Dünya üzerinde enerjisinin neredeyse tamamını iç politikada tüketen bizden başka bir ülke var mıdır bilmiyorum ama bildiğim bir gerçek var ALGI YÖNETİMİ’nde dünya klasmanında birinci sıradayız…
***
Başımıza ne gelirse gelsin, hangi mağlubiyeti yaşarsak yaşayalım, kesenin ağzı açılıp algı yönetimi operasyonu gerçekleştirildiğinde her türlü mağlubiyet halk nazarında büyük galibiyete dönüşüveriyor…
***
İşin aslı astarı hiç önemli değil…
***
O an en yüksek perdeden kim bağırırsa onun dediğine inanılıveriyor… Kaybedilen bir savaş, elden kayıp giden bir coğrafya bir anda kazanılan bir savaş hükmedilen bir coğrafyaya dönüşüveriyor…
***
Bu işin piri eskiden Amerika’ydı…
***
Hatırlayın Vietnam’da yenilen ve hezimete uğrayan ABD, Hollywood’daki dev stüdyolarda çektiği Vietnam filmleriyle çeyrek asırda kahramanlık ve galibiyet algısını tek kurşun atmadan(!) tüm dünyaya yayıverdi…
***
Bugün Vietnamlılara bile sorsan, ABD’nin başarılı olduğuna inanırlar…
***
Yaşadığımız coğrafyada amansız bir istihbaratlar savaşı var… Suriye, Irak, Libya, Mısır, İran, Filistin, Yemen ve Arap Yarımadası fokur-fokur kaynıyor…
***
Eksik, yetersiz sadece iç politikada algı yönetimine dönük istihbarat anlayışımız bu coğrafyada bizleri maalesef çoktan istenmeyen unsur olarak ilan etti…
***
Başımıza gelen, içinde yaşamak zorunda bırakıldığımız bu tehlikeli sürecin temelinde etkili çalışmayan istihbaratımızın hiç suçu yok mu?
***
Sadece bir dakika düşünün, Mavi Marmara, Suriye Savaşı, Gezi Provokasyonu, Reyhanlı Saldırısı, 25 Aralık Operasyonu, Başbakanlık Konutuna baskın, Paralel Örgüt ,Güneydoğu’da kurumsallaşan PKK, Konsolosluk Baskını…
***
Liste daha uzar gider… Bunlar kimin suçu? Söylenenler şayet doğruysa, Maazallah amaçlarına ulaşsalar, bunca emek ve gayret heba olup gidecek… Yazık değil mi ?
***
Neredeyse elimizde patladıktan sonra uyandığımız tehlikeler değil mi bunlar? Tüm bunlar olup biterken, istihbaratımız ne yapıyordu?
***
Şimdi TV’lerde algıyı yöneterek, bu gevşekliği perdeleyen, tam aksine kahramanlık destanına dönüştüren, Hollywood tarzı yeni istihbarat kökenli diziler başladı…
***
Vurdulu-kırdılı filmleri oldum olası millet olarak çok severiz… Başarısızlığın başarıya dönüştürüldüğü, algı operasyonlarıyla dolu sahneler…
***
Başarıdan başarıya imza attıklarını iddia edenlere saygı duyuyoruz elbette… Ama devletin Genelkurmay Başkanı bile çıkıp “Bizim haberimiz yok” dediği dönemde, istihbaratın uçup, kaçtığını, efsaneler yazdığını söyleyenler var…
***
Keşke öyle olsa… Keşke, dizilerdeki gibi tkır-tıkr saat gibi çalışıyor olsa tüm unsurlarımız…
***
Şimdi yeni bir süreç başlıyor…Bundan böyle dizilerle ayar verilecek...Olup bitenin tam aksine ikna edileceksin...
***
Yeni süreçte, bir dönem devletin en üstünde olanlar, birilerinin politik ihtirasları gereği, bir telefonla senaryoya VATAN HAİNİ olarak giriverir…
Gülmeye kınamaya gelmez...
Ondan sonra ayıkla pirincin beyaz taşını…!