Bir bud da bize…! Güler misin ağlar mısın? Bir bud da bize düşecek …! Sevinir misin üzülür müsün? Mehmetçik bunun için mi Suriye’de Irak’ta bulunmaktadır? Mehmetçiğin bir bud için savaştığına inanmıyorum. Çünkü inancına tarihine aykırıdır bu düşünce, bu sefih anlayış…
Takvim Gazetesi yazarı Ergün Diler 21 Aralık 2018 “Ortaklık” adlı yazısında şöyle diyor: “ABD ve Rusya koca bir geyiği parçalayıp paylasalar da önemli bir bud da bize düşecek…”
Bu haberi okuyunca şok oldum, başım döndü, içim cız etti, ciğerim yandı; köşe yazılarını takip ettiğim, aklı başında, sağduyu sahibi bir yazar nasıl olur da böyle bir değerlendirme yapabilir diye. O anda aklıma “Aslan, Kurt ve Tilki Masalı” geldi. Siz bu masalı biliyorsunuz; ama yeri gelmişken bir de ben anlatayım, olmaz mı?
Günlerden bir gün, aslan, kurt ve tilki arkadaş olmuşlar, ortak akıl ile avlanmaya karar vermişler. Günün sonunda, bir öküz, bir keçi ve bir de tavşan avlayan kafadarlar avlarını bir mağaraya getirmişler. Aslan kurda dönerek “Hadi bakalım!” demiş. “Şu hayvanları paylaştır da karnımızı doyuralım.” Kurt ezile büzüle: “Ey yüce sultanım!” demiş. “Şu öküzü siz buyurun, keçi benim, tavşan da tilki kardeşin olsun.”
Aslan birden çok kükremiş. Ve “Bre küstah!” demiş. “Sen kim oluyorsun? Bu nasıl adalet?” Sonra da bir pençe darbesiyle kurdu yere sermiş. Bu kez tilkiye dönüp “Öyle aval aval bakma da paylaştır şu avları bakalım.”
Tilki “Pay etmek haddim değil ama madem emir buyurdunuz söyleyeyim. Tavşan sabah kahvaltınız, öküz öğle yemeğiniz olur. Keçiyi de akşam yersiniz.”
Aslan bu paylaştırmadan çok hoşlanmış ve tilkiye, bu kadar adil bir paylaştırmayı nereden öğrendiğini sormuş. Tilki de: “Yüce efendim!” demiş. “Şu haddini bilmez kurdun halinden öğrendim.”
Bu masal da olduğu gibi bir bud için iki zalime yardım ederseniz, budu bırakın, “Dimyad’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” atasözü tecelli eder. Yani Türkiye’den olursunuz. Cennet vatandan olursunuz. “Körle yatan şaşı kalkar” atasözü de akabinde gerçekleşir. Yani adaletten ayrılır, zalime benzer, zalim gibi davranırsınız.
İnancımıza göre savaşta sabiler, eli silah tutmayan kadın, kız ve yaşlılar öldürülemez. Bu dinimizin emri Yüce Peygamberimizin telkinidir. Tarih boyunca Mehmetçik bu kurala sadık kalmıştır.
Suudi Arabistan ve zalim ABD Yemen’e silah satabilmek ve bu ülkeyi sömürebilmek için orada suni olarak “Mezhep Savaşı” çıkardılar. Savaş halen devam etmektedir ve orada savaşın bitmesini de istememektedirler. Dedik ya, “Körle yatan şaşı kalkar” Suudi Arabistan, zalim ABD’nin yanında olmasaydı, Yemen’de çocuklar eli silah tutmayan kadın, kız ve yaşlılar öldürülmeyecekti, binlerce çocuk açlıktan ölmeyecekti. Meseleyi Yemen’e bıraksalar kendi meselelerini kendileri çözerler. Akbabalar orada olduğu müddetçe Yemen’de savaş bitmez. Suriye, Irak ve Afganistan gibi ülkeler için de bu düşünce geçerlidir. Baykuşlar buradan çıkartılsa her ülke kendi kaderini kendisi çizer. Savaş böyle sürüp gitmez. Bir gün adalet hâkim olur.
Akbaba, Afganistan’ı sabah kahvaltısında, Irak’ı öğle yemeğinde, akşam yemeğinde de Suriye ve İran’ı yemek ister. Asıl iştahını Türkiye’ye bırakmaktadır. Çünkü keferenin gözü Türkiye’dedir. 15 Temmuz bunun için gerçekleştirilmiştir. PYD-PKK bunun için silahlandırılmıştır, büyük elçiliğini Kudüs’e bunun için taşımıştır ve Rusya ile bunun için Suriye’yi de paylaşmıştır.
Bakın, ABD, Fırat’ın doğusuna, Rusya batısına yerleşmiştir. Demek ki iki zalim Suriye’yi paylaşmıştır. ABD, Fırat’ın doğusundan, Rusya batısından çıkmaz. ABD, şu anda İran’ın komşularının onayını alıp İran’ı işgal etmek istemektedir; öncü kuvvet PYD- PKK’dır. NATO, İran da rejim değişikliği yaparak kendisine bağlayacak, akabinde Türkiye’ye yönelecektir. O zamana kadar bir büyük geyikten bir bud kapacağız, diye avunalım bakalım. Hoşça kalın.