Geçen ki yazımızda teknolojik gelişmelerin yakından tâkip edilmesinin öneminden bahsediyorduk. Devam edeceğiz demiştik inşaallah bugün ayni hususları değişik bir perspektifle değerlendirmek istiyoruz efendim.
Bugün hamdolsun çağın getirilerinin en geçerlilerinden teknolojiye sâhip olacak donatılarımız mevcut. Bunu alabilecek ve kullanabilecek insan gücümüz de var çok şükür. Bu hususta daha iyi gelişmeler kaydetmek adına neler yapılabilir, eksikler var mı? Diye düşünüldüğünde aklımıza şunlar geliyor. Yurtdışında çeşitli araştırmalar yapan ilim adamlarımıza ayni imkanlar sağlansa da gelip ülkelerinde çalışsalar diye gönlümüz istiyor. Bu konuda şöyle bir araştırma yaptığımızda müthiş veriler çıkıyor karşımıza: Bizim ülkemizdeki etkin ve yetkin olarak sahasında yararlı çalışmalar yapan bir kurumumuz var, TÜBİTAK. Şükür ki TÜBİTAK yurtdışına beyin göçünü engelleyecek çok verimli çalışmalar yapıyor. İlgilere faydalı gördüğümüz şu bilgileri aktarmakta yarar görüyoruz.
“TÜBİTAK, yurtdışına Türk beyin göçünü tersine çevirmek için çalışmalarını hızlandırdı. Câzip imkanlar nedeniyle araştırmalarını ABD'de sürdüren Türk araştırmacı ve öğrencilere 'Avrupa Komisyonu'nun desteğiyle Amerika'dan Türkiye'ye dön' çağrısı yaptı. TÜBİTAK AB 7. Çerçeve Programlan (ÇP) Ulusal Koordinasyon Ofisi, 'süper Türkleri geri kazanmak için AB Komisyonu'nun desteğiyle 'Destination (hedef) Turkey' çalıştayları düzenleyecek. Bir seri hâlinde sürecek çalıştayların ilki Amerika'nın yaklaşık 2 bin üniversitesinden 200'ünü barındıran Boston eyâletinde gerçekleştirildi. Northeastem Üniversitesindeki etkinliğe katılan Türkiye'deki sanayi kuruluşları ve üniversiteler, ABD'deki Türklere 'Bizimle Ülkende Çalış' mesajı verdi.
ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamaya göre, Amerikan yükseköğrenim kurumlarına kayıt yaptıran Türk öğrencilerin sayısı 2009-2010 döneminde geçen yıla oranla yüzde 2 artarak 12 bin 397ye yükseldi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye'nin Amerika'da 1990 lisans, 1049 yüksek lisans, 889 doktora öğrencisi bulunuyor. TÜBİTAK, beyin göçünü tersine çevirmek amacıyla 'Hedef Türkiye, Beyin Dolaşımı, Ar-Ge İşbirliği ve Araştırma Kariyeri İçin Avrupa ve Ulusal Fon Olanakları Çalıştayını başlattı. Etkinlik için Boston'da 100'ün üzerinde Türk araştırmacıya ev sahipliği yapan Northeastem Üniversitesi'ni seçti. Çalıştaya, ABD'nin dört bir tarafından ve Boston'daki Harvard ve MTT gibi dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim alan 200'e yakın Türk araştırmacı ile Ankara, Bahçeşehir, Boğaziçi, Ege, İTÜ, İstanbul Şehir Üniversitesi, Sabancı, Uludağ üniversiteleri, TÜBİTAK Uzay Araştırmalan Enstitüsü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Arçelik, Aselsan, Turkcell, Türk Telekom AŞ, FNSS ve Yıldız Holding'den üst düzey temsilciler katıldı. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Ömer Anlağan, burada yaptığı konuşmada, AB ve TÜBİTAK fonlarının ülkeye geri dönüş için câzip imkânlar oluşturduğunu belirterek, Türk araştırmacılara yurtdışında kazandıkları deneyimleri, yürütecekleri projelerle ülkelerine de aktarmalarını istedi. Anlağan, tersine beyin göçü fonlarını kullanan ülkeler sıralamasında ikinci ülke olan Türkiye'yi listede ilk sıraya yerleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Avrupa Komisyonu, tersine beyin göçünü teşvik için ABD'de düzenlenen bir etkinliğe ilk kez destek verdi. AB Komisyonu temsilcisi Dr. Alain Crag, Türk araştırmacılara "İsterseniz kalıcı olarak ülkenize dönün ve stratejik araştırmalarda çalışın. İsterseniz sâdece bir projeyle yola çıkın ve diğer ülkelerin araştırmacılarıyla işbirliği yapın. Her ne yaparsanız yapın AB fonlarını kullanın." diye seslendi. Crag, AB Çerçeve programlarının sağladığı fonları anlatırken de desteklerin 1 ile 4 yıl süreyle yıllık 25 bin Euro'dan 200 bin Euro'ya kadar değişebildiğini belirtti. TÜBİTAK AB 7. ÇP Ulusal Koordinatörü Okan Kara TÜBİTAK'ın yeni başlattığı 'tersine beyin göçü fonu’na 24 ay boyunca aylık 1.800 dolar destek verdiğini aktardı. Arçelik Ar-Ge Direktörü Cemil İnan ise Arçelik'te çalışırken hem doktora imkanı sağladıklarını hem de endüstriye yaratıcı ürünler çıkarma fırsatı verdiklerini anlattı. ‘Hedef Türkiye’ çalıştayına katılan ABD’deki Türk araştırmacılar, etkinlik sâyesinde Türkiye’ye dönmeyle ilgili korku ve endişelerini geride bıraktıklarını söylediler.”
Bunlar gerçekten sevindirirci gelişmeler. Dahası da olmalı derken dahası da gelmiş bu çalışmaların. ‘Hedef Türkiye’ (Destination Turkey) Çalıştaylarının devâmı Michigan Üniversitesinde gerçekleştirilmiş. Burada da ‘İstikâmet Türkiye’ adı altındaki çalıştaya Türkiye’den önemli endüstri kuruluşlarının temsilcileri, katılımcılar ve ABD’de yaşayan Türk araştırmacılar bir araya geldiler. Bu hususla ilgili ayrıntılar ise şöyle:
“TÜBİTAK'ın yurtdışına beyin göçünü tersine çevirmek için başlattığı 'İstikamet Türkiye' çalıştayları sürüyor. İlki önceki gün ABD'nin Boston eyaletindeki Nort-heastem Üniversitesi'nde yapılan etkinlik, dün Michigan eyaletinde gerçekleştirildi. Şirket temsilcileri, ABD'deki 'süper beyinlere Türkiye'nin ve şirketlerinin Ar-Ge ortamını anlatarak, ABD'deki imkanları Türkiye'de de rahatlıkla bulabilecekleri mesajını verdi. Temsilciler, etkinliğin, Türkiye’ye bir şekilde dönmek isteyen Türk araştırmacıların Türkiye'nin Ar-Ge iklimini yakından tanımaları ve ülkeye dönüş için büyük cesâret verdiğini düşünüyor.
Yıldız Holding İnsan Kaynaklan, Hukuk ve Tedarik Zinciri Grup Başkanı Melih Özuyar, Türkiye'ye gelecek araştırma görevlilerine Yıldız Holding'le ilgili projelerde çalışma fırsatı vereceklerini belirtti. ASELSAN Savunma Sistem Teknolojileri Grubu İnsansız Sistemler Müdürü Bülent Bilgin, ABD ve Avrupa'da çalışan Türklerin çalışmalarının ASELSAN için çok önemli olduğuna işaret ederek, ‘ ABD'deki altyapıyı ülkemizde değerlendirmek istiyoruz. Altyapımız, yurtdışındaki ABD'deki bir şirket kadar hatta en az onun kadar araştırmacıları tatmin edecek düzeyde. Teknik ve maddi anlamda da fark yok.’ dedi. Arçelik Ar-Ge Direktörü Dr. Cemil İnan’da yurtdışında çalışan Türk araştırmacıların Türkiye'ye dönüş rotalarında önemli ve uzun süreli bir durak olmayı istediklerini vurguladı: ‘Parlak beyinlere bu yolda birlikte çalışmayı ve fark yaratmayı öneriyoruz.’dediler.”
İşte böyle dostlar, inşallah ülkemiz adına sevindirici olan bu gelişmeler gerçekleşsin. Ülkemiz kalkınsın, insanımız huzur içinde yaşasın. İşsizlik çözülsün. Sâdece maddi alanda değil mânevi anlamda da ruhlara huzur ve sukûn gelsin. Hayırda yarışılsın inşallah. Hürmetle…
Bugün hamdolsun çağın getirilerinin en geçerlilerinden teknolojiye sâhip olacak donatılarımız mevcut. Bunu alabilecek ve kullanabilecek insan gücümüz de var çok şükür. Bu hususta daha iyi gelişmeler kaydetmek adına neler yapılabilir, eksikler var mı? Diye düşünüldüğünde aklımıza şunlar geliyor. Yurtdışında çeşitli araştırmalar yapan ilim adamlarımıza ayni imkanlar sağlansa da gelip ülkelerinde çalışsalar diye gönlümüz istiyor. Bu konuda şöyle bir araştırma yaptığımızda müthiş veriler çıkıyor karşımıza: Bizim ülkemizdeki etkin ve yetkin olarak sahasında yararlı çalışmalar yapan bir kurumumuz var, TÜBİTAK. Şükür ki TÜBİTAK yurtdışına beyin göçünü engelleyecek çok verimli çalışmalar yapıyor. İlgilere faydalı gördüğümüz şu bilgileri aktarmakta yarar görüyoruz.
“TÜBİTAK, yurtdışına Türk beyin göçünü tersine çevirmek için çalışmalarını hızlandırdı. Câzip imkanlar nedeniyle araştırmalarını ABD'de sürdüren Türk araştırmacı ve öğrencilere 'Avrupa Komisyonu'nun desteğiyle Amerika'dan Türkiye'ye dön' çağrısı yaptı. TÜBİTAK AB 7. Çerçeve Programlan (ÇP) Ulusal Koordinasyon Ofisi, 'süper Türkleri geri kazanmak için AB Komisyonu'nun desteğiyle 'Destination (hedef) Turkey' çalıştayları düzenleyecek. Bir seri hâlinde sürecek çalıştayların ilki Amerika'nın yaklaşık 2 bin üniversitesinden 200'ünü barındıran Boston eyâletinde gerçekleştirildi. Northeastem Üniversitesindeki etkinliğe katılan Türkiye'deki sanayi kuruluşları ve üniversiteler, ABD'deki Türklere 'Bizimle Ülkende Çalış' mesajı verdi.
ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamaya göre, Amerikan yükseköğrenim kurumlarına kayıt yaptıran Türk öğrencilerin sayısı 2009-2010 döneminde geçen yıla oranla yüzde 2 artarak 12 bin 397ye yükseldi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye'nin Amerika'da 1990 lisans, 1049 yüksek lisans, 889 doktora öğrencisi bulunuyor. TÜBİTAK, beyin göçünü tersine çevirmek amacıyla 'Hedef Türkiye, Beyin Dolaşımı, Ar-Ge İşbirliği ve Araştırma Kariyeri İçin Avrupa ve Ulusal Fon Olanakları Çalıştayını başlattı. Etkinlik için Boston'da 100'ün üzerinde Türk araştırmacıya ev sahipliği yapan Northeastem Üniversitesi'ni seçti. Çalıştaya, ABD'nin dört bir tarafından ve Boston'daki Harvard ve MTT gibi dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim alan 200'e yakın Türk araştırmacı ile Ankara, Bahçeşehir, Boğaziçi, Ege, İTÜ, İstanbul Şehir Üniversitesi, Sabancı, Uludağ üniversiteleri, TÜBİTAK Uzay Araştırmalan Enstitüsü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Arçelik, Aselsan, Turkcell, Türk Telekom AŞ, FNSS ve Yıldız Holding'den üst düzey temsilciler katıldı. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Ömer Anlağan, burada yaptığı konuşmada, AB ve TÜBİTAK fonlarının ülkeye geri dönüş için câzip imkânlar oluşturduğunu belirterek, Türk araştırmacılara yurtdışında kazandıkları deneyimleri, yürütecekleri projelerle ülkelerine de aktarmalarını istedi. Anlağan, tersine beyin göçü fonlarını kullanan ülkeler sıralamasında ikinci ülke olan Türkiye'yi listede ilk sıraya yerleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Avrupa Komisyonu, tersine beyin göçünü teşvik için ABD'de düzenlenen bir etkinliğe ilk kez destek verdi. AB Komisyonu temsilcisi Dr. Alain Crag, Türk araştırmacılara "İsterseniz kalıcı olarak ülkenize dönün ve stratejik araştırmalarda çalışın. İsterseniz sâdece bir projeyle yola çıkın ve diğer ülkelerin araştırmacılarıyla işbirliği yapın. Her ne yaparsanız yapın AB fonlarını kullanın." diye seslendi. Crag, AB Çerçeve programlarının sağladığı fonları anlatırken de desteklerin 1 ile 4 yıl süreyle yıllık 25 bin Euro'dan 200 bin Euro'ya kadar değişebildiğini belirtti. TÜBİTAK AB 7. ÇP Ulusal Koordinatörü Okan Kara TÜBİTAK'ın yeni başlattığı 'tersine beyin göçü fonu’na 24 ay boyunca aylık 1.800 dolar destek verdiğini aktardı. Arçelik Ar-Ge Direktörü Cemil İnan ise Arçelik'te çalışırken hem doktora imkanı sağladıklarını hem de endüstriye yaratıcı ürünler çıkarma fırsatı verdiklerini anlattı. ‘Hedef Türkiye’ çalıştayına katılan ABD’deki Türk araştırmacılar, etkinlik sâyesinde Türkiye’ye dönmeyle ilgili korku ve endişelerini geride bıraktıklarını söylediler.”
Bunlar gerçekten sevindirirci gelişmeler. Dahası da olmalı derken dahası da gelmiş bu çalışmaların. ‘Hedef Türkiye’ (Destination Turkey) Çalıştaylarının devâmı Michigan Üniversitesinde gerçekleştirilmiş. Burada da ‘İstikâmet Türkiye’ adı altındaki çalıştaya Türkiye’den önemli endüstri kuruluşlarının temsilcileri, katılımcılar ve ABD’de yaşayan Türk araştırmacılar bir araya geldiler. Bu hususla ilgili ayrıntılar ise şöyle:
“TÜBİTAK'ın yurtdışına beyin göçünü tersine çevirmek için başlattığı 'İstikamet Türkiye' çalıştayları sürüyor. İlki önceki gün ABD'nin Boston eyaletindeki Nort-heastem Üniversitesi'nde yapılan etkinlik, dün Michigan eyaletinde gerçekleştirildi. Şirket temsilcileri, ABD'deki 'süper beyinlere Türkiye'nin ve şirketlerinin Ar-Ge ortamını anlatarak, ABD'deki imkanları Türkiye'de de rahatlıkla bulabilecekleri mesajını verdi. Temsilciler, etkinliğin, Türkiye’ye bir şekilde dönmek isteyen Türk araştırmacıların Türkiye'nin Ar-Ge iklimini yakından tanımaları ve ülkeye dönüş için büyük cesâret verdiğini düşünüyor.
Yıldız Holding İnsan Kaynaklan, Hukuk ve Tedarik Zinciri Grup Başkanı Melih Özuyar, Türkiye'ye gelecek araştırma görevlilerine Yıldız Holding'le ilgili projelerde çalışma fırsatı vereceklerini belirtti. ASELSAN Savunma Sistem Teknolojileri Grubu İnsansız Sistemler Müdürü Bülent Bilgin, ABD ve Avrupa'da çalışan Türklerin çalışmalarının ASELSAN için çok önemli olduğuna işaret ederek, ‘ ABD'deki altyapıyı ülkemizde değerlendirmek istiyoruz. Altyapımız, yurtdışındaki ABD'deki bir şirket kadar hatta en az onun kadar araştırmacıları tatmin edecek düzeyde. Teknik ve maddi anlamda da fark yok.’ dedi. Arçelik Ar-Ge Direktörü Dr. Cemil İnan’da yurtdışında çalışan Türk araştırmacıların Türkiye'ye dönüş rotalarında önemli ve uzun süreli bir durak olmayı istediklerini vurguladı: ‘Parlak beyinlere bu yolda birlikte çalışmayı ve fark yaratmayı öneriyoruz.’dediler.”
İşte böyle dostlar, inşallah ülkemiz adına sevindirici olan bu gelişmeler gerçekleşsin. Ülkemiz kalkınsın, insanımız huzur içinde yaşasın. İşsizlik çözülsün. Sâdece maddi alanda değil mânevi anlamda da ruhlara huzur ve sukûn gelsin. Hayırda yarışılsın inşallah. Hürmetle…