Geçtiğimiz hafta şaşırtıcı bir hadise yaşandı. Bir grup STK, sözde bir platform adı ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, Ak Parti’ye destek bildirisi yayınladı. Özetle "Türkiye ve Konya tarihi bir seçimin eşiğindedir, birlikten güç doğacağı için Başbakan'ın yanındayız" mesajının verildiği bildiriye imza atan dernek-vakıfların imza attıkları bildiriden haberleri yoktu sanırım.
**
Gazetelere tam sayfa verilen reklamlarda sivil toplum kuruluşları listesinde derneğinin adının yazıldığından haberi olmayanların da çıkması ayrı bir konu…
**
Bildiri’den bir bölüm; “Güçlü Başbakan, güçlü Konya demektir. Konya'yı tarımda, dünya başkenti yapmak için, Konya'yı dünya turizminin havzası yapmak için, Konyamız'ı eğitimin cazibe merkezi yapmak için, Konya'yı milli savunma sanayinin kalesi yapmak için, Konya'yı Türkiye ulaşımının kavşak noktası yapmak için, bir başkentin daima başkent olduğunun tescili için, sanayide tarımda ve eğitimde en güçlü olmak için, birlikten güç doğacağı için, Taşkentli Davutların Ahmet'e destek vereceğiz.”
**
Bir süredir Konyalı’ya bu algı yerleştirilmeye çalışılıyor; “Ahmet Davutoğlu Konya’dan çıkmış bir başbakan destek olalım.” Başbakanımızı bir Konyalı olarak seviyoruz ama onu böyle basit bir PR çalışmasına da alet etmeyin.
**
Başbakanımız 13 yıldır devletin başında bulunan ve ‘iktidar’ olan bir partinin mensubudur ve bu hareketin rotasında bir değişikliğe yol açmamıştır. 13 yıllık iktidar dönemini Başbakanımız için silip atacak değiliz. Sonuçta vebalini alacağımız bir seçim yapıyoruz.
**
Bildiride geçen ‘eğitimin kalesi yapmak için’ sözüne istinaden, eğitimin 13 yıldır daha iyi hale geldiğini kim söyleyebilir? İmam hatiplerin açılması daha iyi bir nesil mi yetiştirdi? Yeni sistemle askere gidip gelmiş, mesleksiz bir nesil yetişiyor…
**
‘Sanayide tarımda en güçlü olmak için’ denilmiş. Tarihinde ilk defa saman, patates ithal etmek nasıl bir gelişmişliktir. Hayvancılığı bitiren ve millete angus yediren bir iktidar çiftçinin umudu olabilir mi? Ülkemize hangi ‘Ağır sanayi’ yatırımı yapıldı? Neden CNC tezgahlarımız, arabalarımız, uçağımız hep ithal? Her seçim döneminde bilboardlara asılan ‘yerli uçak’ yalanına da alıştık.
**
Üretim yerine tüketim yatırımları yapıldı bunları görmezden gelemeyiz… Hızlı trenler, yollar, hava alanları, bilim merkezleri!.. Bunun sonucunda Cumhuriyet tarihinin borç rekoru ortaya çıktı; 600 milyar dolar. Ama IMF’den borç almıyoruz, küresel sermayeden alıyoruz…
**
Keşke Sayın Ahmet Davutoğlu’nu destekleyince bunların değişeceğini düşünsek ama bu anlayışa bir reddiye gelmedi kendisinden. Avrupa Birliği Bakanlığı açık kalmaya devam edecek, Uyum Yasaları diye dinimin yasakladığı şey hayatıma girecek…
**
Bildiriye imza atan Hoca efendilerimiz, abilerimiz dernek-vakıf başkanlarımız… Bu bildiri 13 yılın vebalini kapsıyor mu, sadece bu seçimden sonrakileri mi?