Yazımızın başında bir seçim daha bitti dedik ama bu düşünce YSK’nın bu seçimi bir önceki seçimde olduğu gibi günler sonrasında iptal etmeyeceği düşüncesi ile söylenmiştir.
İstanbul’da yenilenen büyükşehir seçimleri siyasetçilerin elbirliği ile oluşturdukları kardeşlik(!) ortamı nedeniyle şimdiye kadar olan seçimlerden çok farklı bir havada yapıldı.
Bu haliyle de ister iktidar partisinin adayı isterse de muhalefet partisinin adayı kazanmış olursa olsun uzun yıllar unutulmayacak ve elbette unutulmayacak sonuçlar doğuracak.
Biz bu sonuçlardan devlet ve millet hayatında etkili olacakların hesabını gelecek zamanlara bırakarak insanlar ile siyaset arenasındaki olacak etkilerini gündeme getirmek istiyoruz.
Önce yerelden başlayalım.
Şimdiye kadar yapılan seçimlerde İstanbul Belediye Başkanları diğer şehirlere gider siyasi faaliyetlerde bulunur ve bu durum bütün partiler arasında normal karşılanırdı.
23 Haziran seçimlerinde tersi oldu bu defa.
Konya’mızda belediyeye işi düşenler işleri konusunda belediye başkanları ile görüşmek istediklerinde bazı belediyelerde başkanların seçim nedeniyle günlerce İstanbul’da oldukları cevabını aldılar.
Hakikaten Konya’dan destek için giden belediye başkanlarının kazanma veya kaybetme açısından bir katkısı olmuş mudur İstanbul seçimine?
Yerelden devam edelim.
Belediye başkanlığı seçimi İstanbul’da yapılıyor olmasına rağmen Konya’da yapılıyormuşçasına afişler yer aldı panolarda ilk defa.
Bunları gördükçe gelecek seçim için şimdiden farklı hayaller kurabilirsiniz.
Yerelde sözünü edeceğimiz üçüncü husus İstanbul seçimi için kendilerini görevli zanneden işçisinden memuruna esnafından üniversite hocasına kadar herkesin adına sosyal medya denen platformlarda boy göstermesidir.
Her fırsatta eskilere dayalı tanışıklıklar sebebiyle yapma etme denilerek ikaz edilmelerine rağmen adına trol denen paralı kurşun askerlerin sahte isim ve hesaplarla ve yalan yanlış sözler ve resimlerle yaptıkları bildirimleri hiçbir araştırma ve tetkike ihtiyaç duymadan aynen paylaşmalarıdır.
Bu kişilerin aktif bir siyasi görevleri olmadığı halde kendilerini bu derece helak edercesine rakip siyasi partiler ile adaylarına cihad ilan etmeleri şimdiye kadar yaşanmış bir olay değildi bu kişiler açısından.
Zaman zaman bu kişiler hakkında görev beklentileri var iddiaları gündeme gelse de gerçeğin böyle olmadığı aşikârdır.
İstanbul seçimleri ile ilgili olarak Konya dışında olmasına karşın ilk defa şahit olduğumuz siyasi destek anlamına gelen paylaşımlara gelince ilk sırayı MHP genel başkanının mitili İstanbul’a sermesi olayıdır.
Aralarında bir ittifak var olsa da mahalli bir seçimde ilk defa kendi adayı dışında bir aday için yapılan hareket olarak yerini aldı.
Seçim meydanlarında hem şimdiki ortağı olan siyasi rakibine hem de seçimden 48 saat öncesinde açıklanan mektubu nedeniyle yumuşak sözler sarf ettiği pkk elebaşısına idamı hatırlatacak şekilde ip attıktan sonra bugünkü duruma gelmesi hayli yadırgandı ve siyasette gündeme geldiği. Şekliyle “NEREDEN NEREYE?” denilmesine bile sebep oldu.
Bu olay henüz tam siyasi sonuçlarını göstermemişti ki bu defa ekranların renkli simalarından olan iki hocadan iktidar adayına destek, rakip gördükleri particik diye küçümsedikleri siyasi partinin adayına ise köstek anlamına gelen açıklamalar geldi.
Hem de seçimin son haftasında iktidar partisinin belediye başkan adayının kendi parti yetkililerince aleni olarak küçük görülen bu partinin genel başkanı ve adayı başta olmak üzere her kademesindeki insanlardan özür dilemiş olmasına rağmen.
Hatta bu özür dileme bekledikleri etkiyi oluşturmamış olacak ki bu defa yine iktidar partisi yetkililerince binası yok diyerek küçümsenen parti genel merkezini ziyaret edip kamuoyunda kendi lehlerine bir algı oluşturmaya gayret ettiler.
Siyaseten bir etkisi olup olmadığı tartışılan bu açıklamalar ile özür dileme ve ziyaretlerin yerel seçimlerde ilk defa olması gelecek için bizi umutlandırmalı mı, yoksa umutsuzluğa mı sevk etmesi gerektiğini seçim atmosferinin ortadan kalkmasından sonra yaşanacak olaylarla öğrenmiş olacağız.
Hızla stratejik müttefikimiz(!) Amerika’da olduğu gibi 2 partili bir sisteme evirilme gayretleri görülen siyasi hayatın daha ne sürpriz ittifaklara gebe olduğunu düşünmek bile insanı ürpertmeye yetiyor artıyor.