Bir nefis muhasebesi: Unutursan Unutulursun!

Halim Selvi

‘Ey müminler, Allah’a karşı saygılı olun ve herkes yarını için ne gönderdiğine bir baksın. Allah’tan korkun, çünkü o her yaptığınızdan haberdardır. Sakın siz de Allah’ı unuttukları için Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu insanlar gibi olmayın, onlar sonunda fâsık1 olurlar’ (Haşr 18-19)

Bir müminin Allah’la olan ilişkisinden sonra canlı tutması gereken en önemli ilişkileri aile içi ilişkileridir. İfsadın sebebi işte bu ilişkilerin koparılmasıdır. İnsan, fıtri duygularla yakınlarını diğerlerinden daha çok sever, korur ve kollar. İnsanlar herkes için bir şeyler yapamaz ancak kan bağı, akrabalık bağı saiki /güdüsü /nedeni ile yakınlarına daha düşkündür. Çocuklarımız bu yakınlık halkalarının ilk sırasındadır. Ailesine, çoluk çocuğuna daha duyarlıdır.

Bu dünyada insanlara diledikleri yolu seçme özgürlüğü verilmiştir. İmtihan ve sınanma ile bu dünyada yapılıp edilenlerin cennet ve cehennem şeklinde birbirine zıt iki karşılık bulacağı hatırlatılmaktadır. İmanlarının gereği konusunda nefis muhasebesi yapmaya çağırılmaktadır mümin. Allah’ı unutarak kötü akıbete duçar olmamalı ayetteki durumuna düşmeme uyarısı yapılmaktadır.

Bu muhasebe ortada iken ve geleceğe dönük planlarımız, cenneti kazanma uğruna olduğuna göre neden kurtaramıyoruz çocuklarımızı, gençliğimizi? Neden onlara söz geçiremiyoruz? Acaba arzu ettiğimiz arzuladığımız gençlik ile geleceğimizi şekillendirecek gençlik gerçeği neden bir türlü uyuşmuyor? Nerede hata yapıyoruz? Gençler madde alışkanlığı ediniyor, dini ve ahlakı bozuluyor, kötü arkadaşlar ediniyor diye ne kadar yakınacağız?

İnsanlığın bozulmasının sebepleri eskiden beri vardır ve şeytanın oynadığı oyun, rol hep bu minvaldedir. Aslında enkaz ortada, içimizde, ailemizde ama görmek isteyen kim? Bizim aile yapımızdaki onarılması gereken yerler dururken, gençlikten hayıflanmak gerçeklerle yüzleşmekten kaçınmak değil de nedir? Aileyi kurtar ki gençlik de kurtulsun! Çünkü her genç bir aileye aittir. Musibetin sebepleri belliyken hep başkalarından, başkaca mercilerden bir şeyler bekliyoruz

Sadece gençler mi peşin ve hemen olanı istiyor? Nefsi arzuları konforumuza hizmet ettiren cehalet, küresel zevk kültürünü mesajlayan doyumsuz ve azgın medya, şeytanın da bunları teşvik ve tahrik etmesi. Tüm bunlar ailelerimizin karşılaştığı yüzleşmesi gerekli gerçeklerdir. İşte hepsi fesadın türevleridir. Bu bozulma önüne kattığı her şeyi silip süpürüp götüren sel gibidir. Önce bu selden kendimizi, çocuklarımızı, ailemizi kurtarabiliriz. Her şeyden önce aile içinde ahlak, edeb, haya, iman yeşerir ve İslam filizlenir. Müslüman bir cemiyet aile merkezli bir toplumdur. Aile kendi işlevini okullara, derneklere devrederse kendi işlevini yapamaz hale gelir. Devlet ancak sonuçları yasalarla yönetmekte bulur çareyi. Bu da yeni bir çaresizliktir. Ailedeki manevi gıdaları alamayan birey, toplum için zarar ve ziyan üretecektir. Çünkü birey Allah’ın canlı tutun dediği ilişkileri koparmış böylece fesada, çürümeye, bozulmaya sebep olmuştur. Böylece birey bozulmuş sakat bir unsur olacak; aileye, topluma, devlete yük görülecektir. Gelinen noktada tek gerçek var: Ailemiz İslam olmadan toplum Müslüman olmaz.

Burada ‘Allah’ı unutmamızın’ faturasının ağırlığını konuşuyoruz. Bunun müeyyidesi/ yaptırımı çok ağır oluveriyor: ‘Allah’ın da onlara kendilerini unutturması’ sonucu kaybetmeye başladığımız gerçeği. İyilik yapmayı ve kötülüklerden sakınmayı unuttuğumuz an dünyada ve ahiretteki güzellikten, mutluluk payından mahrum olmaya başlamışızdır. Unutursan unutulursun! Un ufak olursun! Unutmak; zikirden yüz çevirmek, kulak ardı etmek, ertelemek kısaca mümince hassasiyetleri kaybetmekle başlar. En büyük kayıp, yaratanın yaratılanı unutmasıdır. Allah’ı hatırlayalım, evlerimize İslam güneşi girsin! Ailemizle -gencimizle yaşlımızla- hep birlikte cennete girelim!

--------------------------------

Fâsık, isyan eden, Allah’ın canlı tutun dediği ilişkileri koparan çürümeye, bozulmaya sebep olan insandır.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.