Suyabatmaz, dernek hakkında bilgi verdi. Bisikletliler Derneği’nin, modern anlamda, gelişmiş ülkelerde ciddi olarak teşvik edilen bisikletli yaşamın Türkiye’de de gelişmesi için ciddi anlamda mücadele eden bir dernek olduğunu belirten Suyabatmaz, bu konuda alt yapı, kent merkezlerine ulaşıma odaklı bisiklet yollarının, park sistemlerinin yapılması ve bisikletin toplu taşım entegrasyonunun içinde yer alması konusunda yerel yönetimlere, şirketlere rehberlik yaptıklarını ifade etti. Suyabatmaz, bu konuda çok önemli mesafeler katettiklerini dile getirdi.
Bisikletli yaşama yönelik projelerin Avrupa’da, gelişmiş ülkelerde desteklenmesinin birinci nedeninin karbon salınımını azaltmak, kentteki hava kalitesini yüksek tutmak ve insan sağlığını geliştirmek olduğunu ifade eden Suyabatmaz, bu gerekçelerin dışında ekonomik olmasının ve tasarruf sağlamasının da önemli bir etken olduğunu söyledi. Bisikletin günlük yaşam içinde kullanımının artmasının hem petrol tasarrufu, hem de kişisel tasarruf sağladığını ve insanların yaşam kalitelerini yükselttiğini vurgulayan Suyabatmaz, şunları kaydetti:
“Bisiklet, çok yönlü faydası olan bir araç. Bisikletle ulaşımın artması, spor tesisi ihtiyacını da ulaşım ihtiyacını da yatırım ihtiyacını da sağlık giderlerini de azaltıyor. Türkiye’ye toplamda büyük bir tasarruf sağlıyor. Kişilerin yaptığı tasarruf da cabası. İşte bu doğrultuda pek çok çalışma yapıyoruz. Bu konuda İzmir’de yaptığımız örnek bir proje var. ‘Haydi Okula Bisikletle’ kampanyasına Birleşmiş Milletler’in Küresel Isınmaya Karşı Çevre Fonu destek oluyor. Onun dışında Avrupa Bisikletliler Federasyonu üyesiyiz. AB’den de destek alıyoruz.
Alternatif turizmde önemli bir yer tutan bisiklet turizminin gelişmesi için Avrupa’da, ABD’de önemli çalışmalar başladı. Biz de bu konuda önemli adımlar attık. Türkiye’ye iki koldan Avrupa Bisiklet turizm yol ağı giriyor. Bunun ‘olurunu’ Avrupa başkanımızdan geçen ay aldık. Bu 66 bin kilometrelik turizm ağını, Avrupa’da 10 milyon turist kullanıyor. Bunun, Karadeniz ve Akdeniz hatlarıyla Türkiye’ye de girişini sağlayacağız. Bunun dışında da yine dernek olarak yaptığımız önemli çalışma; Dünya Bisiklet Şehirleri diye bir kongre vardır. Bunun 2013’te Türkiye’de olması için ‘ön oluru’ aldık. Bunlar Türkiye’de bisikletin gelişimi için gerekli, geri kalmışlığı kapatmak için önemli adımlar.”
AB üyesi ülkelerde bisiklet kullanımı artırmak amacıyla çok ciddi teşvikler uygulandığını ifade eden Suyabatmaz, bazı ülkelerde işine bisikletle gidene kilometre başına 0.50 avroluk teşvik uygulandığını, bazı ülkelerde bisiklet satın alınırken çevre fonları desteğiyle yüzde 30’unu devletin ödediğini, bazı ülkelerde de KDV’lerin sıfırlandığını belirtti. Suyabatmaz, çok yönlü faydaları nedeniyle New York’ta 650, Paris’te 400, Sydney’de de 200 kilometre bisiklet yolunun yapıldığını kaydederek, “Yani her türlü tedbir ve teşvik uygulanıyor. Paris belediyesi metro istasyonlarının çıkışlarına, sokak başlarına kredi kartıyla kiraladığınız bisikletler koymuş. Sonuçta toplum sağlığı çevre sağlığı ve dünyanın sağlığı karbon salımını azaltmak amaçlanıyor” diye konuştu.
FİZİKİ ŞARTLAR, HAVA KOŞULLARI ÖNEMLİ AMA
Dünyada bisiklet kullanımının günlük hayatta çok yoğun olduğu ülkelere bakıldığında Özellikle Avrupa ve ABD’nin bu konuda çok gelişmiş durumda olduğunu yineleyen Suyabatmaz, şöyle konuştu: “Avrupa’da bu alanda daha yoğun gelişmişliğin olduğu ülkeler ise Kuzey Avrupa ülkeleri İsveç, Finlandiya, Danimarka. Bunlar bize göre 10 kat daha soğuk ve zengin ülkeler olmasına rağmen bisiklet kullanımı çok yaygın. Bir örnek verirsek, Ericsson firmasının yüzde 70’i işe bisikletle gidip geliyor. 35 bin dolar milli geliri olan bir ülkede ekonomik olarak bisiklete binmeye hiç ihtiyaçları yokken, önce kendi sağlıkları için bisiklete biniyorlar. Ekolojik ulaşım yani bisiklet, doğal, sağlıklı, ekonomik. Bunu tekrar keşfeden ABD, Avrupa gibi bizim de bunu tekrar keşfedebilmemiz için bilinçlenmemiz lazım. Bunu sağlamak için de biz öncü olduk, rehber olduk.
Bisikletli yaşama yönelik projelerin Avrupa’da, gelişmiş ülkelerde desteklenmesinin birinci nedeninin karbon salınımını azaltmak, kentteki hava kalitesini yüksek tutmak ve insan sağlığını geliştirmek olduğunu ifade eden Suyabatmaz, bu gerekçelerin dışında ekonomik olmasının ve tasarruf sağlamasının da önemli bir etken olduğunu söyledi. Bisikletin günlük yaşam içinde kullanımının artmasının hem petrol tasarrufu, hem de kişisel tasarruf sağladığını ve insanların yaşam kalitelerini yükselttiğini vurgulayan Suyabatmaz, şunları kaydetti:
“Bisiklet, çok yönlü faydası olan bir araç. Bisikletle ulaşımın artması, spor tesisi ihtiyacını da ulaşım ihtiyacını da yatırım ihtiyacını da sağlık giderlerini de azaltıyor. Türkiye’ye toplamda büyük bir tasarruf sağlıyor. Kişilerin yaptığı tasarruf da cabası. İşte bu doğrultuda pek çok çalışma yapıyoruz. Bu konuda İzmir’de yaptığımız örnek bir proje var. ‘Haydi Okula Bisikletle’ kampanyasına Birleşmiş Milletler’in Küresel Isınmaya Karşı Çevre Fonu destek oluyor. Onun dışında Avrupa Bisikletliler Federasyonu üyesiyiz. AB’den de destek alıyoruz.
Alternatif turizmde önemli bir yer tutan bisiklet turizminin gelişmesi için Avrupa’da, ABD’de önemli çalışmalar başladı. Biz de bu konuda önemli adımlar attık. Türkiye’ye iki koldan Avrupa Bisiklet turizm yol ağı giriyor. Bunun ‘olurunu’ Avrupa başkanımızdan geçen ay aldık. Bu 66 bin kilometrelik turizm ağını, Avrupa’da 10 milyon turist kullanıyor. Bunun, Karadeniz ve Akdeniz hatlarıyla Türkiye’ye de girişini sağlayacağız. Bunun dışında da yine dernek olarak yaptığımız önemli çalışma; Dünya Bisiklet Şehirleri diye bir kongre vardır. Bunun 2013’te Türkiye’de olması için ‘ön oluru’ aldık. Bunlar Türkiye’de bisikletin gelişimi için gerekli, geri kalmışlığı kapatmak için önemli adımlar.”
AB üyesi ülkelerde bisiklet kullanımı artırmak amacıyla çok ciddi teşvikler uygulandığını ifade eden Suyabatmaz, bazı ülkelerde işine bisikletle gidene kilometre başına 0.50 avroluk teşvik uygulandığını, bazı ülkelerde bisiklet satın alınırken çevre fonları desteğiyle yüzde 30’unu devletin ödediğini, bazı ülkelerde de KDV’lerin sıfırlandığını belirtti. Suyabatmaz, çok yönlü faydaları nedeniyle New York’ta 650, Paris’te 400, Sydney’de de 200 kilometre bisiklet yolunun yapıldığını kaydederek, “Yani her türlü tedbir ve teşvik uygulanıyor. Paris belediyesi metro istasyonlarının çıkışlarına, sokak başlarına kredi kartıyla kiraladığınız bisikletler koymuş. Sonuçta toplum sağlığı çevre sağlığı ve dünyanın sağlığı karbon salımını azaltmak amaçlanıyor” diye konuştu.
FİZİKİ ŞARTLAR, HAVA KOŞULLARI ÖNEMLİ AMA
Dünyada bisiklet kullanımının günlük hayatta çok yoğun olduğu ülkelere bakıldığında Özellikle Avrupa ve ABD’nin bu konuda çok gelişmiş durumda olduğunu yineleyen Suyabatmaz, şöyle konuştu: “Avrupa’da bu alanda daha yoğun gelişmişliğin olduğu ülkeler ise Kuzey Avrupa ülkeleri İsveç, Finlandiya, Danimarka. Bunlar bize göre 10 kat daha soğuk ve zengin ülkeler olmasına rağmen bisiklet kullanımı çok yaygın. Bir örnek verirsek, Ericsson firmasının yüzde 70’i işe bisikletle gidip geliyor. 35 bin dolar milli geliri olan bir ülkede ekonomik olarak bisiklete binmeye hiç ihtiyaçları yokken, önce kendi sağlıkları için bisiklete biniyorlar. Ekolojik ulaşım yani bisiklet, doğal, sağlıklı, ekonomik. Bunu tekrar keşfeden ABD, Avrupa gibi bizim de bunu tekrar keşfedebilmemiz için bilinçlenmemiz lazım. Bunu sağlamak için de biz öncü olduk, rehber olduk.