tutmaya karar verdik. Eve çıkan öğrencilere destek oluyoruz ama kendi himayemiz altına alırsak çok daha sağlıklı ve düzenli olur. İnşallah bize bağlı evler olacak. Belli katını misafirhane olarak açacağız.
*Son olarak neler eklemek istersiniz?
-Bizim öğrencileri halk ile kaynaştırmak gibi bir gayemiz var. Çünkü biz bir milletiz diyoruz. Adem'in çocuklarıyız diyoruz. Müslüman olanlar bizi kardeşimiz diğer dinlerden olanlar da bizim misafirimiz. Bizim herkese kapımız açık. Diğer dinden olanları biz Müslüman yapmak için baskı kurmayız. İslam'ı öğrenmek isteyen olan öğrencilerimize yardımcı oluruz. Müslüman olmayan öğrencilerin çekinmesine gerek yok. Biz Müslümanız ve İslami kimliğimiz ile çalışma yapıyoruz. Biz o gençleri dinlerinden dolayı ayrım yapmayız. Öğrencilerin bundan dolayı çekinceleri oluyor. Onlar da eğitim çalışmalarımızdan yararlanabilir. Biz bir yerde sömürge kuralım. Onları Türkleştirelim gibi bir yaklaşımımız yok. Ümmet bakış açısına doğru bir davranış değil. Burada öğrencilerin ümmet bilinci mezun olması bizim en büyük başarımız olur. Öğrencilerin bu çatı altında birleşmesi gerekiyor. Dışarıda tanışmaları çok zor. Bir faaliyet yapıyoruz ve onlarca ülkeden öğrenci bir araya geliyor. Afrikalı öğrenci ile Balkanlardaki öğrenci arasında bu şekilde kaynaşma sağlanıyor. Biz ısrarla Müslümanlar arasında kardeşliği geliştirmeyi amaçlıyoruz. Konya halkından bu öğrencilere burs desteği yapmasını istiyoruz.
Murat Arslan kimdir?
1981 yılında Mersin'de doğan Murat Arslan, ortaokul ve lise öğrenimini tamamladıktan sonra 1999 yılında dershaneye gitmek için Konya'ya geldi. 2001 yılında da üniversiteyi kazanarak İstanbul Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünü bitirdi. 2004 yılında Konya'nın Emirgazi ilçesine öğretmen olarak atandı. 2010 yılına kadar orada çalıştıktan sonra Konya merkeze tayini çıkarak dernek çalışmalarına başladı. Arslan, evli ve 4 çocuk babasıdır.