Ağır ekonomik bir krizin içinde insanımızın kılı kırk yararak yaşamaya çalıştığı şu günlerde bazı tepeden atanmış bürokratların debbede, zevkü sefa içinde, milletin sırtından hobi sahibi olmalarını anlamayı bir tarafa bırakın bunlarla aynı havayı solumayı bile kendimize zül addediyoruz…
Her gün öyle absürt şeyle duyuyor ve dinliyoruz ki…
*
Konya gibi bir yerde gençlerin işsizlikten, emeklinin geçim sıkıntısından, esnafın işlerin kesatlığından dert yandığı bir dönemde “Bıyığına” özel berber(!) tutan bir kutsal atanmışımız var desem…
Bu mübarek ağzını açtığında Medine Müftüsü ’ne parmak ısırtır desem…
*
Şu köşede kahvehane dedikodusu yapacak değiliz ama özel kalem hanımefendiyle birlikte yönettiği(!) kurumu yaptığı icraatları, şahsi harcamalarını denetleyen “Mübarek ne yapıyorsun?” diyecek bir tek ferasetli siyasetçimiz kalmadı mı?
*
Zat-ı Şahanenin onca makam odası dururken, milyonlarca lira devletin kasasından para harcayarak, duşlu, dinlenme odalı, parmak izli(!) bilmem ne halılı ne abajurlu saray yavrusu makam odası yaptırmasına “Birader hayırdır sen ne yapıyorsun?” diyecek bir kimse şu şehirde çıkmaz…
Yazık…
*
Hiç mi bir Allah’ın kulu bunların harcamalarını araştırıp, “Yahu ayıp bu kadar olmaz kardeşim” diyecek bir vicdan sahibi Müslüman idareci kalamadı mı bu şehirde…
Dünya’da tek derdi bıyığının duruşu ve ceketlerinin rengi olan bir ismi ahir vaktinde gezsin, eğlensin, pahalı hobilerini vatandaşın sırtından gerçekleştirsin diye Üniversiteye rektör atamanın izahı nedir?
*
Bir de bu makam odalarının arkasına konulan banyoya- duşa(!) milletçe ayar oluyoruz... Niye lazım olur ki evi aynı şehirde olan masa başı çalışan ada, odasının arkasına niye banyo yaptırır anlamakta güçlük çekiyoruz…
Kendimize şu soruları soruyoruz;
1.) Biz bunları çekmekle mükellef miyiz?
2.) Bunları yukarısı bize sayı ile mi veriyor?
3.) Siyasetin avutamadığını, neden ballı kadrolarla bu fukara milletin sırtından sürekli avutturuyorlar?
*
*
Şaşırmaya yorulduk…
Ama devam edeceğiz; Köy değneksiz değil…
------
“5”
Toplumun büyük bir bölümünün anti deprasan kullandığı şu dönemde, Konya’da ilaç kullanan hasta sayısını 300 bine ulaştığı ifade ediliyor…
Peki ruh sağlığınızın bozulduğunu anlayacağınız o önemli 5 belirti nedir?
Sabahları mutsuz uyanıyorsa,
Eskiye göre verdiği tepkilerin üstünde tepkiler veriyorsa,
Gereğinden fazla gülüp ağlıyorsa
Eskisine göre çok daha fazla sinirleniyorsa,
Duygu ve düşünceler kontrol dışına çıktıysa
Bu işaretler ruh sağlığımızın kritik olduğunu gösterir. Bir besmele çekin abdest alın Cenab-ı Hakka iltica edin, ruhunuzu hafifletin... Düzelme yoksa bir uzmana başvurun.
------
DERVİŞE SORMUŞLAR;
Nasıl isteyelim?
“Bir şey istersen insandan isteme,
Verse minnettir,
Vermese zillettir...
Sen Allah'tan iste,
Verse nimettir,
Vermese hikmettir...”
----
FIKRAYLA
Fıkra bu ya;
Bektaşi’nin biri II.Mahmut devrinde bir Vezirin konağına yemeğe davet edilir…
Sofra kurulur yenilir içilir…
Bektaşi sofrada ki birbirinden enfes ve hiç görmediği yiyeceklere bir göz attıktan sonra Vezire sorar:
-Evlat bu debdebe senin eserin mi, yoksa babadan mı kalma?
Vezir gülümseyerek cevap verir;
-Babadan kalma erenler…
Bektaşi lafı gediğine yerleştirir;
-Belli, senin yiyeceğin halt değil bu”
Aynı fıkrada ki gibi bugünde etrafımızda ki yenilene içilene, etrafa saçılana Bektaşi Dedesi gibi bakıyoruz… Bu debbede içinde yaşayanların dünlerine şahit olduğumuz için, bugün kurdukları bu sofranın(!) tek başlarına yiyecekleri halt olmadığına kanaat getiriyoruz…
FOTOĞRAFLA
PANKOBİRLİK Genel Kurulu Ankara’da yapıldı. 21 yıl boyunca Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapan Recep Konuk, Konya Pancar Ekicileri Birliği Başkanlığının ardından PANKOBİRLİK’te ki makamını da Ramazan Erkoyuncu ’ya devretti. Seyit Koyuncu ile başlayan, Recep Konuk ile 21 yıl süren Çumralıların, şekerde ki iktidarı Erkoyuncu ile devam ediyor.
----------
HADİSLE
“Kim işlediği hayrı şöhret kazanmak için halka duyurursa, Allah onun gizli işlerini duyurur. Kim de işlediği hayrı halkın takdirini kazanmak için başkalarına gösterirse, Allah da onun riyakârlığını açığa vurur. “