Bir umut daha doğdu

Küçük çocuğun ailesi ve doktorlarından alınan bilgiye göre, yaklaşık 8 yıl önce evlenen Hilal (24) ve amcasının oğlu Bilal Höl (25) çiftinin 3 çocukları dünyaya geldi. 
Ailenin çocuklarından 5 yaşındaki Lütfi Höl'e, doğduktan bir süre sonra götürüldüğü hastanede ağır bağışıklık sistemi hastalığı teşhisi konuldu. Ancak küçük Lütfi'nin imkansızlıklar nedeniyle bir türlü tedavisine başlanılamadı. 
Yakınlarından bulduğu borç parayla Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine başvuran Höl çifti, burada devletin ve doktorların desteğiyle çocuklarının tedavisine başlayabildi. 
İlik naklinin şart olduğunu öğrenen Höl çifti, kardeşten yapılan ilik naklinin daha sağlam ve uygun olduğunu öğrendikten sonra üçüncü çocukları iki yıl önce Rahim'i dünyaya getirdi ancak yapılan tahlillerde doku uyumu sağlanamadı. 
Lütfi'nin doku grubu haritası ilgili yerlere gönderildi. Yurt dışında bulunan uygun iliği maddi imkansızlıklar nedeniyle değerlendiremeyen Höl çifti, ikinci kez Almanya'da bulunan uygun kordon kanını Türkiye'ye getiremeyince yaptığı açıklamayla, gazete ve televizyonlar aracılığıyla hayırseverlere çağrıda bulundu. 
Yardımseverlerin desteğiyle Lütfi Höl için getirilen kordon kanındaki hücre sayısı bu seferde yeterli olmayınca küçük çocuğun vücuduna uyum sağlamadı. 
Tekrar başlatılan tarama sonucunda Lütfi'ye üçüncü kez yurt dışından umut doğdu. Ancak gerekli kök hücrenin getirilmesi için gereken paranın biran önce bulunması gerekiyor. 
DEVLET KARŞILIYOR AMA...- 
Baba Bilal Höl yaptığı açıklamada, oğlu Lütfi'ye üçüncü kez yurt dışından umut doğduğunu söyledi. 
Kök hücrenin getirilebilmesi için yaklaşık 20 bin lira civarında paraya ihtiyaçları olduğunu belirten Höl, ''Parayı devlet karşılıyor. Ancak çok fazla prosedür var. Kök hücre getirildikten sonra devletten parayı alabiliyoruz. Bizim ise bunu bekleyecek zamanımız yok. Biz iliğin biran önce getirilmesi için çaba gösteriyoruz. Biz kimseden dilenmiyoruz. Sadece evladımızın yaşamasını istiyoruz. İlaç tedavisiyle ayakta duran oğlumun yaşaması için elimden gelen herşeyi yaparım'' dedi. 
Baba Höl, nakil gerçekleştikten sonra devletten alacakları parayı, istenmesi halinde yardımda bulunan kişi veya kurumlara verebileceklerini sözlerine ekledi. 
Anne Höl, ise oğlunun yaşamının büyük bir bölümünü hastanede geçirdiğini, artık beyaz önlüklü birini gördüğünde hemen ağlamaya başladığını bildirdi. 
Önceleri serumu, ilaçları, iğneleri bir oyun gibi gören oğlunun zamanla herşeyin farkına vardığını anlatan Höl, ''Oğlum küçükken acılarını sadece ağlayarak gösterebiliyordu. Şimdi ise 'anne canım çok yanıyor' diyerek ağlıyor. Buna bir anne yüreği nasıl dayanabilir? Çok şey istemiyorum. Tek isteğim oğlumun yaşayabilmesi. Hiçbirşeyde gözüm yok.'' diye konuştu. 
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Pediatrik Hematoloji Bölüm Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümran Çalışkan da, ağır bağışıklık sistemi hastası olan küçük çocuğa ilik nakli yapılmak zorunda olduğunu, ilik nakli yapılmadan kurtulan hasta olmadığına dikkat çekti. 
Prof. Dr. Çalışkan, doku grubu haritası gönderilen küçük çocuğa yapılan ilik taramasında Almanya'dan uygun kök hücrenin bulunduğunu, ailenin gerekli işlemlerin ardından Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine giderek nakilin gerçekleştirileceğini kaydetti.