TÜBİTAK’ın Türkiye’de bilim merkezlerini kurma ve yaygınlaştırma amacı doğrultusunda Büyükşehir Belediyeleri’ne yaptığı çağrı sonucunda desteklenmesine karar verilen ve Konya’da kurulacak olan bilim merkezi için basın yayın kuruluşlarında zaman zaman haberler yer almaktadır.
Basında yer alan haberlere ilk bakıldığında, Konya da kurulacak bilim merkezine farklı amaçlarla farklı anlamlar yüklenmeye çalışıldığı görülmektedir.
Bu anlam yüklemelerinin en önde geleni, Büyükşehir Belediyesince yapılan açıklamalarda görülmektedir.
TÜBİTAK’ın desteği ve Konya Büyükşehir Belediyesinin proje yürütücülüğünde, Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü, Selçuk Üniversitesi, Konya İl Özel İdaresi, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Konya il Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığı ile hayata geçirilecek olan bilim merkezi ile ilgili açıklamalara bakarsanız işi sadece Büyükşehir Belediyesi yapıyormuş gibi bir intiba oluşturulmak istendiğini görürsünüz.
Diğer taraftan Konya da TÜBİTAK ve diğer kuruluşların desteğiyle yapılmakta olan bilim merkezi her ne kadar TÜBİTAK desteğiyle kurulacak olan ilk merkez olarak lanse edilmeye çalışılıyor olsa da, Türkiye de kurulmuş bulunan veya kurulmakta olan ilk bilim merkezi değildir.
Bu konuda Belediyeler açısından bakıldığında Bursa Belediyesince yapılan Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi ile Üniversiteler açısından bakıldığında ise İTÜ nün Bilim merkezi halen çalışmakta olan bilim merkezlerine örnek gösterilebilir.
Çünkü bir sergi salonu veya bir müzeden öteye gitmeyecek olan bu merkezlerde, bilimsel araştırmaların yapılmayacağı yani bilim üretilmeyeceği gibi esasen TÜBİTAK tarafından kurulmasına karar verilen bilim merkezlerinin 2016 yılı itibarıyla tüm büyük şehirlerde, 2023 yılı itibarıyla da tüm illerde kurulması kararlaştırılmıştır.
Kaldı ki Konya Bilim Merkezinde, Büyükşehir Belediyesince yapılan açıklamalardan farklı olarak bilim üretilecek dolayısıyla da bilimin falan merkezi olacak da değildir.
Yani kurulacak bilim merkezinin şehrin gelişmesi bir yana, sanayinin gelişmesine veya üniversiteler ile özel sektörce yapılmakta olan araştırma geliştirme çalışmalarına bir katkısı olmayacaktır.
Bu konu TÜBİTAK ve kurulmakta olan Konya Bilim Merkezinin web sayfalarında açıkça görülmektedir.
TÜBİTAK ile bilim merkezinin web sahifesindeki açıklamalarda bilim merkezleri “Bilim ve teknoloji merkezleri her yaştan farklı birikime sahip insanları bilimle buluşturmak, bilgiyi kaynağından öğrenmelerini sağlamak ve bilime olan merakı tetiklemek üzere tasarlanmış deneysel ve uygulamalı merkezleri olarak tarif edilmektedir.
Konya’da kurulacak bilim merkezine ilişkin öncelikli hedef kitlesi ise “ilköğretim ve ortaöğretim seviyesindeki öğrenciler, üç yaş üstü okul öncesi çocuklar ve aileleri, üniversite öğrencileri ve öğretmenler” olarak belirlenmiştir.
Sözün özü Konya Bilim Merkezi yapılan tüm açıklamalara ve siyaseten olduğundan farklı anlamlar yüklenmeye çalışılıyor olmasına rağmen, Mevlana Müzesini hariç tutarsak, Konya’mızdaki diğer müzelerden farklı bir şey değildir ve olmayacaktır.
Hâlbuki bilim merkezi kurmak, bilgi üretmek, bilimsel çalışmalar yapmak veya bilim adamı yetiştirmek veya var olan bilgiyi kullanılabilir hale getirmek farklı şeylerdir.
Belediye başkanları şunu unutmamalıdırlar:
İnsanlar ve milletlerin hayatında yer alan diğer pek çok özel alan gibi bilim de çok özel ve müstesna bir alandır ve mutlaka siyasetin ve her türlü polemiğin dışında kalmalıdır.
Son söz:
Bilim gerçeklerden kuruludur, tıpkı evin tuğlalardan kurulu olması gibi. Ancak gerçeklerin toplanması bilim değildir, tıpkı bir küme tuğlanın ev anlamına gelmemesi gibi.