Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Bilimler Akademisi'nin bütçe ve kesinhesapları görüşülmeye başlandı.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, Bakanın ses kayıtlarının montaj olduğunu nasıl hissettiğini sordu. "Bilal'in de yönetiminde olduğu TÜRGEV'e arazi aktarımı iddiaları var. Bunlara cevap verebilir misiniz?" diyen Çetin, yolsuzluk tapelerini dinledikten hemen sonra Fikri Işık'ın 'kesme' diye yaptığı açıklamasının kendisini bile şaşırttığını ifade etti. "Nasıl birden öyle bir teknolojiyle karşılaştınız da o tapelerin kesme montaj olduğunu anladınız?" diye soran Çetin, TÜBİTAK'ta önemli personel yer değiştirme ve tayin olaylarının basına yansıdığını ve bu tip yerlerde böyle tayinlerin çok uygun olmadığını kaydetti.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın tapelerin montaj olduğunu söylediğini belirterek, Erdoğan ile oğlu arasında geçen konuşmanın montaj olduğunu hissettiğini ifade ettiğini aktardı. Çam, "Sayın Bakanın hisleri, duyguları kuvvetli olduğu için bunları söyleyebiliyor." dedi. Her kurumun içinin boşaltıldığı gibi TÜBİTAK'ın da arka bahçe haline getirildiğini vurguladı. TÜBİTAK yönetiminin şu an problemli olduğunu dile getiren Çam, uluslararası arenada bilimsel çalışmaların büyük yara alacağına dikkat çekti.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli de sanayinin milli gelir içerisindeki payının giderek düştüğünü ifade etti. Türeli, "İmalat sektörüne bakınca bu durum daha açık bir şekilde görülüyor. Gelişmiş ülkelerde, öncelikle sanayi sektörünün aşama kaydettiğini görüyoruz. Hizmet sektörünün gelişimi bunu takip ediyor. Bizim sorunumuz, ülkesel gelişmede hizmet sektörünün sanayi sektörünün önünde gitmesi. Türkiye'nin sanayileşmeyi ön plana alan bir kalkınma modeline ihtiyacı var." diye konuştu.
Sanayi sektöründe yüksek teknolojili ürün yoğunluklu bir üretim yapısı olmamasının da diğer bir sorun olduğunu belirten Türeli, daha çok düşük teknoloji ve orta düşük teknolojili ürünlere yönelik bir üretim modeli olduğunu ifade etti. Bu yapının değişmesine ihtiyaç olduğunu dile getiren Türeli, sanayi sektörünün dış rekabete açık bir sektör olduğunu ve bu nedenle ciddi oranlarda desteklenmesine ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
Ar-Ge'ye daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini belirten Türeli, "Türkiye'nin artık yeni bir takım alanlara açılmaya ihtiyaç olduğu görülmektedir. Teknoloji altyapı alanlarına kamunun aktif bir şekilde girmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Yatırımların doğru yönlendirilmesi için belli kamu-özel ortaklık modelleri kurulması gerekmektedir. Yani kamu stratejiyi oluşturarak, özel sektörün gireceği alanları belirlemelidir. Kısacası, Türkiye'nin sanayi ve bilim alanlarında ciddi bir sıçramaya ihtiyacı var." şeklinde konuştu.
Tersine beyin göçünün sağlanamamasının da bir başka problem olduğunu ifade eden Türeli, "Yurt dışına okumaya giden gidenlerin büyük çoğunluğu geri dönmüyor. Bunun için bu gençlerin çalışabilecekleri ortamların sağlanması gerekiyor. Buna ilişkin çok iddialı bir perspektife ihtiyaç var. Gelişmiş ülkeler kendi insan kaynakları dışında dünyanın her tarafından yetişmiş zeki adamları kendi ülkelerine çekiyorlar. Böylesine bir iddialı bir programa ihtiyaç olduğunu düşünüyorum." dedi. CİHAN