Bir 15 Temmuz’u geride bıraktık. Yüce Allah bilumum darbelerden korusun, bir daha göstermesin.
Gelmiş geçmiş bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun.
Kahramanlarımıza minnetimiz sonsuz. Onları her iki anlamda da eksiltmesin. Yaşasın ve yaşatsınlar.
Bize de her zaman (bilhassa yöneticilerimize) ferâset basiret ve dirâyetle, adâba riayetle, güzellikle, şuurla nefeslenmeyi, ömür sürmeyi nasip etsin.
Ortak değerlerimizi hayata geçirmeyi, işlemeyi, birlik beraberlik ahengini Türk milletine göstersin.
Hayatta sadece siyasî darbeler görülmüyor. İnsan bozulduğunda, bu bütün işlerine sirayet ediyor.
Dolayısıyla beslediğimiz, içimizi oymasına izin verdiğimiz binbir darbe içindeyiz.
Darbeye sevk edenler, yükleniciler, darbe ve şeâmet tellalları.
Yerinden oynatılan, maymuncuk gibi kullanılan, bukalemun suratlı, paspas yapılan kavramlar, değerler de darbe yahut neticesi.
Derunumuza geçmemiş, özünü kaybetmiş, ihtiraslarımızı maskelediğimiz bir inanç; darbe aldığımızın göstergesi.
Çalışmakla, eylemle, akıl fikirle, geniş ufukla desteklenmemiş; kof hayallerin tuzağına düştüğümüz, asla emin olamadığımız; varlığından yarınlarından korktuğumuz bir insanlık yüzü de darbe, sadme, geleceğe sekte; ölümcül bir vuruş müşterek kaderimize.
Yalanın eğrinin hükümranlığı, gafletin cehaletin yükselişi, gerçeklerin karanlık perdelerle örtülüşü; aşksızlık bir darbe eseri.
Adam gibi yaşayamamak, adam gibi ölememek…
Kadınca ve erkekçe “…..Efendiliği” kaybetmek.
Çürümenin kokusuyla hoşlaşmak, boşlaşmak.
Maraziyat, behimiyet, süfliyat.. kötülük güzellemeleri, çirkinlik müdafaası, nefsin firavunlaşması.
Çapsızlık, adsızlık.
Sürüngen ağzı, maymun iştihası, şeytan kahkahası.
Brüksel lahanası, Avrupa sevdası. Modernlik tantanası.
Batı pençesi, gagası. İsrail ağası.
Çıkmazlara dalma çıkma telâşı. Bataklık kuşları.
İlim, mevki mansıp gibi özellikleri; kısaca ömür gibi süreli, geçici emanetleri kötüye kullanmak.
Bilinçli cehalet, bilinçli körlük, şaşılık; hakikate karşı sağırlık; şer karşısında suskunluk.
Ebedî “uykuda” olanlar; sallabaşı, tın tın eden kafayı duvara çarpmalar; fasılasız darbeler…
Şahane laklakiyat, bahaneler, garabiyat.
Kalem, kelâm darbeleri.
Daha neler.
Ruha karşı yapılan darbeler.
Şiddetli darbe sonucu kalp ölümleri…