Kimden ne çıkacağı bilinmiyor. "E kavun değil ki bu, azizim..." "Hani koklayıp da öyle alalım!" İnsan bu, insan! Gencecik bir delikanlı. Şiirini okuduğumda, "Bunu mutlaka paylaşmalıyım." dediğim, Edebiyat Fakültesi'nden yenice mezun olduğunu öğrendiğim İsmail Tanoğlu.
Şairliğindeki incelik, yaptığı kelime oyunları ve hemen her satırında sezilebilecek düzeydeki kıvrak zeka, içinde yüzdürdüğü duygu seli falan derken, şimdiye kadar şiirin ruhuna pek aşina olmayan beni bile bu konuya meylettirip ısındırdı ve bir kaç şiir yazma denemesine bile sevk etti. Tabi benimkileri boş verin; sizlerle paylaşmaya layık değil hiç birisi, şu anda. Fakat şu şiire kulak verin şimdi:
BİR GÜZELİN SURETİ
Sende benden fazla ben var.
Eksiğim biraz,
Ağaçlar yapraklarını üzerime döküyor.
Tamam! Topraktan geldik de
Kabul edemem hiçbirini.
Sen beni kabul etmediğin sürece.
Denizler gelgitlerini bana yapıyor.
Nazlarını çekemiyorum.
Üzerimde nemli bir hava mayhoşluğu,
Uzun uzadıya bir leyla konuşması...
Duramam denizin neminde fazla
Ne de olsa ben senin kalp bozkırının çocuğu.
Kimi zamanlar bende senden fazla sen var.
Bende azalmazsın da zaten
Bu senlik bir değişim.
Bende senden fazla olman,
Sen yokken neye yarar?
Aşk kalbimde bir bitki örtüsü;
İçinde sen kokan çiçekler açar.
Sen içimde bir iklim;
Etrafa aşktan çiçekleri saçar.
Bazen bu dünyada senden birden çok var.
Şimdi herkesi sana
-Pek mübalağalı olsa da-
benzetmemek işten bile değil.
Dönüp, sen misin, diye iki kere bakmak,
Senden başkasına baktım diye azap çekmek,
Seni hiç mi hiç görememek, işitememek,
Bu büyük azabı dindirmek için
Günde beş vakit af dilemek.
Şimdilerde bende benden daha az ben var.
Gitgide sana dönüşüyorum.
Hayvanlara, insanlara, dünyaya,
Senin gözünle bakıyorum.
Küslüğü en büyük haram sayıp,
herkese iyilik aşılıyorum.
Ben bende seni yaşatıyorum.
Geceleri gözyaşlarımda, benimkinden çok gam var.
Ağlıyorum her gün.
Ana rahminden yeni çıkmış bebekler gibi,
Bu dünyayı sen yokken yadırgar gibi...
Her gün doğuyorum tekrar.
Bu günlerde daha kırkım çıkmadı.
Acılarımdan tutup sallamayın beni..
Hassasım hâlâ bir bebek gibi!
Sonra dudaklarım açılıyor tekrar.
Bir mucize gibi kırkımdan önce
sana selvi boylu şiirler diziyorum.
Kışa hazırlık şiirler kurutuyorum.
Kavanoz kapaklarına ismini işliyorum.
Sıkıca kapatıp kalp raflarıma diziyorum.
Diyorum ya inan işte!
Unutma! Yalan barınmaz şiirde.
Sende benden fazla ben var,
Bende senden fazla sen var.
İsmail Tanoğlu